Dr.Pelin ÜREDİ & Prof.Dr.Lütfi ÜREDİ 

Dr.Pelin ÜREDİ & Prof.Dr.Lütfi ÜREDİ 

EĞİTİMDE EBEVEYN KATILIMI NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?

 


Eğitim-öğretim yılının birinci dönemini bitirmeye yaklaşırken ebeveynlerde başlayan yorgunluk belirtilerini görüyoruz. Yaz tatilinin bitmesiyle birlikte büyük bir heyecan ve özveriyle yeni eğitim-öğretim yılına başladınız. Belki bazılarınız çok hızlı başladı. Yorulmak var, dinlenmek var ama bırakmak yok. Çünkü bütüncül gelişim ve başarı istikrar ister. Aynı özveri ve heyecanla bu yılı bitirmek sizin elinizde. Ebeveyn rolünüzün aktif, doğrudan ve iş birliği odaklı bir biçimde devam etmesi sizi ve çocuklarınızı hedeflerinize ulaştıracak. Ancak her konuda olduğu gibi ebeveyn katılımında da dengeyi korumak önemli.

 Ebeveyn, bir çocuğun bakımından sorumlu kişiler için kullanılan bir kavramdır. Daha geniş bir açıdan bakıldığında ebeveynler çocuğun bütüncül gelişiminde bizzat sorumluluk sahibi olan ve katkı sağlayan kişiler konumundadır. Okul öncesi dönemde daha ağırlıklı olsa da ebeveynlerin eğitim ve öğrenme sürecindeki rolü oldukça fazladır. Ebeveyn katılımı denildiğinde genellikle şunlar akla gelir: ev ödevleri, okul ziyaretleri, evde yapılan ek çalışmalar, telefon görüşmeleri, veliler için düzenlenen seminer ya da toplantılara katılım sağlama… bu liste uzar gider. Çünkü ebeveyn olmak, çocuğunuzun formal eğitim dediğimiz okul hayatına başlamasıyla ebeveyn sorumluluklarını devretme süreci değil tam aksine yaşa ve gelişim özelliklerine bağlı olarak ortaya çıkan daha karmaşık süreçlerde ona destek olmaya devam etmektir. Şöyle bir düşünelim çocuğunuzun kreşe ya da anaokuluna ilk başladığı günler oldukça zordu öyle değil mi? Çocuğunuz sizden ayrılmak istemedi, ağladı, hırçınlaştı, üzüldü… pek çok duyguyu yaşadı ve aynı şekilde sizler de bu duyguları yaşadınız. Belki onu okula bıraktıktan sonra bir köşeye geçip ağladınız. Belki eve dönemeyip çıkmasını bir bankta beklediniz. Ya da merakınızdan onu görebileceğiniz pencerelere yaklaşıp izlemeye çalıştınız. Ya da ilkokulda teneffüslerde okul duvarının dışından onu seyrettiniz. Aslında bunları hepimiz yaşadık. Peki bu süreci nasıl atlattınız? Çocuğunuzla bu süreci her açıdan konuşarak, ona okulda verilen eğitim ve öğretimin insan hayatındaki önemini söyleyerek yaptınız bunu. Sürece alışıp alışmadığını takip etmek için öğretmeniyle konuştunuz. Okulda yapılan etkinliklere katıldınız. Birlikte ev ödevleri yaptınız. Eğer sizin bu sürece aktif katılımınız olmasaydı bu zor günleri daha zor atlatacaktınız. İşte ebeveyn katılımı bu yüzden eğitimin her kademesinde ayrı bir öneme sahiptir.

Ancak çocuklar büyüdükçe ebeveynlerin eğitim ve öğrenme sürecinde daha az sorumluluk aldıklarını görüyoruz. “Çocuğunuzun yerine ödevi siz yapmayın” cümlesinin yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Ödevi evet çocuğunuz yapmalı, çünkü bu çocuğunuzun sorumluluğu. Ancak ödevi yaparken ihtiyaç duyduğu malzemeler varsa bunları temin etmek, ödevi yaparken zorlanıyorsa ona yardım etmek sizlerin sorumluluğudur. Çocuğunuzun odasına geçip ödevlerini yapmasını istiyorsunuz. Peki bu ödevin doğruluğunu kontrol ediyor musunuz? Konuyu anlamak için tekrara ya da desteğe ihtiyacı varsa peki? İşte bu soruların cevabını bulmak ebeveyn katılımını gerektirir.

Bir başka önemli konu olan akran zorbalığı hepinizin bildiği gibi kötü sonuçlar doğurabilen bir sorun haline geldi maalesef. Peki neden çözemiyoruz? Tek sorun tablet, telefon, bilgisayar bağımlılığı mı? Tabiki değil. Çözemiyoruz çünkü ebeveynler çözüm sürecinde yeterince sorumluluk almıyorlar. Zorbalık sürecinde bizzat yer alan karakterler dışında bu sorunun çözümünde önemli bir parça olan ebeveynlerin de evdeki tutum ve davranışları süreçte önemli etkilere sahiptir.  Süreç iş birliği gerektirdiği için okuldaki çözüm odaklı yaklaşımların evde de ebeveynler tarafından devam ettirilmesi gerekir. Okullarda bu konu üzerine velilere yönelik pek çok eğitim düzenleniyor. Ancak katılım oranının düşük olması ve belki de asıl bu eğitimleri alması gereken ebeveynlerin bu eğitimlere hiç katılmaması bu sorunu çözmemizi engelliyor. Oysa ebeveynlerimiz bu eğitimleri alsa, çocuğunun duygusal ihtiyaçlarına cevap verebilmek için onunla iletişim kurması gerektiğini, çocuğuna saygı göstermesi gerektiğini ve aynı saygıyı çocuğunun da başkalarına göstermesi gerektiğinin ne kadar önemli olduğunu, onunla empati kurması gerektiğini, sosyal becerilerini geliştirmesi için ona yardım etmesi gerektiğini öğrenebilecekler. Dolayısıyla ebeveyn olmak öz bakım ihtiyaçlarını karşılamanın çok ötesinde bir sorumluluk gerektirir. Eğitimde ebeveyn katılımı sosyal, duygusal, bedensel, zihinsel gelişim ve akademik başarı için olmazsa olmazdır.

Tabii ebeveyn olarak rollerinizi iyi bilmeli, sorumluluklarınızın farkında olmalı ancak tüm bunların sınırını da iyi bilmelisiniz. Çocuğunuzun yerine fazladan ve gereksiz olarak aldığınız her sorumluluk onun ileriki yaşamında ayağına daha fazla diken batmasına sebep olur. Bu nedenle dengeyi korumayı bilmelisiniz. Bu konuda öğretmenlerden ve uzmanlardan yardım almaktan lütfen çekinmeyin. Bu konulara yabancı olduğunuzu ve ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız mutlaka öğretmenlerimizle iş birliği yaparak onlardan bilgi edinin.

Tüm ebeveynlerimizin; çocuklarının eğitim hayatında olması gereken yerde, alması gereken kadar sorumluluk alarak bulunmasını temenni ediyoruz. Hoşça kalın.

 

 




ARŞİV YAZILAR