Milletvekili Koca, bölge halkının itirazlarına rağmen maden sahasına "ÇED gerekli değildir" raporu verilmesini eleştirerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bir dizi soru yöneltti.
Madenin Dini ve Çevresel Hassasiyeti
Perihan Koca, açıklamasında projenin çevresel ve kültürel etkilerine dikkat çekti:
İçme Suyu ve Tarım Arazileri: Maden sahasının yerleşim yerlerine, tarım arazilerine çok yakın olduğu ve köylerin içme suyu kaynakları üzerinde bulunduğu belirtildi.
Kutsal Alan Tehlikesi: Maden işletmesi açılmak istenen alanın, özellikle Alevi yurttaşlar için kutsal kabul edilen Seyid Kasım Baba Ziyaret Alanı'nı kapsadığı ifade edildi.
Endemik Türler: Barit Maden Türk A.Ş. tarafından işletilmesi planlanan sahanın ayrıca endemik bitki türleri ve yaban hayatı için de önemli bir yaşam alanı olduğu belirtildi.
"Kanuna Karşı Hile" İddiası
Milletvekili Koca, şirketin ÇED muafiyeti almak amacıyla toplam 150 hektarlık ruhsat sahasının yalnızca 19,14 hektarlık bölümünü işleteceğini beyan etmesini sert bir dille eleştirdi. Bu durumun, Danıştay içtihatlarında "kanuna karşı hile" olarak nitelendirildiğini ve birçok projede sıkça karşılaşıldığını vurguladı.
Milletvekili Koca, Bakanlığa şu soruları sordu:
“Yerleşim yerlerine ve içme suyu kaynaklarına çok yakın olan bu maden sahasına hangi gerekçeyle "ÇED gerekli değildir" raporu verilmiştir? Proje sahasında bulunan Seyid Kasım Baba ziyaret alanı gibi inanç değerleri hangi gerekçeyle yok sayılmaktadır? Tarım, hayvancılık, su kaynakları ve yaban hayatının gözetilmediği projelere, üstün kamu yararı ilkesi sürekli göz ardı edilerek neden "ÇED gerekli değildir" raporları verilmektedir? Danıştay’ın "kanuna karşı hile" olarak nitelendirdiği ve ruhsat sahasını parçalayarak ÇED muafiyeti alma usulsüzlüklerine yönelik Bakanlık olarak bir tedbir almayı düşünüyor musunuz?”