CHP İstanbul İl Yönetimi’ne kayyum atanmasının ardından, İstanbul Valiliği'nin aldığı yasak kararı ve CHP İl Başkanlığı'nın polis ablukasına alınması, kamuoyunda sert tepkilere yol açtı. Beşiktaş’tan Sarıyer’e kadar birçok ilçede her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklaması 3 gün boyunca yasaklandı. CHP binasına giriş çıkışlar engellenirken, yurttaşlara yapılan müdahalelerde biber gazı yoğun biçimde kullanıldı. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Mersin'de de Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, duruma tepki gösterdi. Özgür Çocuk Parkı'nda bir araya gelen platform bileşenleri, attıkları sloganlarla tepkilerini dile getirdiler. Burada grup adına açıklama yapan Tabip Odası Başkanı İzzet Çalış, CHP İstanbul İl Yönetimine hukuka aykırı bir tedbir kararıyla kayyum atanmasının ardından İstanbul Valiliği, 7-10 Eylül tarihleri arasında Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli ilçelerinde her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklamasının yasaklandığını hatırlatarak, "Akşam saatlerinde ise CHP İl Başkanlığı binası ve çevresi polis barikatlarıyla kapatılmış, parti binasına giriş çıkışlar engellenmiştir. Bu tablo, 12 Eylül'ün 45. yıl dönümüne günler kala Türkiye'de OHAL rejiminin fiilen sürdüğünü bir kez daha göstermektedir. Kayyum ve polis ablukası hukuksuz olup bu uygulama, yalnızca demokratik siyaseti değil, doğrudan halkın iradesini de hedef almaktadır. Toplantı ve gösteri hakkı, Anayasa'nın 34. maddesinde ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınmıştır. Valiliğin aldığı yasaklama kararı Anayasa'nın güvence altına aldığı örgütlenme özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı ile ifade özgürlüğünün açık ihlalidir. İstanbul Valisi Davut Gül, hukuksuz biçimde alınan mahkeme kararlarını dayanak göstererek yurttaşları ve siyasal aktörleri cezai yaptırımlarla tehdit etmiştir. Ablukaya karşı çıkan yurttaşların gözaltına alınmaya başlanması ise hukuksuzluğun en ağır tezahürüdür.
Yurttaşların üyesi oldukları parti binasına gitmeleri engellenemez. Üyelerini ve yurttaşları parti binasına çağırmak suç oluşturmaz.
Aksi yöndeki emir, kanunsuz olduğu gibi siyasal faaliyetlerin engellenmesi niteliğindedir ve suçtur" dedi.
"Demokrasiye ve Halkın İradesine Sahip Çıkıyoruz"
Bugün öğlen saatlerinde ise CHP İstanbul İl Başkanlığı binasına giden yurttaşlara yapılan müdahalelerde güvenlik kuvvetlerinin yoğun biçimde göz yaşartıcı gaz kullanıldığının görüldüğünü vurgulayan Çalış, "Olayların görüntüleri, 'biber gazı'nın göstericileri hedef alarak ve hatta Türkiye'nin de imzacısı olduğu 'Kimyasal Silahlar Konvansiyonu'na göre 'kimyasal silah' sınıfına girecek biçimde kullanıldığını göstermektedir. Temel insan haklarına aykırı bu uygulama, aynı zamanda ağır, hatta ölümcül sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Yetkili makamlara sesleniyoruz: Anayasal güvence altında olan barışçıl toplantı ve gösteri hakkını kullanmak isteyenlere yönelik her türlü baskıdan ve orantısız güç kullanımından derhal vazgeçilmelidir. Ülkemizde demokrasi ve adalet yok hükmünde sayılmakta kurumlar işlevsizleştirilmekte, siyaset yargı sopasıyla dizayn edilmektedir. Bizler, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak halkın iradesine yapılan her türlü müdahaleyi reddediyor, Kamu makamlarının temel hak ve özgürlükleri hukuka uygun ve ölçülü biçimde sınırlamak zorunda olduğunu hatırlatıyor ve yurttaşların anayasal haklarının ihlalini asla meşru görmüyoruz. Baskılara karşı özgürlüğü, yasaklara karşı demokrasiyi, ablukalara ve gözaltılara karşı halkın iradesini savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.