Beslenme her canlının ihtiyacı olan önemli gereksinimlerinden biridir. Gün içerisinde tükettiğimiz gıdalar ve bunların sahip olduğu oranların dengede olması da bu gereksinim kadar önemli hale gelmektedir. Uzman Diyetisyen Derya Horoz, “Güne ne kadar tok başlarsanız günün ilerleyen saatlerinde açlık dalgalanmalarınızı o kadar kontrol altında tutarsınız. Bu iş emek ister, hayatımız önemli ve bu yüzden kendimize önem vermeliyiz” dedi.
Haber – Barış Köksal
Türkiye'nin önemli hastanelerinde görev yaptıktan sonra Mersin’de açtığı Diet House Sağlıklı Yaşam Merkezi ile başarısını taçlandıran Derya Horoz, Diet Hause Sağlıklı Yaşam Merkezi'nin faaliyet alanlarını ve sağlıklı beslenmenin önemine dair gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeşehir Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümü mezunu olan Derya Horoz, Diet House’un faaliyetleri, çalışan insanların doğru beslenme yöntemi ve pandemi döneminde beslenmenin önemine vurgu yaptığı konuşmasında, “İşçi beslenmesi dediğimiz olay enerjisi yüksek olmak zorunda olan bir sistem, bu yüzden kişiler yemekhane de çıkan her besini almamalıdır” diye konuştu.
“BİRÇOK ALANDA ÇALIŞMALARIM MEVCUT”
Kariyerine Türkiye’nin önemli hastanelerinde beslenme üzerine yaptığı çalışmalarla başlayan Horoz, Mersin’e uzanan hikayesine değinerek, “1994 yılı Mersin doğumluyum. 2012 yılında girmiş olduğum Bahçeşehir Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden 2016 yılında mezun oldum. Aynı zamanda yüksek lisansımı da okulumda tamamlayarak “Uzman Diyetisyen” olarak meslek hayatıma devam etmekteyim. Lisans eğitimi sırasında MedicalPark Hastaneleri, Acıbadem Hastaneleri, araştırma hastaneleri, Diyaliz merkezlerinde hastalıklarda beslenme üzerine çalıştım. Uzmanlığımı yaptığım dönemde fabrikalarda kurumsal diyetisyenlik yapıp mavi yaka ve beyaz yakanın yemek listeleri düzeni ve kilo kontrolleriyle ilgilendim. Sango Otomotiv Fabrikasında işçi beslenmesi üzerinde çalıştım. Bunların yanı sıra sporcuların beslenmesiyle ilgili spor salonları ile bağlantılı çalışma protokolü izledim. İstanbul’da çalışıp, eğitim hayatımı tamamladıktan sonra Mersin’de 2019 yılında Diet House Sağlıklı Yaşam merkezini kurdum” dedi.
“GÜNÜMÜZDE DİYETİSYENLERE ULAŞMAK ÇOK ÖNEMLİ”
İnsanların günlük olarak ne yemesi gerektiği ve bunların kontrollerinin sağlanmasının sağlığa faydalarına değinen Horoz, “Diet House Sağlıklı Yaşam merkezini kurduktan sonra amacım kişinin sosyal hayatını etkilemeyecek ve kolaylaştıracak yönde beslenmeyi öğretmek oldu. Bu doğrultuda ise; gebelik beslenmesi, sporcu beslenmesi, zayıflama/kilo alma, diyabet, tansiyon, kalp damar hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, yeme bozuklukları, emzirme dönemi beslenmesi, çocuk beslenmesi olmak üzere birçok alanda hizmet vermekteyim. Diet House bünyesinde sosyal etkileşim hatlarını (İnstagram, Whatsapp) çok aktif kullanmaktayız. Danışanlarımın 3 öğün beslenmelerini kontrol ediyor ani değişiklikler ve porsiyon kontrollerini sağlıyorum. Günümüzde diyetisyenine hemen ulaşabiliyor olmak sağlıklı beslenmeyi öğrenme konusunda daha etkili bir yöntem. İnstagram üzerinden ise kalori ve tarif postlarımıza çok ilgi duyulduğu için sosyal medyayı da çok aktif kullanmaktayım. Fabrikalar, kreşler, okulların aylık yemek listelerini gereksinimine uygun ve mevsimine uygun şekilde düzenlemekteyim. Biliyoruz ki toplu beslenme sistemlerinde uygulanan kalori, vitamin mineral desteği performans artışı yönünden çok etkilidir. Karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme kişinin ani kan şekerinin düşmesine sebep olarak performansını etkileyebilir bu yüzden protein-karbonhidrat-lif dengesi gündelik yaşamımızda önemli bir etken. Fonksiyonel tıp diyetisyenliği eğitimi alarak mesleğimi klasik bakış açısından farklı bir şekilde yönetmekteyim. İlaca bağlı bulunan birçok hastalık temelini çözmede oldukça önemli bir yöntem olmakla birlikte kişiyi detaylı tanımak gerekmektedir. Bu yüzden ilk seanslarımız en az bir saat sürmektedir. Detaylı anamnez değerlendirmesi (uyku, dışkılama, hastalık, ilaç vb.) yapıldıktan sonra mutlaka bel-kalça ölçümü yapmaktayım. Günümüz de en büyük problemlerden biri bölgesel yağlanma olduğu için bölgesel yağlanma takibi ve ona uygun liste planlama bizim işimizde önemli bir faktör” ifadelerini kullandı.
“HAYATIMIZ ÖNEMLİ, KENDİMİZE ÖNEM VERELİM”
Çalışan insanların doğru beslenmelerinin günlük hayatta iş performanslarına olan etkisinin altını çizen Horoz, “Beslenme insanın varoluş doğasında gereksinim olduğu için çalışma şartları ya da sosyal yaşam bu durumu etkilememelidir. Çalışan danışanlarım genelde şirket yemekleri ve hareketsizlikten dert yanıyorlar. Bu durumda ise çalıştıkları yerde çıkan menüyü her hafta ayrı ayrı inceliyorum ve ihtiyaç doğrultusunda seçim yapıyorum. Bu konuyu genel toparlamak gerekirse, sabahları mutlaka kahvaltı yapmaları gerekiyor. Kahvaltı olarak bahsettiğim asla geçiştirmeleri değil yumurtalı, peynirli, cevizli güzel bir kahvaltı yapmak. Güne ne kadar tok başlarsanız günün ilerleyen saatlerinde açlık dalgalanmalarınızı o kadar kontrol altında tutarsınız. Bu iş emek ister, hayatımız önemli ve bu yüzden kendimize önem vermeliyiz. Bunun için ise gerekirse akşamdan kahvaltınızı hazırlamalı ve güne kahvaltı ile başlamalısınız. Bunun yanı sıra işçi beslenmesi dediğimiz olay enerjisi yüksek olmak zorunda olan bir sistem, bu yüzden kişiler yemekhane de çıkan her besini almamalıdır. Ana yemek ve yoğurt/ayran/cacık grubu ve lif açısından önemli olan yeşil bir salata alıp yanına porsiyon kontrolünde bir ekmek tüketimi ile hem doyurucu hem de dengeli bir öğün yapmış olacaklar. Masa başı çalışanlarına ise genelde yarım saatte bir olmak üzere bir su molası verip su alıp gelmelerini istiyorum bu şekilde hareket biraz da olsa artmış oluyor. Öğle aralarını hafif tempolu yürüyüşler ile geçirmelerini istiyorum. Eve dönüş yollarındaki alternatiflerini, yürüme ihtimalleri var ise buna göre değerlendiriyorum. İşin özü şu ki her zaman verdiğim bir örnek var bir domatesi bile toprağa ekerken belli bir bekleme süreniz ve ona bakım süreniz var. Bu olay bedeniniz için de geçerli biraz zaman ve sabırla alışkanlıklarınızın değiştiğini, sağlıklı beslenme modeline geçiş yapabildiğinizi göreceksiniz” diye konuştu.
“D VİTAMİNİ DEĞERİMİZİ ARTIRMALIYIZ”
Pandemi döneminde beslenmenin en önemli noktalarından birinin bağışıklığı yüksek tutmakla beraber psikolojinin de iyi korunması gerektiğini ifade eden Horoz, “Pandemi döneminde tek kilit nokta bağışıklığı yüksek tutmak. Vücudumuzun enerjisini en çok kullanan 2 sistem vardır. Bunlardan biri bağışıklık sistemi diğeri ise sindirim sistemi. Bağışıklık sistemini ise beslenme ve psikolojik olarak iyi tutmak bu dönemde oldukça etkili olacaktır. Bu dönemde ben kesinlikle bir sağlık problemi yaratmıyorsa danışanlarıma çinko ilaveli C vitamini tavsiye ediyorum ki emilimi daha iyi olabilsin diye, D vitamini desteği mutlaka istiyorum bu değer genelde ülkemizde çok düşük, eğer D vitamini değerimiz 70-80 aralığına çıkarsa bağışıklık konusunda ciddi derece güçlü sayılırız. Bunların yanı sıra bitkisel olarak bir problem yaşanmıyorsa kekik çayı veya kekik suyu günlük öneriyorum. Bunlara ek olarak mutlaka haftada 2 gün balık tüketimi, kırmızı renkte meyve sebze tüketimi (özellikle kırmızı pancar + elma sirkesi, yaban mersini vb.), et suyu ile yapılmış sebze çorbaları ve baharatların gücüne çok inanıyorum. Bu yüzden zerdeçal, zencefil, karabiber karışımını mutlaka listelerimde ekliyorum. Bu dönemde özellikle alınan kiloları vermek adına detoks adı altında beslenmek kötü sonuçlar doğurabilir. Gereksinimize uygun ve bağışıklığınızı güçlendirici bir program uygulamak hem kilo kontrolünüzde hem de sağlığınız için bağışıklığınızı güçlendirmede etkili olacaktır” şeklinde konuştu.