Mersin’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM’nin kuruluşunun 105’inci yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Türk bayrakları ve renkli kıyafetleri ile bayram sevinci yaşadılar. Müdür Durmuş, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutluyorum. Millet olarak tıpkı bağımsızlığımız gibi çocuklarımızı da dünyadaki en kıymetli varlıklarımız olarak görüyor, göz bebeğimiz olan evlatlarımızı her zaman ilmin ışığında yarınlara hazırlamaya tüm imkânlarımızı seferber ederek devam ediyoruz” dedi.
Mersin’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları, sabah saat 08.30’da Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ve 2 öğrenci tarafından Cumhuriyet Meydanında Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla başladı. Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı Bandosu’nun seslendirdiği şarkılara, alanı dolduran çocuklar, ellerinde Türk bayrakları ile eşlik ederek bayram coşkusu yaşadı.
Konserin ardından başlayan resmi törene, Mersin Valisi Atilla Toros, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, protokol üyeleri ve askeri erkân katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, “20. asrın başlarıydı. Anadolu'nun imanı ve istikbaline kefen biçilmiş ilhak, infaz ve işgaller başlamış, bütün planlar yapılmış, bütün kararlar verilmişti. Lakin Türk milletinin vatan sevgisi, sinesindeki iman ve Adl-i İlahi'nin kararı unutulmuştu. Adaletin, insanlığın, Hakk'ın ve hakikatin her daim timsali olmuş, şanlı mazinin kahraman evlatları da manda ve himayeyi kesin bir dille reddetmiş, Misak-ı Milli'yi tavizsiz bir şekilde belirlemiş ve tarihe, ‘milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ notu çoktan düşülmüştü bir kere.
Kutlu bir cuma günü, Hacı Bayram-ı Veli Camisi'nden yükselen tekbirler ve dualar, Ulus'taki taş binanın duvarlarında yankılanıyor ve zulmün hayasız yüzüne bir tokat gibi çarpıyordu. İşte bu şartlar altında ve bu idrakle takvimlerin 23 Nisan 1920'yi gösterdiği 105 yıl önce bugün, Türk milletinin kendi kararını vereceği, millet iradesinin tecelligahı ve Anadolu'nun kalbi, Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor, aziz vatanın kurtuluşuna millet iradesi mührünü vuruyordu. İşte bu tarih mazlum bir milletin istikbalini değiştirecek kararların alındığı sadece bir meclisin açılışı değil aynı zamanda tüm insanlığın istikbali olan, iyiliğin, güzelliğin ve masumiyetin çiçeği, tüm dünya çocuklarına bir bayramın hediye edildiği, istikbalin ve istiklalin tarihiydi” dedi.
“Her çocuğu, insanlığın yarınları için de büyüyen bir istikbal meşalesi olarak görüyoruz”
Durmuş, meclisin açıldığı gün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın ilan edildiği hatırlatarak, “Dünya çocuklarına hediye edildiği kutlu bir tarihti. Bu vesile ile gözümün nuru, gönlümün süruru, geleceğimizin teminatı, gül yüzlü, gül kokan tüm evlatlarımın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı en kalbi duygularımla kutluyorum. Millet olarak tıpkı bağımsızlığımız gibi çocuklarımızı da dünyadaki en kıymetli varlıklarımız olarak görüyor, göz bebeğimiz olan evlatlarımızı her zaman ilmin ışığında yarınlara hazırlamaya tüm imkânlarımızı seferber ederek devam ediyoruz. 'Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’ sözünün muhatabı olarak geleceğimizin güvencesi, en kıymetli hazinemiz çocuklarımızı Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda ülkesini ve milletini seven, vatanı için çalışıp üreten, kendine güvenen, hayatın güçlükleri ile baş edebilecek ölçüde donanımlı, girişimci, ufku geniş, millî ve manevi değerlerine bağlı bireyler olarak yetişmelerini sağlamak, maarif ailemizin en önemli vazifesidir. Bu yüksek sorumluluğun bilinciyle, her çocuğu yalnızca kendisi için değil, insanlığın yarınları için de büyüyen bir istikbal meşalesi olarak görüyor, tüm dünya çocuklarının endişesini yüreğimizde taşıyoruz. İşte bu sebeplerden dolayı, geleceğimizin umudu çocuklarımızı kulakları sağır, gözleri kör ve vicdanları kararmış insafsız bir zihniyete teslim edemeyiz. Dünyada gülümsemekten başka hiçbir ideolojisi olmayan masum çocuklarımız ölüyor. Masumiyetin ve istikbalimizin yegâne temsilcisi, Yüce Allah'ın lütfu ve emaneti olan yavrularımızı korumak için ‘çocuklar ölmesin’ cümlesi artık yeterli olmuyor. Bu istek cümlesinin bir an önce bütün toplumlar eliyle eyleme dönüşmesi şarttır” ifadelerini kullandı