Mersin’de Dünya Çocuk Hakları için “81 Hayal” Etkinliği
Mersin’de Dünya Çocuk Hakları için “81 Hayal” Etkinliği
İçeriği Görüntüle

İletişim Başkanlığı, Güney Afrika’nın en büyük kenti Johannesburg’da G20 Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi öncesinde “Türkiye’nin Çatışmaların Barışçıl Çözümünde Yürüttüğü İnsani Diplomasi ve Yardımları” başlıklı bir panel düzenledi.

22-23 Kasım 2025 tarihli G20 Zirvesi’ne sayılı günler kala, 21 Kasım’da gerçekleştirilen etkinlikte Türkiye’nin arabuluculuk çalışmaları, barış süreçlerine sunduğu katkılar ve kriz bölgelerinde uyguladığı hızlı, kapsayıcı ve eşgüdümlü müdahale yaklaşımı ele alındı.

Panel kapsamında, giderek ağırlaşan küresel insani kriz ortamında Türkiye’nin barışı destekleyen politikaları, arabuluculuk tecrübeleri ve insani yardım anlayışı panelistler tarafından kapsamlı şekilde değerlendirildi. Oturumda ayrıca enformasyon çağında yükselen güvenlik riskleri ile uluslararası düzende görülen liderlik eksikliği tartışıldı; barışçıl çözüm mekanizmalarının ve insani diplomasinin önemine dikkat çekildi.

Duyuru Africa 22 11 25 Galeri3

Panelin moderatörlüğünü Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kılıç Buğra Kanat üstlenirken; Witwatersrand Üniversitesi’nden Prof. William Gumede, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erman Akıllı, Leading Like Mandela Leadership Institute CEO’su Dr. Liaqat Alli Azam, Mersin Üniversitesi akademisyeni ve SETA Araştırmacısı Dr. Tunç Demirtaş ile Inclusive Society Institute CEO’su Daryl Swanepoel konuşmacı olarak yer aldı.

Türkiye’nin son 20 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde insani diplomasi alanında öne çıkan ülkelerden biri hâline geldiği panelde sıklıkla vurgulandı. Afrika ülkeleriyle kurulan iş birliğine özel bir yer ayrılarak Türkiye’nin kıtadaki yaklaşımının “yardım eden” değil, “ortaklık kuran” bir tutum olduğu belirtildi. Somali, Libya, Sudan ve Ukrayna örnekleri üzerinden Türkiye’nin yalnızca insani destek sunmakla kalmayıp, diplomatik, siyasi, güvenlik ve kalkınma araçlarını birlikte kullanan bütüncül bir barış aktörü olduğu ifade edildi.

Oturumda, küresel liderlik eksikliğinin insani krizleri derinleştirdiği dile getirilerek uluslararası kurumların bu sorunları çözmekte yetersiz kaldığı görüşü öne çıktı. Konuşmacılar, özellikle orta ölçekli ülkelerin kolektif iş birliğiyle Türkiye ve Güney Afrika’nın insani diplomasi ve arabuluculuk konusunda güçlü birer ortak olabileceğini kaydetti. Ayrıca Afrika’daki “göz ardı edilen krizler” için hızlı ve kalıcı müdahaleler sağlayacak yeni bir insani dayanışma platformu kurulması önerildi.

Panelde mevcut küresel sistemdeki adalet ve temsil sorunlarının sürdürülemez olduğu belirtilerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” sözünün siyasi olduğu kadar insani ve etik bir reform çağrısı niteliği taşıdığı ifade edildi. Kalıcı bir dünya barışı için uluslararası düzenin merkezine adalet, insani değerler, güçlü liderlik ve etik sorumluluğun yerleştirilmesi gerektiği vurgulandı.

Etkinlik, Türkiye’nin insani diplomasi, arabuluculuk, kalkınma ve stratejik iletişimi birlikte kullanarak kriz bölgelerinde barış ve istikrarı önceleyen kapsamlı bir model geliştirdiği ortak görüşüyle sona erdi.

Kaynak: Haber Merkezi