Haber - Mehmet Çetin
Mersin Toros TV'de Prof. Dr Ahmet Özer'in sunduğu programa konuk olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, gündeme dair soruları yanıtladı. Birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, Ankara'da öncellikle Tarım Bakanıyla tarım konusunda görüştüklerini kaydederek, tarımın önemine dikkat çekti. İlk olarak tarımla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, "Son zamanlarda dünyada yaşanan gıda sıkıntısında Türkiye'de kendisini korumak amaçlı özellikle bakliyat ve hububatta ihracat yasağı getirilmesi konuları var, onlarla da ilgili istişarelerde bulunduk. Bir tarım ürünleri işleme istihsal sanayi organize bölgesi kuruluyor, mevcudun dışında. Şimdi bir Tarsus Organize Sanayi var, birde Tarsus'ta Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası'nın önderliğinde. Bir de Tarım Ürünleri İşleme İstihsas Organize Sanayi Bölgesi kuruyoruz Tarsus'ta. Oranın arazi tasfiyesi çalışmaları devam ediyor. Tefsiye çalışmalarından sonra altyapı inşaatları başlayacak ve kısa bir süre sonrada fabrikalar yükselmeye başlayacak. Orası sadece tarım ürünlerinin işlenmesine yönelik bir istihsas bölgesi olacak" ifadelerini kullandı.
"KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER ÜRETMELİYİZ"
Mersin'de üretilen ürünlerin katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülüp ihracat sağlanması konusunda en büyük eksiklik olduğunu kaydeden Kızıltan, "Biz şimdi yetiştirdiğimiz ürünleri sofralık olarak göndermekteyiz. Narenciye üretimi çok Mersin'de. İlaçlama konusunda çiftçimiz bilinçsiz, ihraç edince çok büyük sıkıntılarla karşılaşıyoruz; ilaç kalıntısı gibi. Hep bunu dile getirdik; 'Artık katma değer sağlayıp, ihraç edelim.' Türkiye'de her ürünü, sadece tarımı değil. Mermeri, kromu vesaire hepsini işleyerek satması gerekmektedir. Diyelim ki domates ektik ve domates olarak gönderdik ve bir kazandık, bitti. Ama domatesi salça yaptık; 4 kazandık. İşte bu tarım ürünleri işleme istihsas organize sanayi Türkiye'de ilk istihsas sanayi olacak. Mersin ve hinterlandındaki katma değer sağlayarak satılmasını sağlayacak" dedi.
"TARIMDA PLANSIZLIK ÖN PLANDA"
Meyve yetiştirmekte plansızlık olduğunu kaydeden Kızıltan, "Biz çok çeşitli ürünleri bir arada yetiştirmeye çalışıyoruz ve bu da böceklerin, sineklerin ortaya çıkmasına sebebiyet veriyor ve bu da mücadeleyi zorlaştırıyor. Bunların hepsi plansızlıktan kaynaklanmakta. Bizim çiftçilerimiz hatta herkes dedi ki; 'muz çok para kazandırıyor' ve bu yüzden de herkes her yere muz seraları kurmaya başladı. devlet de bunlara muz için hibe kredileri vermeye başladı. Biz de dedik ki; 'yapmayın, bir süre sonra zarar getirecek' diye ve şimdi de dediğimiz gibi zarar ettirmekte. Çünkü bunlar seralarda hormonla yetiştirildiği için koparıldıktan kısa bir süre sonra çürüyor, raf ömrü çok kısa" şeklinde konuştu.
"TARIM TEKNOPARK'TA ÜRETİM ADINA ÇOK GÜZEL ŞEYLER BİZİ BEKLİYOR"
Tarım Teknopark hakkında bilgilendirmelerde bulunan Kızıltan, tarım konusunda AR-GE yapacak olan firmaların müracaat etmeye başladığını belirterek, "Firmalar, ürünleri daha verimli hale getirmek için bir proje hazırlıyor ve orada yer kiralayacak. Hem ofis hem de laboratuar çalışmalarının olacağı mekan hem de toprak ekimi yapıp, biçebileceği, hasat alabileceği toprağı olacak firmanın. Kimisi belki diyecek ki; 'ben kalıntı bırakmayan ilaç üreteceğim.' Yani burada üretilecek olan ürünler daha verimli ürünler olacak" diye ekledi.
"MERSİN LİMANI GELİŞTİRİLMELİ"
Mersin Limanı'nın yetersiz olduğunu belirten Kızıltan, elde edilen ürünün dışarıya sevk edilebilmesi için daha da açık imkanlara kavuşması gerektiğini belirterek, "Üretilen ürünlerin sevk edilmesi lazım ve bunun için de lojistik imkanların çok güçlü olması lazım. Artık lojistik maliyetleri dış pazarda bir ürünün maliyetini dış pazarda belirleyen en önemli etken. Onun için Mersin'in lojistik imkanlarını ne kadar artırırsak, hizmet kalitesini, hizmet çeşitliliğini ne kadar çok arttırırsak hem Mersin'e hem de hinterlandımıza çok büyük hizmetler sunmuş oluruz. Biz Mersin'de limanımızın en büyük eksikliği; geri planda arazisi yok. Arazisi olsa da bina vesaire için kullanılıyor ama buranın hinterlandını arttırmaya yönelik imar yapılmıyor. Rıhtımın yükselmesi de ikinci bir limanın yapılmasını bertaraf etmeyecek. Madem rıhtım silüeti bozuyorsa, sahilde yapılması planlanan 20-25 katlı binalarda bu kentin silüetini bozuyor. Madem kamuoyu çok hassa bu binalara da karşı çıksın o zaman" sözlerini kullandı.
"MERSİN'İN DAHA İLERİYE TAŞINMASI İÇİN BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ"
Mersin'i daha ileriye götürmek için ilk önce siyasetçilerin bu kenti iyi seçmesi gerektiğini kaydeden Kızıltan, "Yani eğer bulunduğumuz yerden memnun değilsek bugüne kadar Mersin'i yönetenler Türkiye'de temsil edenlerin etkili olmamasından dolayıdır bu. Yani lobi deyince otobüslere binelim gidelim Ankara'ya orada ya alkış yapalım ya da bağıralım çağıralım. Böyle değil artık. Zihniyetlerimizi şöyle değiştirmemiz lazım. Geçenlerde bana dediler gidelim alkış yapalım, Mersin'imiz gelişsin diye. Dedim ki bugüne kadar hep yaptık. Bundan sonra iş yapılmadan ben alkışlamam. İş yaparsın bakarsın beğenirsin alkışlarsın. Siyasetçi yapsın bana beğendirsin gözüme girsin ben alkışlayayım. Onun için bizi yönetenler önemli ölçüde Mersin'in yatırımını takip edenleri, ilgili sorunları takip edenler milletvekillerimizdir. Buranın çok etkili olması gerekir" şeklinde konuştu.
"NAKLİYECİLER SİTESİ'NİN PROJELERİ HAZIR"
Mersin'in lojistikteki konumunu değerlendiren Kızıltan, "Mersin'in lojistikte iki tane şeyi vardı. Birincisi yıllardan beri üzerinde uğraşılan nakliyeciler sitesi var. Tabi bu nakliyeciler sitesi, Mersin için önemli. Çünkü limandan yurtiçi taşımacılığı yapan firmaların taşımacıların bulunduğu çok da çağ dışı ortamda, koşullarda çalışan ve kentin trafiğini olumsuz etkileyen bir şeydi. Tabi bu 27 sene üzerinden çalışılıyor. Şimdi biz nakliyeciler sitesi oranın derneğiyle birlikte Vahap Bey ile bunu çok dile getirdik. Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa M. Gültak'la çok gündeme getirdik. Çünkü Akdeniz sınırları içerisinde olması gerekiyor. Hatta ben dedim ki başkanım bunu kim yaparsa heykelini dikeceğiz dedik. Nitekim Büyükşehir bir yer elde etti. Akdeniz Belediyesi'nden Büyükşehir'e geçen bir arazi. Biz Vahap Bey'e hep söylediğimiz için onun da kafasında artık yer edinmişti. Yer şey olunca tak burayı nakliyatçılar sitesi yapacağız. Toplandık falan projeler falan hazırlandı. Gittik oradaki halk ile görüştük. Onlarında onayını aldık. Şimdi projeler hazırlandı önümüzde günlerde nakliyeciler sitesine gidip orada sunumu yapılacak ve inşaat çalışmaları ve bunlar şunlar başlayacak yakında. Nakliyeciler sitesini hallettik" ifadelerine yer verdi.
"DERHAL ULUSLARARASI LOJİSTİK KÖY YAPIMINA BAŞLANMALI"
Mersin için ikinci önemli konu olarak uluslararası lojistik köyü olması gerektiğine dikkat çeken Kızıltan, "Lojistik köyü olmayan bir lojistik kent olmaz. Bununla da ilgili yıllardır uğraşıyoruz. Bizden önceki MTSO Yönetim Kurulu da uğraştı. Bir ara tam olacaktı sonra olmadı. Araya farklı şeyler girdi. Şimdi biz bunu da geçenlerde uluslararası nakliyatçılar derneği ile Mersin'deki temsilcileriyle birlikte Vahap Bey ile gittik görüştük. Hem fikir olduk. En önemli sorun Mersin'de yer bulmak. Ama konut yapmak için kolay bulunuyor. Şimdi çalışmalara başladık. Yarın UND Genel Başkanı Çetin Nuhoğlu da gelecek. Vahap Bey ile ziyaret edeceğiz görüşeceğiz. Teknik olarak çalışmalara başladık bizim ekimizle belediyenin ekibi dün bir teknik çalışma yaptılar. Şu an da arazi taraması yapıyoruz. Uygun bir arazi bulur bulmaz derhal her şey hazır. Derhal uluslararası lojistik köy yapımına başlanacak" dedi.
"BİZİM DÜNYA İÇİN İNSAN YETİŞTİRMEMİZ LAZIM"
Eğitim hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, eğitimin önemine dikkat çekerek, "Geçen Ankara'da Odalar Birliği'nin toplantısına gittim. Milli Eğitim Bakanlığı ile Odalar Birliği'nin 125-150 tane mesleki teknik okulunun yapılması konusunda bir protokol imzalandı. Ben söz istedim. Dedim 'sayın bakanım çok güzel Odalar Birliği 154-254-354 tane okul yaptırsın.' Bakın dedim ben size şunu söyleyeyim; Şimdi dedim eğitim konusunu söylemiyorum. Polemik konusu olmasın diye. Şimdi dedim az önce Mersin'i aradım, genel sekreterlerimden bilgi aldım. Mersin'de 54 tane okul var ve kapasitesi çok düşük. Veliler çocuklarını göndermek istemiyor. Çocuklar gitmek istemiyor. Oraya zorla öğrenci göndermeye çalışıyorsunuz. Gelin dedim bu 51 tane okulun 10 tanesini bırakın. 41 tanesini mesleki okul yapalım. İnşaatına harcayacağımız parayı donanıma harcayalım. Dedim sadece Mersin'de 41 tane bir iki senede tamamlanacak okul. Şimdi çocukları zorla okula gönderiyorsunuz. Bu sevdadan vazgeçmek lazım. Bu tutkudan vazgeçmek lazım. Bizim dünya için insan yetiştirmemiz lazım" diye ekledi.
"ODA YÖNETİMLERİNDE KEMİKLEŞME OLMAMALI"
Kendi oda seçimlerine de değinen Kızıltan, "Ben kendi şahsım bir dönem yaptım. Bir dönem daha yaparsam bir daha yapmam. Bizim gibi kurumlarda yeterli. Kural haline getirmek lazım. Şimdi orada iki dönem görev yapanlar sonra orada artık kemikleşiyorlar. Bir daha gitmemek için çalışmalarını sürdürüyorlar. Ondan sonra bir sürü kavgalar husumetler oluyor. Bizim daha bir dönemiz bitmemiş seçimler yaklaşıyor. Bakıyorsun o grup toplanıyor. O grup toplanıyor. Bizim zihniyetimizi değiştirmemiz lazım. Seçim işlerinde ne düşünür oy verirken bizim insan. 1- Benim etnik kökenimde mi? 2- Benim mezhebimde mi? 3- Benim hemşerim mi? 4-Siyasi görüş. En sonda bu adam kimmiş, neymiş, ne yapmış, ne yapabilir demeden bunu en başta söylemesi gerek. Yani şimdi düşünün bir adam Mersin'li değil. Mersin'e 10 sene önce gelmiş yerleşmiş. Ama bu adam çok üst düzey bir yönetici bir kurumun başında o kurumu daha iyi yere götürecek. Ama bu adam Mersinli değil deyip ötelememek lazım. Ya da göç etmiş gruplar var biz burada grup olursak burada çoğunluğu elde ederiz, burayı ele geçiririz. Onun için bunları bertaraf etmek için liyakate bakacaksın. Yani beni temsil edecek olan insan, beni orada nasıl temsil edecek siyasette de her yerde bu böyle. Ben şahsen 4 yıldır her yere eşit mesafedeyim. Kimsenin arka bahçesi olmadık. Siyasi partinin arka bahçesi olmadık. Hiçbir kesime etnik köken, mezhep ayrımcılığı yapmadık. Herkesi önce insan olarak gördük. Ama bu uğraşlarımızın sonuç alması gerekiyor" diye konuştu.
"HAMMADDE FİYATLARININ ARTMASINDAN GAYRİMENKUL FİYATLARI ÇOK ARTTI"
Son olarak emlak ve kira fiyatları hakkında da konuşan Kızıltan, "Şimdi girdiler çok arttı. Tabi ki biz konuşuyoruz inşaatçılarla. Şimdi şöyle bir şey var başa baş noktasını bulmakta mı zorlanıyoruz. Hammadde fiyatlarının artmasından gayrimenkul fiyatları çok artmış gibi. Yani biz bunu arkadaşlarla görüşüyoruz. Onlarda diyor ki ben bunları sattığımda yarın yerine ne koyacağım. Yarın demirin çimento fiyatının ne olduğunu ben bilmiyorum diyor. Şimdi eski fiyatla almış yapmış ama orada kazandığı parayla yeni inşaata başlamayacak" sözlerini kullandı.