Mersin Yenişehir Belediyesi ve Mersin Gazeteciler Cemiyeti 10 ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü Nimet ve İhsan Tufan parkında düzenledikleri bir etkinlikle kutladı. Mersin’de yerel basının ilk temsilcilerinden olan Nimet ve İhsan Tufanın da anıldığı etkinlikte konuşan Mersin Gazeteciler Cemiyeti başkanı Rüstem Kaya Tepe, “İhsan, Nimet ve Tankut Tufan gibi meslek büyüklerimiz Mersin gazetecilerine bir yol açtılar. Zorluklara rağmen geride bıraktıkları mesleki değerlere hepimizin sahip çıkması gerektiğini ifade etmek istiyorum “ dedi.
Yenişehir Belediyesi ve Mersin Gazeteciler Cemiyeti Son Haber gazetesi’nin kurucuları olan Nimet ve İhsan Tufan’ın adının verildiği parkta bir araya geldi. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe, Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Bedrettin Gündeş, Gazeteciler Cemiyeti’nin geçmiş dönem başkanları, Tufan ailesi ve basın mensupları katıldı. Özellikle pandemi sebebiyle yerel basının zor günler geçirdiğini, dijital medya karşısında yerel medyanın ekonomik olarak zorlandığına vurgu yapan Tepe, “Pandemi en fazla Anadolu basınını etkiledi. Daha özgür ve demokratik bir ülke istiyorsak, yerel medya’ya gazetelerimize ve çalışanlarına sahip çıkmamız lazım” diye konuştu.
Mersinin yerel basında bilinen önemli isimlerinden Son Haber’in kurucularından Tankut Tufan’ın oğlu Tayfun Tufan ailesinin gazetecilik geçmişinden bahsederek, “Mersin’de gazetecilik Son haber ailesi ile başladı. Ailenin gazetecilik geçmişi 1909 yılında MüezzinzadeTayir Efendi’nin Tarsus merkezli Tarsus gazetesini çıkarmasıyla başladı. Daha sonra Tahir Efendinin damadı Fuat Selami Akbaş bayrağı devralıyor ve Mersin gazetesini çıkartıyor. Harf devrimi sonrası bu gazete Yeni Mersin adını alıyor ve 1980 yılına kadar yayın hayatına devam ediyor. Fuat Akbaş’ın kızı Nimet Tufan ve İhsan Tufan 1958 yılında Yeni Mersin gazetesine alternatif olacak şekilde Son Haber’i yayın hayatına geçirmiş oluyor” dedi“SON HABER MEŞALESİNİ TAŞIMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Mersin’de gazeteciler için bir okul görevi gören Son Haber gazetesinin meşalesini aldıkları ilk gün gibi taşımaya devam ettireceklerini ifade eden Tufan, “ Nimet ve İhsan Tufan Son Haber’de gazetecilik faaliyetleri ve dik duruşlarından dolayı bedeli olarak hapis cezalarına çarpıtılıyor. Mersin’de taraflı tarafsız her kesimin saygısını kazanan Nimet ve İhsan Tufan çiftinin önderliğinde Son Haber bir gazetecilik okulu görevi görüyor. Dönemine damga vuran gazetecileri de yetiştiriyor ve Son haber altın çağını Tankut Tufan zamanında yaşıyor. Mersin gazeteciler derneği kuran ve sonrasında Basın ilan kurumu üyeliğine seçilen Tankut Tufan seksen dönemine kadar burada etkin bir rol alıyor, Mersin ve ülke basınına hizmet ediyor. Tayfun Tufan olarak, Akbaş ve Tufan ailelerinin beşinci kuşak temsilcisi olarak Son Haberin temsilcisi olarak bulunuyorum. Annem Fatma Aymer ve ben elimizden geldiğince Son haber meşalesini yere düşürmeden taşımaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“PANDEMİ YEREL BASINA SON DARBE OLDU”
Pandeminin en fazla Anadolu basının etkilediğini, gelişen teknolojik gelişmelerin de yerel basını olumsuz etkilediğine işaret eden Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe, “Covid-19 salgınında sağlık çalışanları başta olmak üzere pek çok sektör sorun yaşadı ancak sağlık çalışanları daha geçtiğimiz hafta dört doktor büyüğümüzü kaybettik. Buna her gün yenileri ekleniyor. Bu süreçte gazeteci arkadaşlarımızdan da on sekiz gazeteciyi kaybettik . Birçok meslektaşımız da bu salgınla mücadele ediyor. 10 ocak çalışan gazeteciler günü bu sene Pazar gününe denk geliyor, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle pazartesi günü, Cumhuriyet meydanında 10 Ocak Çalışan Basın gününü kutlamış olacağız. Pandemi en fazla Anadolu basınını etkiledi. Son dönemdeki teknolojik gelişmeler gazeteciler üzerinde ciddi bir sorun yaratıyordu. Konvansiyonel medya yani geleneksel medya, yerini Dijital medyaya bırakıyor. Bu sebeple yazılı basın, radyo ve televizyonlara ekonomik anlamda mecra kaybettiriyor. Pandemi süreci yerel basına bunun son darbesi oldu. Basın yayın kuruluşları ve gazeteciler daha büyük sorunlarla karşı karşıya kaldılar. Bu süreçte pek çok gazete yayın hayatına son verdi ve gazetelerin sayıları yarı yarıya azaldı” ifadelerini kullandı.
“ÖZGÜR BİR ÜLKE İÇİN YEREL MEDYA DESTEKLENMELİ”
Demokratik ve özgür bir ülke olmanın yerel medya ve çalışanlarına sahip çıkmakla var olacağına işaret eden Tepe, “ Bu sorunların çözülmesi adına bizler her platformda kendimizi dile getiriyoruz. Gazetelerin üzerindeki baskıların kalkmasından bahsediyoruz. Basın ilan kurumu yüzde 20’lik bir zam yaptı kısmen de olsa nefes almaya sebep oldu. Televizyonların üzerinde uydu kapasitesi fiyatlarının yüksek olmasını eleştirdik. Anadolu medyasının belini büken birçok şey var bunu dile getirmeye çalışıyoruz. Örgütlü olmak birlik içinde olmak sorunların aşılmasında çok önemli. Daha özgür ve demokratik bir ülke istiyorsak, yerel medya’ya gazetelerimize ve çalışanlarına sahip çıkmamız lazım. Gazeteciler kamu yararına bunu yapıyorlar. Mersin gazeteciler cemiyeti kenti için, ülkesi için, halkı için çalışan bir kurumdur. Mersin gazeteciler cemiyeti çok zor zamanlar yaşamıştır ama önceki dönem başkanlarımız sayesinde bu zorlukları aşmıştır” diye konuştu.
“GERÇEKLERİ SÖYLEYEMEYENLER GAZETECİ DEĞİLDİR!”
Gazeteciliğin zor bir meslek olduğunu ve gerçekleri söyleyemeyenlerin gazeteci olmayacağını ifade eden Tepe, “ Burada üç önemli ismi; Nimet, İhsan, Tankut Tufan üstadlarımızı anmış olacağız. Kent gazeteciliğinin Mersin’deki basın kuruluşlarının ve gazeteciliğinin başlangıç noktası olmuştur. Son Haber halkı için çalışan muhalif bir gazeteydi. Doğruların yanında olan pek çok kent gazetesinin de okulu konumundaydı. Özgürlükleri kısıtlanan Nimet ve İhsan Tufan buna rağmen gazetelerini çıkardılar. Gazetecilik zor bir meslek yürek ister kolay bir meslek değildir. Doğruları söylemek de kolay değildir. Gerçekleri korktukları için söyleyemeyen insanların gerçek gazeteci olmadığı ifade ediyoruz. Haber ulaşma noktasında baskı, şiddet, mobinge maruz kalıyoruz ancak kent gazetecileri görevlerini yapmak için sonuna kadar mücadele ediyor. İhsan, Nimet ve Tankut Tufan gibi meslek büyüklerinin Mersin gazetecilerine bir yol açtılar ve zorluklara rağmen geride bıraktıkları mesleki değerlere hepimizin sahip çıkması gerektiğini ifade etmek istiyorum . Ne ahde vefayı ne de mazimizi unutmamamız gerekiyor” dedi.
“HALKIN SESİ VE VİCDANI OLMAK ÖNEMLİDİR”
Mersin’de basılan gazetelerin yer alacağı stantta vatandaşların günlük olarak gazete okuyabileceği bir alan oluşturduklarını dile getiren Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Yıllar önce bu park Yenişehir Belediyesi tarafından Nimet ve İhsan Tufan adına düzenlendi. Bu parkta bizler de yapmamız gereken çalışmaları yaptık ve parkta günlük ve haftalık gazeteleri koyacağımız ve insanların onları her gün edinip okuyabileceği bir stant yaptık. Her gün günlük gazete ikmali yapılacak ve isteyen vatandaşlarımız Mersin’de üretilen hangi gazete varsa bunları burada alıp bu parkta okuyacak. Gazetecilik dünya’nın en zor işi, halkın sesi ve vicdanı olmak ve yansıtmak çok önemlidir. Söyleseniz suç söylemeseniz kabahat. Gazetecilik alanında emek veren herkese saygı ve sevgilerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
“DOĞRULARI YAZANLARIN HAPİS EDİLMESİ ÜLKENİN TEMELDEKİ SORUNU”
Fikri nedeniyle cezaevine konulan gazetecilerin ülkenin temel bir sorunu olduğunu savunan Özyiğit, “Ülkemiz maalesef dünya’nın en çok gazetecilerinin hapis edildiği bir ülke. Bu temelde ülkenin sorunun ifadesidir. Bir insan fikri nedeniyle, doğru bildiği şeyi yazmış olduğu için hapis edilmesi çok zor bir durum. 8 ocak 1996 yılında görevini yapmaya çalışan Metin Göktepe’nin öldürülerek aramızdan ayrılışının yıl dönümü. Bu yolda hayatlarını kaybetmiş basın emekçilerini anıyorum. Basına emek veren kaybettiğimiz değerlerimize , doğruları yazdığı için, muhalif gazeteci oldukları için hayatlarını kaybedenleri anıyorum” dedi.