Mersin’de ilk kez gerçekleştirilen Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, sona erdi.
Uçan Süpürge Vakfı, Kadın Gazeteciler Derneği, Kadından Haber ve Mersin Sinema Ofisi ortaklığında düzenlenen Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, yapılan gösterimle beraber sona erdi. Festival 3 gün boyunca Mersinli sinemaseverlerin katılımıyla gerçekleştirilirken, festivalin son gününde, “Kayıtsız”, “Obanın Kadınları”, “Yavru Karınca”, “Gecenin Ortasında Bir Taksi”, “Protokol”, “Anadolu’nun Vahşi Kadınları”, “Yansılama”, “Temran”, “Ekmek Teknesi” gibi pek çok filim gösterime sunuldu. Festivalin son günü, Yapımcı Nefes Polat’ın sunduğu “Yapımcılık Atölyesi” ile başladı. Atölyenin ardından Özlem Çıngırlar’ın yönetmeni olduğu “Kayıtsız” filminin söyleşisi yapıldı. Ceren İnan’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşi, Özlem Çıngırlar, oyuncu Nastaran Mazal ve Yapımcı Cemal Çıngırlar’ın katılımıyla gerçekleşti.
“PSİKOLOJİK SORUNLARI VAR AMA MUTLU OLMAYA ÇALIŞIYOR”
Söyleşide konuşan oyuncu Nastaran Mazal, filmin İranlı kadınların durumunu anlattığını vurgulayarak, “O ruh hali, yıllarca yaşadıkları, şimdi ne hale geldikleri, o psikolojiyi o kadar sert olmasa da gösteren bir yerde duruyor. Benim için de Perissa’nın karakteri göç etmesi, sorunları bana gerçekten yakındı. Perissa çok masum bir karakter. İran’lı bir kadının şimdiki hali gibi. Aslında psikolojik sorunları var ama mutlu olmaya çalışıyor dans ediyor” dedi.
Daha sonra konuşan Yapımcı Cemal Çıngırlar ise “Kadın kadının yurdudur” mottosu ile yola çıktıklarını belirterek, kadınların toplumu inşa eden mikro yapılarından biri olduğunu söyledi.
‘SEVİYORUZ AMA AŞIK DEĞİLİZ’
Yönetmen Özlem Çıngırlar da “Filmi yaptık, evet seviyoruz ama aşık değiliz. O yüzden de geri dönüp baktığımda neyi daha iyi olabilirdi diye düşünmek gerekiyor. Defalarca kurguya oturuyorsun. Biz kurguyu bir yılda yaptık. Perissa öldüğü halde umudun devam etmesi için o çocuk doğdu. Ben ölümün bir kayıp olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
‘HİKAYE EV İÇİ GÖRÜNMEYEN EMEK’
Kentlerde yaşayan kadınların konuşabildiğini, slogan attığını, pankart taşıdığını belirten Kader Çetintaş, “Kırsaldaki kadın bunu yapamıyor. Ben annem için ne yapabilirim, köydeki kadınlar için ne yapabilirim gibi bir motivasyonla yola çıktım. Film Dersim’de geçiyor. Bu kadınlara ben belki doğru soruyu sordum ama konuşmaları kendi konuşmaları. Hikaye, benim de içinde bulunduğum toplumdaki kadınların ev içi görünmeyen emeği aslında. Şehir ile bağlantı erkekte. O yüzden kadın yapamıyor. Bilmediği için değil, oradaki o bağlantıyı kestiği için yapamıyor” diye konuştu.
Festivalde son olarak Temran filminin yönetmeni Şenay Kızılateş ile kısa bir söyleşi yapıldı. Festivale katılan yönetmen, oyuncu ve yapımcılara plaket verilmesiyle son bulan festivalde kadınlar, kentte birbiriyle yan yana durma fırsatı yakalarken, Mersinlilerin festivale ilgisi 3 gün boyunca oldukça yoğun oldu.