Ekmen, son 15 yılda ithalata ödenen paranın, hayvancılığa verilen desteği geçtiğini belirterek, "İthalat, bir imtiyaz ve sermaye transferine dönüştü. Hem hayvancılık bitti hem de vatandaş et tüketemiyor" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, ülkenin hayvancılık politikalarını ve et ithalatındaki çarpıcı tabloyu gözler önüne serdi. Mersin’in tarımsal ve hayvansal potansiyeline dikkat çeken Ekmen, ithalatın bir araç olmaktan çıkıp ana politika haline geldiğini vurguladı.
İthalat, Destekten Fazla Para Yuttu
Ekmen, konuşmasında, ithalatın Türkiye ekonomisine yükünü somut verilerle ortaya koydu. İstanbul Sanayi Odası (ISO) Başkanı Erdal Bahçıvancı'nın verilerine atıfta bulunan Ekmen, şu çarpıcı karşılaştırmayı yaptı:
"Son 15 yılda 10,6 milyar dolar ithal ete para ödemişiz. Aynı dönemde, hayvancılığa verilen destek ise sadece 8,8 milyar dolar seviyesinde kalmış. Bu ithalat, geçici bir daralmayı gidermek yerine, yurt içi hayvancılığı desteklemek yerine ana politika haline gelmiş durumda."
Mersin’de Hayvan Sayısı Üçte Bir Küçüldü
Mersin’in tarımsal hasılatta Türkiye'nin üçüncü büyük ili olmasına rağmen hayvancılıkta gerilediğini belirten Ekmen, ithalatın yerel ekonomiye etkilerini şu sözlerle açıkladı:
"Seçim bölgem Mersin, büyükbaş hayvanda 30. sıraya geriledi. Özellikle 2015 yılında ithalat politikalarının devreye girmesiyle Mersin'de hayvancılık üçte bir oranında küçüldü. Hayvan sayısı 105 binden 65 bine düşmüş durumda"
Ekmen, Toroslar gibi hayvancılığın kalbi olan bölgelerde dahi 50 yaş altı hayvancılıkla uğraşan aile bulmakta zorlandıklarını ve küçük aile işletmelerinin yok olduğunu ifade etti.
“İmtiyaz Lobileri Kazanıyor, Tüketiciye Faydası Yok”
Milletvekili Ekmen, ucuz karkas et ithal edilmesine rağmen iç piyasada et fiyatlarının yüksek kalmasını eleştirdi. Dünyanın farklı bölgelerinden 3-5 dolara alınan karkas etin, yüzde 25 masraf ve kâr eklense dahi 6-7 dolara sunulması gerektiğini belirten Ekmen, buna rağmen vatandaşın eti 13-14 dolardan dahi zor aldığını söyleyerek, “Bu aradaki parayı ithalat lobileri, imtiyazın tanındığı kişiler ve bu hakların devredildiği firmalar kazanıyor. İthalat hakkı, bir imtiyaz ve sermaye transferine dönüştü. İthal edilen et, vatandaşa 350-400 liraya sunulsaydı, 'Hayvancılığı öldürdünüz ama vatandaş en azından uygun fiyata et yiyor' derdik. Ancak şu anda hem hayvancılık bitti hem de vatandaş et tüketemiyor"
Ekmen, küçük aile işletmelerinin yok olmasıyla piyasada hegemonya ve tekel oluşma riskine dikkat çekerek, çözümün aile tipi işletmeleri desteklemek ve 50 yaş altı hayvancılık desteklerini reel anlamda hayata geçirmek olduğunu sözlerine ekledi.
