Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Hatay’a gönderilen heyette bulunan CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Halk TV ekranında yayınlanan ’Sorel Dağıstanlı İle Gündem Özel’ programına katıldı.
Hatay'ın İskenderun İlçesi'nden 'Sorel Dağıstanlı İle Gündem Özel' programına bölgeden canlı bağlantıyla katılan Kış, 6 Şubat depreminin büyük yıkım yarattığı 11 ilimizden biri olan Hatay'da yaptığı gözlemleri anlattı.
"Yıkılan binaların asbest sorunu ne olacak?"
Halk TV muhabiri Ferit Demir'in yönelttiği soruları canlı yayın ekranlarında cevaplayan Kış, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'un görevlendirmesiyle, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal ve CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka'nın da yer aldığı bir heyetle bölgeye 6 ay sonra Hatay'daki durumun ne aşamada olduğunu yerinde tespit etmek için geldiklerini söyledi.
Muhabir Demir'in kendisine yönelttiği "Yıkılan binaların asbest sorunu ne olacak sorusuna, Kış şu sözlerle yanıt verdi; "Bina yıkımlarında ve enkaz çalışmalarının taşımalarında mutlak suretle ortaya çıkacak asbestin önlenebilir bir şekilde çalışma yapılması bekleniyor. Şu anda buradan çıkan tozları soluyan vatandaşlarımız ve bizler bile risk altındayız. Aslında her birimiz tarafından gerekli uyarılar yapılmış olmasına rağmen nedense iktidar bu konudaki çalışmaları görmezden ve duymazdan geliyor."
"Vatandaşlar bu koşullarda yaşamaktansa ölmeyi tercih ediyor"
Vatandaşların, barınma ve özellikle sıcakların artmasıyla su sorunu gibi birçok problemle karşıya kaldıklarını ve vatandaşların taleplerine yönelik ne istedikleriyle ilgili Kış, "Hatay, kaderine terk edilmiş durumda. 6 ay geçmiş. Neredeyse 7'inci aya gireceğiz. Vatandaşlar şunu söylüyor, 'Keşke depremde ölseydik.' Çünkü, bu insanlar depremde ölmedi. Şu an hissettiğimiz ciddi bir sıcaklık var. Burada hijyen koşulları yok. Suya erişim sorunu var. Elektriğe erişim sorunu var. Ve bunların tamamını çadır da ve konteynır da yaşıyorlar. Ciddi anlamda sağlık sorunlarıyla karşı karşıyalar" cevabını verdi.
Bölgeyi gezerken, çocukların, yaşlıların ve diğer vatandaşların ellerinde, yüzlerinde, ayaklarında yaralar çıktığına şahit olan Kış, halkın yaşadığı sağlık sorunlarına, "Çok net söyleyebilirim ki, birkaç ay sonra biz çok başka şeyler konuşuyor olacağız" diyerek dikkat çekti.
Deprem sonrasında yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle 70 yaşındaki bir vatandaşın intihar ettiğini duyduğunu söyleyen Kış, "İnsanların psikolojileri bozulmuş. Sağlıkları ellerinden gitmiş. 70 yaşında bir vatandaşımız intihar etmiş. Biz bunu önümüzdeki günlerde çok daha fazla duyacağız. Çünkü bu koşullarda yaşamaktansa ölmeyi tercih ediyor vatandaşlarımız malesef" sözleriyle aktardı.
Ağır hasarlı olduğu belli ve tespitleri yapılmış olan yerlerin yıkılmasının geciktirildiğini, yıkılan binaların ise molozlarının ve enkazının yerinde durduğunu anlatan Kış, "Aslında biraz da baktığınızda, bunları yerinden kaldırdıklarında veya bu binaları yıktıklarında yerine yenilerini yapmaları gerekecek ya, belki de onu geciktiriyorlar. Belki değil kesinlikle onu geciktiriyorlar ve burada da vatandaşlarımızı cezalandırıyorlar" dedi.
"Vatandaş kendi yaralarını, kendi sarıyor"
Kış, Vatandaşın söylediklerini tek tek not aldıklarını, çözümlerini bildiklerini ancak seslerini duyan kimsenin olmadığını dile getirdi.
Vatandaşın derdini anlatacak kimseyi bulamadığını, iktiadar ve hükümetten bölgeyi zyarete gelenlerin, sadace gelip gittiklerini bir çözüm üretmediklerini belirten Kış, "Esnaf ve Sanatkarlar Odasını ziyaret ettim biraz önce. Ya bu esnaf ticaretini yürütmek zorunda. Hayatını devam ettirmek zorunda. Ekmeğini kazanmak zorunda. Burayı terk etmeyerek, 'Ben memleketimde kalayım' diye ayakta durma mücadelesi veriyor. Bunları destelemek varken yok saymanın mantığı nedir? Bu iktidarın yaptığı tamamen vatandaşı cezalandırmak. Burada kaderine terk etmek. Ne haliniz varsa görün demektir bu" açıklamasında bulundu.
"Hatay'ın yaralarının sarılması için hangi adımlar atılmalı?"
Kış, "Öncelikle çökmüş olan eğitim, sağlık, iş hayatıyla alakalı ciddi çalışmalar ve kısa sürede hayata geçirilmesi lazım. Okullar açılacak birkaç ay sonra. Çocuklar belirsizlik içerisinde. Kaygı içerisinde. Okul yok. Okula giderken nasıl gidip geleceğini bilmiyor. Bir kere çocuk okula gitmeyi unutmuş. Nasıl besleneceğinin mücadelesini veriyor. Abla ben açım diyor. Bunun ötesi var mı? Bu memleket bunu hak ediyor mu? Bu vatandaş bunu hak ediyor mu? " diyerek muhabir Demir'in "Hatay'ın yaralarının sarılması için hangi adımlar atılmalı?" sorusunu yanıtladı.
CHP milletvekilleri olarak genel merkez adına bölgede yaşanan sorunların sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade eden Kış, bir daha böyle bir felaket yaşamayız temennisinde bulundu.
