Milletvekili, toplumsal bir soruna parmak basarak, insanların doğarken "saf ve temiz" olduğunu, ancak büyürken aile ve çevrelerinden aldıkları eğitimle şekillendiğini belirtti. Açıklamanın merkezinde, dürüst ve ahlaklı bireyler ile yalanı ve riyakarlığı meslek edinenler arasındaki keskin ayrım yer aldı.
"Yalancılık, Her Kötülüğün Başıdır"
Milletvekili, "Her kötülüğün başı riyakarlık ve yalancılık!" diyerek, sürekli yalan söyleyen kişilerden doğru işler beklenemeyeceğini vurguladı. Bu tür kişilerin samimiyetsiz olduğunu ve toplumsal huzuru bozduğunu öne sürdü:
"Yalancı birisi, her türlü kötü alışkanlığı kendisi için mübah ve normal bir davranış gibi görür."
"Riyakarlık yapar, dedikodu yapar, iftira atar, fitne yayar, insanları birbirine düşürür!"
"Boş Konuşurlar ve Yüzsüzdürler"
Açıklamada, bu insan tipinin özellikleri sert ifadelerle sıralandı. Milletvekili, onların "geveze" ve "çok boş konuşan" tipler olduğunu, herkesi aptal yerine koyduklarını ifade etti. En çarpıcı eleştirisi ise yüzsüzlük ve pişkinlik üzerine oldu:
"Söyledikleri yalanların bir gün mutlaka ortaya çıkacağını hiç düşünmezler! Yüzsüzdürler! Yüzünüze başka, arkanızdan başka konuşurlar! Ar damarları çatlamıştır... Gerçekler ortaya çıktığında da, hiç utanmazlar, pişkince ve hiçbir şey olmamış gibi davranırlar, pişmiş kelle gibi sırıtırlar!"
Çözüm: Samimi İnsanlara Yakın Durmak
Milletvekili, bu tür olumsuz karakterlerden korunmanın yolunu da göstererek, toplumu bu tiplerin tuzaklarına karşı uyardı:
"Bu tiplerden uzak durmak, söyledikleri yalan sözlere kanmamak, tuzaklarına düşmemek yapılacak en doğru iş, atılacak en doğru adımda kalbi temiz, ahlaklı, samimi, gönlü güzel insanlara yakın durabilmektir!"
İYİ Partili vekil, açıklamasının sonunda, "yalanı meslek edinmiş kişilerin oranının küçümsenemeyecek kadar fazla" olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, toplumun bu "boş insan kılıklı yaratıklardan" korunması dileğiyle sözlerini noktaladı.