Psikiyatri Uzmanı Dr. Ceren Bilgesoy, YKS ve LGS’ye girecek öğrenciler için sınav kaygısı ile başa çıkma yöntemlerine değindi.
Bilgesoy, ailelerin kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmaması gerektiğinin altını çizerek, “ Aileler, sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır. Duygu ve düşünce paylaşımı, empati önemlidir” dedi.
Binlerce öğrencinin gireceği Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liselere Geçiş Sistemi’ne (LGS) sayılı günler kaldı. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nde görevli Psikiyatri Uzmanı Dr.Ceren Bilgesoy, sınav kaygısı ve sınav kaygısı ile başa çıkma yollarına değindi.
Sınav kaygısı nedir?
Sınav kaygısı hakkında bilgi veren Uzm. Psikiyatrist Dr. Ceren Bilgesoy, “Sınav kaygısı, öncesinde öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlanır. Bireyin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturulan imaj, sınav sonrası duruma ilişkin atıflar ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen önem sınav kaygısı oluşumu üzerinde etkilidir. Sınav kaygısı yaşayan öğrencinin başarısında belirgin bir düşüş gözlenir. Ders çalışmayı erteleme, sınav ve hazırlığı hakkında konuşmayı reddetme vardır. Soru sorulmasından rahatsız olurlar. Dikkat dağınıklığı, odaklanamama, fiziksel yakınmalarda dikkat çeken bir artış, çok çalışılmasına karşın performans düşüklüğü kaygının varlığını gösterir” dedi.
“Sınav kaygısının etkileri”
Sınav kaygısının başlıca etkilerinden bahseden Uzm. Dr. Bilgesoy, “Öğrenilenleri aktaramama, okuduğunu anlamama, düşünceleri organize etmede zorluk, dikkat azalması, sınavın içeriğine değil kendisine odaklanma, zihinsel becerilerde zayıflama , enerji azlığı, fiziksel rahatsızlıklardır. Sınav kaygısı gerçek dışı beklenti ve yorumlar içerdiğinden yanıltıcıdır. Öğrenciyi farkında olmadan kendi davranışını denetleyemez hale getirir. Gerçekçi olmayan düşünce biçimlerine sahip olmak kaygını oluşmasında en önemli süreçlerdir. Mükemmeliyetçi, rekabetçi kişilik yapısı olanlarda daha sık görülür. Sosyal çevrenin beklentileri ve baskısı da önemli bir etkendir” diye konuştu.
"Başa çıkma yolları”
Sınav kaygısı ile başa çıkma yollarına değinen Uzm. Dr. Bilgesoy, “Gerçekçi olmayan düşünme alışkanlıklarını farklı bir gözle yeniden değerlendirmek, nefes alma egzersizleri, gevşeme egzersizleri, dikkatini başka noktalara odaklama tekniği kullanılabilecek başa çıkma yollarıdır. ‘Hayatta başarılı ve mutlu olabilmek için sınavı kazanmaktan başka yol yoktur, mutlaka kazanmalıyım, kazanmazsam kimsenin yüzüne bakamam, sınav benim kim olduğumu gösterir, yetersizim, hiçbir şey yapamayacağım’ gibi düşünceleri, değişmesi amaçlanan başlıca düşüncelerdir” diye konuştu.
“Sınav öncesi neler yapılmalı?”
Sınav öncesi rahatlamak adına yapılması gerekenleri açıklayan Uzm. Dr. Bilgesoy, “Çalışma alışkanlıklarını ve sınava ilişkin tutumları gözden geçirerek yeni bir zihinsel yapılanma oluşturmaya çalışmak gerekir. Zaman iyi kullanılmalıdır. Beslenme ve uykuya dikkat edilmelidir. Sınava yönelik çalışmaları son güne bırakmamak önemlidir. Uygun yöntemlerle kaygının azaltılmasını sağlamak gerekir” dedi.
Sınav kaygısı ve aile ilişkisi
Aile için sınavın ne anlam ifade ettiğine de değinen Uzm. Dr. Bilgesoy, “Sıklıkla aileler kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmaktadırlar. Çocuktan yüksek beklentilerinin olması, ayrıntılarla aşırı uğraş sergilemeleri ve sınavı bir araç değil amaç olarak görmeleri oldukça önemlidir. Aileler, çocuklarına güven ve sorumluluk vermeli, önemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalıdır. Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır. Duygu ve düşünce paylaşımı, empati önemlidir. Sınavı yüceltmeme, ölüm kalım sorunu yapmama, yüreklendirici davranma önerilmektedir. Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem çözme davranışları geliştirilmelidir” şeklinde konuştu.