Doğu Akdeniz’in en önemli su kaynakları arasında yer alan Seyhan ve Ceyhan nehirleri, artan sanayi baskısı ve kontrolsüz atık deşarjları nedeniyle alarm veriyor. Son dönemde sosyal medyada ve haber sitelerinde paylaşılan kirli su görüntülerinin ardından, Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Adana ve Mersin Şubeleri ortak bir açıklama yayımladı. Açıklamada, yalnızca Seyhan ve Ceyhan değil, Mersin’deki Tarsus Çayı ve Deliçay’ın da ciddi kirlilik tehdidi altında olduğu vurgulandı. Çevre mühendisleri, “Artık tahammül edilemez boyutlara ulaşan kirlilik” için acil önlem çağrısı yaparak, bölgenin su güvenliği ve halk sağlığı açısından kritik bir dönemece geldiğini belirtti.
“Sanayi Baskısı Ve Kontrolsüz Atık Deşarjı Ekosistemi Çökertiyor"
ÇMO’nun raporunda, nehirler üzerindeki kirlilik yükünün başlıca nedenleri detaylı şekilde sıralandı. Açıklamaya göre, sanayi bölgelerinden yapılan atık su deşarjlarının çoğu, çevre standartlarını aşan kirletici yoğunlukta. Ayrıca tarım ve hayvancılık işletmelerinden kaynaklanan gübre ve organik atıkların nehir kıyılarına bırakıldığı tespit edildi. Bu durum, suların azot ve fosfor açısından zenginleşmesine, yani “ötrofikasyon” denilen süreçle sucul yaşamın bozulmasına yol açıyor. Mersin ve Adana çevresinde hızla artan plastik geri dönüşüm tesislerinin ise ayrı bir tehlike yarattığı belirtiliyor. Raporda, bu bölgelerdeki altyapı ve arıtma sistemlerinin yetersizliği nedeniyle mikroplastik kirliliğinin Akdeniz kıyılarına kadar ulaştığı ifade edildi.
Balık Ölümleri Zeytinyağı Üretim Sezonuyla Örtüşüyor
Çevre Mühendisleri, son yıllarda sıkça görülen balık ölümlerinin, Ceyhan havzasındaki zeytinyağı üretim dönemleriyle çakıştığını belirtti. Zeytinyağı üretimi sırasında açığa çıkan atıkların uygun şekilde yönetilmemesinin, nehir ekosistemini tahrip ettiği vurgulandı. Açıklamada, “Üretim süreçleri ile su kirliliği arasındaki ilişkinin hassasiyetle incelenmesi, atık yönetimi uygulamalarının sıkı denetim altına alınması gerekiyor” denildi.
Rapor, yedi başlık altında acil önlem önerileriyle birlikte yayımlandı.
Buna göre, ilk olarak deşarj standartlarının sıkılaştırılması, havza koruma planlarının güncellenmesi ve online su kalite izleme istasyonlarının kurulması isteniyor. Ayrıca mikroplastik analizlerinin zorunlu hale getirilmesi, tarım kaynaklı kirliliğin kontrolü, sanayi arıtma altyapısının güçlendirilmesi ve dönemsel denetimlerin artırılması çağrısı yapıldı. ÇMO, özellikle sanayi tesislerinin ortak arıtma sistemleri kurmasının teşvik edilmesi gerektiğini, küçük işletmelerin ise yeşil dönüşüm sürecinde desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Adana ve Mersin Şubeleri, ortak açıklamalarının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Seyhan, Ceyhan nehirleri ile Tarsus Çayı ve Deliçay’ın korunması; bölgedeki su güvenliği, halk sağlığı, deniz kirliliği ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşımaktadır. Önlemler acilen uygulanmazsa ekosistem kayıpları artacak, ekonomik ve sosyal maliyetler geri döndürülemez hale gelecektir.”
Doğu Akdeniz’in su kaynakları için yapılan bu uyarı, yalnızca bölgesel değil, Türkiye’nin çevresel geleceği açısından da kritik bir eşikte bulunulduğunu ortaya koyuyor.