KESK Mersin Şubesi, Özgür Çocuk Parkı’nda yaptığı yaptığı açıklamasında, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 9 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen KHK rejiminin ve keyfi cezalandırmaların devam ettiği vurgulandı.
KESK üyeleri, 13-17 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan yürüyüşün Diyarbakır’dan başlayacağını, Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep, Adana ve Mersin güzergahlarını takip ederek son durağın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olacağını belirtti. Açıklamada, yürüyüşün sadece ihraç edilen kamu emekçileri için değil, "adalet, eşitlik, demokrasi ve emeğin onuru için mücadele eden herkesin yürüyüşü" olduğu ifade edildi.
KHK İhraçlarına Tepki
OHAL döneminde yayımlanan KHK'larla 125 binden fazla kamu emekçisinin yargı kararı olmaksızın işten atıldığı hatırlatıldı. Bu ihraçlardan 4.259'unun KESK üyesi olduğu belirtildi.
Basın açıklamasında, ihraç edilenlerin açlığa ve dışlanmaya mahkûm edildiği, bazılarının belirsizlik ve baskı nedeniyle hayatını kaybettiği dile getirildi. Hayatını kaybeden bazı kişilerin ise yıllar sonra OHAL Komisyonu kararıyla "göreve iade" edildiği belirtilerek, bu tablonun "hukuksuzluğun değil, vicdansızlığın da fotoğrafı" olduğu kaydedildi.
Yürüyüşün temel talepleri şu şekilde sıralandı:
“Sendikal faaliyet suç değildir. İhraç edilen tüm KESK üyeleri derhal işlerine iade edilmelidir. Tüm özlük ve ekonomik hakları eksiksiz olarak geri verilmelidir”
Adalet Bakanlığı'nın bu taleplere kulak vermesi gerektiği belirtildi. KESK üyeleri, faşizan uygulamalar son bulana ve adalet yerini bulana kadar mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak, "İhraççılar gidecek, biz kalacağız!" mesajını verdi. Ayrıca, "Savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı, tekçiliğe karşı çoğulculuğu, karanlığa karşı aydınlığı savunacağız!" ifadeleriyle barış ve demokrasi vurgusu yapıldı.