Ancak son dönemde, yerel balıkçıların kuşaktan kuşağa anlattığı eski bir batık şehir efsanesi, bilimsel verilerle birleşerek büyük bir heyecana neden oldu. Su altı arkeologları, deniz seviyesindeki değişimler sonucu sular altında kaldığı düşünülen, antik bir liman veya yerleşim yerine ait olduğu iddia edilen kalıntıların peşine düştü.
Efsane ve Teknoloji Buluşması: Anormal Formasyonlar Tespit Edildi
Yerel balıkçılar, özellikle Silifke ve Yapraklı Koyu gibi bölgelerin açıklarında, ağlarına takılan sıra dışı taş bloklardan ve su altında belirginleşen "surlara benzeyen" yapılardan bahsediyordu. Arkeoloji ekipleri, bu efsanevi anlatıları ciddiye alarak bölgede gelişmiş sonar ve radar taramaları gerçekleştirdi.
Taramalar sonucunda, deniz tabanında doğal oluşum olmayan ve mimari yapılara ait olabileceği düşünülen büyüklükte ve düzenlilikte anormal formasyonlar tespit edildi. Yapraklı Koyu çevresindeki daha önceki çalışmalar da, Bakır Çağı'na ait surlar içerisinde devasa bir batık şehir keşfi yapıldığını ve yerleşimin büyüklüğünün dikkat çektiğini göstermişti.
Kilikya'nın Kayıp Ticaret Merkezi mi?
Arkeologlar, potansiyel batığın, bölgenin deniz ticaretinde kilit rol oynadığı Helenistik veya Erken Roma döneminde, yani Kilikya dönemine ait önemli bir ticaret merkezi olabileceği üzerinde duruyor. Kilikya, antik dönemde korsanlık ve denizcilik faaliyetleriyle ünlüydü; aynı zamanda şarap ve zeytinyağı gibi ürünlerin ihraç edildiği önemli bir merkezdi.
Batığın Önemi: Eğer iddialar doğrulanırsa, bu batık şehir, bölgenin denizcilik tarihi, mimarisi ve ticaret rotaları hakkında eşsiz bilgiler sunacak. Bu, Mersin'in su altı arkeoloji haritasını yeniden çizmesi anlamına gelebilir.
Mevcut Batık Zenginliği: Mersin kıyı şeridinde zaten yüzlerce gemi batığı (özellikle amfora yüklü) tespit edilmiş durumda. Yeni keşfedilecek bir batık şehir, bu envantere bambaşka bir boyut katacak.
Batık, Koruma Altında Bir "Zaman Kapsülü"
Araştırmayı yürüten uzmanlar, tespit edilen potansiyel sit alanının detaylı su altı görüntülemesi ve bilimsel dalışlarla inceleneceğini belirtti. Batıkların doğal ortamında korunmasının öncelikli olduğunu vurgulayan yetkililer, bu tür kalıntıların birer "zaman kapsülü" görevi gördüğünü ve çıkarılmadan önce yerinde detaylı belgelenmesi gerektiğini ifade etti.
Mersin, Tarsus'taki tarihi zenginliklerinin yanı sıra, su altındaki bu potansiyel hazinelerle de dünya arkeoloji ve inanç turizminin ilgi odağı olmaya hazırlanıyor.
