Usta çırak ilişkisinin samimi olarak görüldüğü, zanaat okullarından biri olan oto kaporta boya mesleğinde müşteri memnuniyetine her zaman dikkat edilir. Mersin Sanayi Sitesi’nde Karabulut Otomotiv adıyla 3 yıldır hizmet veren Atakan Karabulut, “İnsanlar oto kaporta boya işini sadece para kazanmak için yaparlarsa işi öğrenemezler. Severek yapıp, öğrenmeleri gerekir. Oto kaporta boya ölmeyecek bir meslek” dedi.
Haber – Barış Köksal
Binek olarak kullandığımız taşıtlarda dış görünüşün iyi olmasına dikkat ederiz. Araç alım satımlarda değer kazandıran veya kaybettiren dış görünüşün tamiri için akla ilk gelen yerler sanayi sitelerinde bulunan araç kaporta boya işi oluyor. Araç kaportalarında hasar, göçük ve boya gibi işlemler, tamir edilmek istendiğinde bir dizi yöntemle eski haline getirmek ve orijinal halini korumak amaçlanır. Kaportalarda hasar, göçük ve boya gibi işlemlerin büyük bir zanaat gerektirdiği de ön plana çıkıyor. Atakan Karabulut, ciddi el becerisi gerektiren bu mesleğe başlama hikayesini, otomotiv sektörü ile ilişkilerini ve Mersin’de yaşanan usta kaporta boya tamircilerinin eksikliğine dair gazetemizin sorularını cevapladı.
“MÜŞTERİLERİMİZİN MEMNUNİYETİNE ÖNEM VERİYORUZ”
Oto kaporta- boya işine başlama hikayesini anlatan Atakan Karabulut, müşterileriyle olan ilişkisine de değinerek, “Ailem yaklaşık 20 yıldır Otomotiv sektörün içerisinde. Ben ise 3 yıldır Karabulut Otomotiv adıyla kaporta, boya hizmeti veriyorum. Lise dönemlerinde yazları amcamın yanında onunla birlikte otomotiv sektöründe işe başladık. Üniversite okurken de onun yanında çalıştım. Daha sonra bir süre kadar kopukluk oldu. Orayı bırakmak zorunda kaldım. Kendimi hazır hissettiğim zaman ise kendi işimi yapmak istedim. İlk başta yıkama ile başladık. Müşteri ilişkilerimiz güçlendi, portföyümüz genişledi. Esnaflığımızı beğendiler. Bunun üzerine kaportaya geçtik. Yaklaşık 3 yıldır kaporta, boya, göçük üzerine hizmet veriyoruz. Müşterilerimiz de bizden memnun. Yaptığımız işten malzeme kısmıyoruz, bizi kurtarmayacak bile olsa malzemeden kısmıyoruz. Beğenmeyen müşterimizin de işlerini onlar beğenene kadar yapmak zorunda hissediyoruz. Müşteri ilişkilerine ve memnuniyetine önem veriyoruz. Bu anlayışa ben ve burada çalışan ustalarım da aynı şekilde yaklaşıyor” dedi.
“BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN MÜŞTERİLERİMİZ”
Sadece araçların dış görünüşü ile değil, gelen vatandaşları da oto tamir konusunda yönlendirdiklerini belirten Karabulut, “Burada iki ustamız, bir kalfamız bir tane de çırağımız var. Saat 7:30- 8.00 arasında işletmemizi açıyoruz. Burada yalnızca kaporta, boya için gelmiyor müşterilerimiz. Arabanın farklı sorunları için gelenler de oluyor. Tamirat gerektiren durumlara bizim yapmadığımız işlemleri başka arkadaşlarımıza yönlendiriyoruz. Müşteri gelip hasarlı, motorlu, alt takımında sıkıntı var dediği zaman anahtar teslim müşteriden alıyoruz ve nasıl bir tamirat gerekiyorsa, biz bu aracı tertemiz yapıp teslim ederiz diyebiliyoruz. Örnek verecek olursak, aracın camı kırıksa yan taraftaki camcıdan değiştirebiliyoruz. Müşterilerimizin memnun ayrılması adına her şeyi elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“OTOMOBİL SEKTÖRÜNDEKİ DURGUNLUK BİZİ ETKİLİYOR”
Otomobil sektörü konusunda da önemli bilgilere yer veren Karabulut, ikinci el araçların, araç parçalarına olan yansımalarına yer vererek, “ikinci el araç piyasasının yükselmesi veya düşmesi bize şu şekilde yansıyor; bildiğiniz gibi ikinci el araç piyasası galerici sayısı Mersin’de oldukça yüksek. Bu alandan çok müşterilerimiz var. Araç piyasasında yaklaşık iki aydır bir durgunluk oldu. O piyasa bizi de etkiliyor. Çünkü araçlarda sirkülasyon oluyordu. Sirkülasyon olduğunda mesela bir arabanın tamponu çizik, kaportasında göçük var diye müşteri araçlarını teslim ederken temiz teslim etmek istiyorlar. Araba görünüş olarak dıştan kozmetiği çok gösteriyor. Yani bir aracın dış görünüşü oldukça önemli hale geliyor. Bir aynası çizik olsa bu kötü duruyor. Bunlar bize artı olarak dönüyordu çünkü biz bunları onarıyorduk, boyuyorduk. O zaman araç daha kolay satılabiliyordu. Araba düzelince istedikleri fiyatın daha üstüne satabiliyorlardı. Bu dönemde biz biraz yıprandık. Vatandaşların arabaları tezgahta kaldığı için de geri dönüş olmadı” şeklinde konuştu.
“MESLEĞİMİZDE ÇEKİRDEKTEN YETİŞMEK GEREKİR”
Mesleğinin inceliklerine de değinen Karabulut, ustalığın oto kaporta- boya işinde önemli olduğunu vurgulayarak, “Göçük başlı başına çok büyük bir iş. Örnek verecek olursak; bir adamın son model bir arabası var, kapısında göçük var. Ben bu arabayı boyarsam bu araba 15 bin lira değer kaybediyor. Ama eğer ki bu kapıya göçük işlemi yaparsak boya işlemi olmadığı için arabanın değeri düşmeyecek. Yani kısacası aracın değeri yapılan işlemler sonucu ya değer kazanıyor ya da değer kaybediyor. Zaten böyle olunca çok fazla anlaşılmıyor dört dörtlük yapılırsa. Göçükte bir maliyet yok. Aslında kaporta işi biraz sanata giriyor. Çünkü herkes yaparım diyor, ben burayı oturttuğumda yaklaşık 5 tane kaporta ustası değiştirdim işçiliğini beğenmediğim için. Kaportacı, boyacı onun ayıbını kapatabilir. Ama bu sefer de ne oluyor, macun çok oluyor araçta bu sefer de işçilik güzel durmuyor. Fiyat verme konusuna gelince de bu işte işçilik çok önemli. Bu herkesin harcı değil. Bu işte çekirdekten gelmek lazım. Burayı minimum seviyede macun olacak şekilde düzeltiyoruz. Bir aracın bir yanı vuruk, bir yanı hafif sürtmüş ya da darbe almış. Sürtmede çok fazla darbe almadığı için işlem daha az. Darbe almışsa o kapılar tek tek sökülür, düzeltilir ince ayar yapılır. Fiyatlar da buna göre değişiyor. Lüks araçta biraz daha özenli çalışıyorsunuz, siz ona bakınca en minimum seviyede düzeltmeniz gerekiyor. Her işte olduğu gibi en iyi markaları kullanmaya çalışıyorum. Boya grubunda da kaliteli ve ucuz boyalar da var. Normalde macun atıp üzerine boya atanlar da oluyor. Üstüne atılan astarın normalde 18 saat kuruması gerekiyor. Eğer beklemezse astar boyayı çekiyor, boya portakal kabuğu görüntüsü oluşturuyor. Sonra onu düzeltmek gerekiyor” diye konuştu.
“PANDEMİDE SÜREKLİ ÇALIŞTIK, YOĞUN MESAİ HARCADIK”
Pandemi nedeniyle kaporta, göçük ve boya işlemleri için aldıkları malzemelerin maliyet artışı yaşadığını ama buna rağmen işlerinin süreklilik kazandığını belirterek, “Biz her aracı kendi aracımız gibi yapmaya çalışıyoruz. Kaportada dalgalı görüntü oluyor bazen biz bunu yapmamaya çalışıyoruz bu da işin ustalık kısmı. Elinizi sürdüğünüzde dümdüz olması gerekiyor. Küçücük bir eğim olsa biz bunu anlayabiliyoruz. Yapan herkes bu işi yapar ama önemli olan dört dörtlük yapmak. Pandemi döneminde sıkıntımız şu oldu, diğer sektörlere göre kapanmamız olmadı. Biz çalışmaya devam ettik fakat şöyle bir sıkıntı oldu. Yasak günler olduğu için biz elimizdeki araçları ona göre alıyorduk. 3-4 arabayı bir haftada alıp cumartesi, pazar gününe kadar yapıp teslim edebiliyorduk ama şu dönemde arabalar yetişecek mi diye düşünüp arabaları alamaz olduk. Şu anda kalkması bizim için iyi oldu, arabaları daha rahat teslim edebiliyoruz. Malzeme konusunda her konuda olduğu gibi bizde de artış oldu. Dolar bazında aldığımız için artış oldu. Müşteriye de bunu yansıtmak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
“KAPORTA İŞİ İÇİN BREZİLYA’DAN USTALAR GELDİ”
Dolu yağışları sonrası oto kaporta işinin artış gösterdiğini ve yurtdışından usta getirildiğini söyleyen Karabulut, “Bundan 2 yıl önce İstanbul’da şiddetli bir dolu yağışı olmuştu. Araçlar ciddi hasar görmüştü. Oradan artık araçlar çekicilerle bu taraflara getirilmişti. Araçlar burada yapılmaya başladı. Türkiye’de göçük işi yeni yapılmaya başlandı. Brezilya’da bu işi çok profesyonel şekilde yapıyorlar, elleri aşırı derecede hızlı. Onlar buraya gelip yüzde altmış komisyonla çalışıyorlar. Bir şey çok talep edilirse fiyatı artıyor. Bir arabayı yaparken ikinci araba gelince elindeki işi bırakman gerekiyor. Bu sefer sıraya konuldu, randevu usulü ile çalışmaya başlandı. Bazen bir buçuk ay sonra teslim ettiğimiz bile oluyor. Brezilya’dan gelip burada çalıştı. Geçen Mersin’de bir dolu yağdı ama araçlar bundan çok etkilenmedi. Kaporta hizmeti dahi sınırlarımızın dışında bu hizmeti sağlamak için gelenler var. Şu anda usta yetişmiyor. Bu meslekte kaporta ve boyacı olarak ayrılıyor. Hem kaporta hem boya yapan insan çok nadir” dedi.
“TÜRKİYE’DE OTO TAMİRİ İÇİN YETİŞECEK USTA YOK”
Mersin’de usta açığının yüksek olduğunu ve bu mesleğin önemini kaybetmeyecek kadar önemli olduğunu sözlerine ekleyen Atakan Karabulut, “Şu anda Mersin’de aşırı derecede bir usta açıklığı var. Usta bulmakta zorlanıyoruz, yetişmiyor kimse. Yeni nesil artık ağır işten kaçıp masa başı işlere yöneliyorlar. Şu piyasada birçok yabancı ustalar var. Sadece Mersin değil Türkiye genelinde böyle. Her meslek dalında tamir, camcı, elektrikçide yabancı uyruklu ustalar var. Biz elimizden geldiğince yetiştirmeye çalışıyoruz. İnsanları kaçırmamaya çalışıyoruz. Sadece para almak, kazanmak için çalışırlarsa işi öğrenemezler. Severek yapıp, öğrenmesi lazım. Bu ölmeyecek bir meslek. Bu hiçbir zaman bitmeyecek bir meslek. Çok dolgun paralara çalışıyorlar aslında bir memurdan çok daha yüksek ücretle çalışıyorlar. Çıraklık, ustalık, kalfalık eğitimi var belge alınabilmesi için orada da sadece sözlü sınav var. İşin içinde olmak lazım, orada sadece belge almak için eğitim var. İşi öğretmek için değil. Bunun da bir dersi, kursu yok. Göçüğün eğitimini yapan yerler var ama kaporta, boya eğitimi yapan yerler yok. O yüzden çekirdekten yetişmek gerekiyor. Şu anda bende iki kişi var yetişen. Kaportacı kalfa seviyesine geldi. Kaskolu araçlarda hasar ne olursa olsun alkol ve ehliyet olmaması gibi durum haricinde burada kaskonun kendi bünyesinden ücret temin ediliyor. Parçaları kendileri gönderiyor. Kasko firması parçaları kendi temin ediyor. Onda biraz sıkıntı yaşıyoruz çünkü parça gelmesi zaman alıyor. Özellikle yılbaşına doğru parça tedariki kısmında sıkıntı yaşadık. Sigortalı araçlarda müşteri bir kazaya karıştı, gidiyoruz oraya tutanak tutuyoruz, çekici hizmeti sağlıyoruz. Çekici aracı buraya getiriyor. Dosyasını açıyoruz, eksper buraya gelip araca bakıyor, sonrasında aracı teslim ediyoruz. Bu süreç de biraz uzun sürebiliyor” şeklinde konuştu.