Bahçeli’den Erdoğan’ın 50+1 çıkışına ilişkin ilk açıklama

Bahçeli’den Erdoğan’ın 50+1 çıkışına ilişkin ilk açıklama cukurovagazetesi.com
Haber Merkezi

"Sayın Cumhurbaşkanımızla diyalogumuz hasbidir harbidir haysiyetlidir, hak severlik üzerinedir, saygı ve sevgi temellidir hiç kimse de aramıza giremeyecektir"


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “50+1" çıkışına ilişkin ilk kez konuştu.

"MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı çizgide aynı düşüncede aynı görüşteyiz. Ancak Cumhur İttifakı olarak konuşup tartışarak orta yolun makul çözümün yeni sistemin doğasını zedelemeyecek tamirat ve onarımının karşılıklı anlayış ve uzlaşmayla yapılacağının inancına ve iradesine de sahibiz" diyen Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımızla diyalogumuz hasbidir harbidir haysiyetlidir, hak severlik üzerinedir, saygı ve sevgi temellidir hiç kimse de aramıza giremeyecektir" dedi.

Bahçeli, "Erdoğan'ın Bahçeli’yi sırtından atacak" şeklinde basında yer alan yazılara sert sözlerle tepki gösterdi. Bahçeli, "Alçak bir teşebbüs. Allah’a çok şükür siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik, hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik" diye konuştu.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Gazze'yi İstanbul'dan ayrı düşünmek akan tarih nehrine karşı kürek çekmektir"

"Filistin'in huzuru, Türkiye'nin huzurudur. Suriye'nin istikrarı, Türkiye'nin istikrarıdır. Filistin 16. yüzyıldan itibaren egemenlik şemsiyemiz altına girmiştir. Dün sancağımız olan Gazze'nin bugün felaketine sırt çevirmemiz, milli ve manevi tarihimize saygısızlık olacaktır. Gazze'yi İstanbul'dan ayrı düşünmek akan tarih nehrine karşı kürek çekmektir.

"İnsani ateşkesin olması için kaç masum çocuğun da ölmesi gereklidir?"

"Gazze meselesi, güvenlik, inanç kültür ve tarih boyutları ile Türkiye'nin meselesidir. Bizim için bu konuda tarafsız kalmak diye bir şey olamaz. Türk milleti zalim İsrail'in şeytani oyunlarına, şer ve şiddet yağdıran operasyonlarına sonuna kadar tepkili ve öfkelidir. İnsani ateşkesin olması için kaç masum çocuğun da ölmesi gereklidir? İnsana dair ne varsa bombalanıyorken, Almanya Başbakanı'nın çıkıp 'İsrail nefsi müdafaa yapıyor" demesi hukuki midir?

"Almanya Başbakanı tarihin ve insanı değerlerin yanlış tarafındadır"

"Almanya Başbakanı’nın çıkıp da İsrail’in yaptığı nefsi müdafaa demesinin ahlaki, hukuki ve vicdani bir karşılığından bahsetmek mümkün müdür? İsrail mandallığının sözde nefsini savunanların mazlumların nefsini konuşacak şerefli duruşu göstermeleri için daha başka nelerin olması gerekmektedir? Bu nasıl bir nefistir ki katilde olup da maktulde yoktur! İsrail soykırım suçuna sessiz kalanlar bununla da yetinmeyip 46 günlük devlet terörünü görmezden gelenler inanıyorum ki bir gün insanlık vicdanında mahkum olacaklardır. Maalesef Almanya da bu kategoridedir. Almanya Başbakanı tarihin ve insanı değerlerin yanlış tarafındadır. İsrail faşizmine ilik nakli yapanlar arasında bulunması feci bir sapma halidir.

"Dünya daha fazla hareketsiz kalmamalı, İsrail'e askeri, ekonomik ve siyasi yaptırım kararları süratle alınmalı"

"Şifa Hastanesi’nin altında tüneller olduğunu iddia eden İsrail hükümetinin kara propagandası elinde patlamıştır. Dünya daha fazla hareketsiz kalmamalıdır. İsrail saldırılarını caydırmak için askeri, ekonomik ve siyasi yaptırım kararları eş güdüm halinde ve süratle alınmalıdır. ABD ve AB ülkeleri çelişkili açıklamalarına nokta koymalı ve İsrail’e verdikleri desteği bıçak gibi kesmelidir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi açıklaması

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir; işi bitince buruşturulup bir köşeye atılacak tek kullanımlık konjonktürle reçete hiç değildir.

"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hedefiyle milletimizin huzuruna çıkan millet ittifakı amaçladığı icazeti almamız milli irade cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini mevcut haliyle teyit etmiştir. İster iyileştirilsin ister güçlendirilsin eğer parlamenter sistem her şeye rağmen ihya edilseydi dejenere olması, kaosa hizmet etmesi kutuplaşma ve kamplaşmayı körüklemesi devlet yönetimini krize sokması hayat gerçeği haline geliri. Bu ise 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü kadar vahim gelişmelere sebep olabilirdi.

Erdoğan’ın 50+1 çıkışına ilişkin ilk açıklama

"2 Temmuz 2019 tarihli meclis grup konuşmasındaki sözlerim aynen şöyleydi: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye cumhuriyetinin yaşama azminin payidarlık iradesinin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün tecellisidir. Yeni sistemle beraber barajın yüzde 50+11 çıkması muazzam bir kucaklaşmayı sağlamıştır. Türkiye aradığı parlak yönetim sistemini birçok sorunla boğuşa boğuşa sonunda bulmuş ve benimsemiştir!

"Yüzde 50+1 oyla cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya emsal olacak model olacak bir şeklidir. Dikkat buyurunuz milletvekili seçmiyoruz belediye başkanı seçmiyoruz muhtar seçmiyorum cumhurun bütününü temsil edecek cumhurbaşkanını seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı çizgide aynı düşüncede aynı görüşteyiz. Ancak Cumhur İttifakı olarak konuşup tartışarak orta yolun makul çözümün yeni sistemin doğasını zedelemeyecek tamirat ve onarımının karşılıklı anlayış ve uzlaşmayla yapılacağının inancına ve iradesine de sahibiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bahse konu açıklamasını çarpıtıp cumhur İttifakı etrafında tefrika imal eden fırsat düşkünü meczuplara da pirim vermeyiz itibar etmeyiz bunları adam yerine bile koymayız. Bazı zeka özürlülerin Erdoğan Bahçeli’yi sırtından atacak mı diye yazı kaleme almaları AKP ile MHP arasında sorun olduğundan bahsetmeleri alçak bir teşebbüstür. Allah’a çok şükür siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik, hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik.

"Bu kabine TC’nin ve Türk milletinin kabinesidir. Alacağı her kararın yanındayız . MHP yancı değildir. İkbale meraklı değildir.

"Sayın Cumhurbaşkanımızla diyalogumuz hasbidir harbidir haysiyetlidir, hak severlik üzerinedir, saygı ve sevgi temellidir hiç kimse de aramıza giremeyecektir.

"Burayı dikkatlice dinleyin, kiminle istiyorsa görüşüp temas kurmasına destek verdik hatta partimizden ihraç edilen bir şahısla bile aynı kareye girmeye içimiz acısa bile ses çıkarmadık. Sanıyorum herkes mesajı aldı ve anladı. Ne diyeceğimi merak edip karmaşa ve kavga bekleyenler külahı kafalarına ters giyerek arkalarına bakmadan nifak mevzilerine tekrar geri dönmek zorunda kaldı. Bu gafillere diyorum ki buradan size ekmek çıkmaz, dedikodu çarkınız bize sökmez. Altı tane televizyon ve konuşmacıları sözüm size kuş beyinlerinizle Cumhur’u çatlatmaya kabiliyetiniz yetmez.

Ayrıntılar gelecek...