Mersin’de sağlık çalışanları 2 gün iş bıraktı. İl Sağlık Müdürlüğü önünde iş bırakma kararını, yaptıkları basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuran sağlık çalışanları, Konya Şehir Hastanesi’nde görev yaptığı sırada hasta yakını tarafından silahlı saldırı sonucu katledilen Dr. Ekrem Karakaya için de saygı duruşunda bulundu.
Haber-Adem Güneş
Türkiye genelinde alınan iş bırakma eylemine Mersin'deki sağlık çalışanları da katıldı. Mersin Tabip Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş Sendikası, HEKİMSEN, Hekim Birliği Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği, Mersin Diş Hekimleri Odası, Mersin Eczacı Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası, TABİP-SEN ve Sağlık Çalışanları Sendikası üyesi sağlık çalışanları Mersin İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanarak ortak bir basın açıklaması düzenledi. Topluluk adına açıklama metnini Mersin Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Nasır Nesanır kamuoyuyla paylaştı.
"TÜM UYARILARIMIZ GÖRMEZDEN GELİNDİ"
2 günlük iş bırakma eylemi için toplanan sağlık çalışanları, 6 Temmuz'da Konya Şehir Hastanesi'nde görev yaptığı sırada bir hasta yakını tarafından silahlı saldırı sonucu katledilen Dr. Ekrem Karakaya'nın fotoğrafını yakalarına takarak, saygı duruşunda bulundu. Sağlık çalışanları "Yaşamak, yaşatmak istiyoruz" sloganı atarken, Mersin Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Nasır Nesanır, Dr. Ekrem Karakaya'yı kaybetmenin derin üzüntüsü ve öfkesi içerisinde olduklarını belirterek, "Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidarı defalarca uyardık. Sağlıkta şiddetin münferit bir olgu olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu, gerekçeleriyle birlikte tekrar tekrar ifade ettik. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifleri önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi" dedi.
"'BEYAZ KOD' VERİLERİ TOPLUMLA PAYLAŞILMAMAKTADIR"
Kınamanın artık bir işe yaramadığını sözlerine ekleyen Nesanır, "Sağlıkta şiddet olgusunun çığırından çıktığının bakanlık da farkında olacak ki; sağlıkta şiddet istatistiklerinin yer aldığı 'Beyaz Kod' verileri tüm ısrarlarımıza ve konuya dair dava açmamıza rağmen toplumla paylaşılmamaktadır. Sorumluların bu yaklaşımı bugün yeniden bir cinayetle sonuçlandı. Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış, can güvenliğimizi de ortadan kaldırmıştır. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizleri hedef haline getirmekte, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik ve umutsuzluk olarak geri dönmektedir. Bugün yeniden ve daha güçlü bir şekilde söylüyoruz; sağlık emekçilerine en ufak bir zarar gelmesine tahammülümüz yoktur" diye konuştu.
"BUGÜN VE YARIN ÜLKE GENELİNDE İŞ BIRAKIYORUZ"
Güvenli çalışma alanı sağlamanın iktidarın sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Nesanır, "Sağlık Bakanı başta olmak üzere sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer derhal istifa etmelidir. Bizler bu konuda, yaşam hakkımız ve güvenli çalışma koşulları için, gücümüzü; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz. Bu çerçevede bugün ve yarın ülke genelinde iş bırakıyoruz. Dr. Ekrem Karakaya’nın ailesine ve tüm sevenlerine taziyelerimizi iletiyoruz. Şiddet karşısındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
"BU ÜLKEDE HEKİME, SAĞLIK ÇALIŞANINA EL KALKMAZDI"
Önceki dönemlerde CHP'den Mersin Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev yapan ve aynı zamanda birer sağlık çalışanı olan Aytuğ Atıcı ile Hüseyin Çamak da basın açıklamasına katıldı. Sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddete karşı gazetemize açıklamalarda bulunan Aytuğ Atıcı, "Bu ülkede hekime, sağlık çalışanına el kalkmazdı. Öyle bir duruma geldik ki artık bu işi parti boyutundan derhal çıkarıp mutlaka siyasi çözümler bulmak zorundayız. Konuşacak çok şey var ama şu an hiç konuşacak durumda değilim" diyerek, üzüntü yaşadığını belirtti.
"TOPLUMUN EĞİTİLMESİ LAZIM"
Gazetemize konuşan Hüseyin Çamak ise basın açıklamasında bulunan en yaşlı hekimin kendisi olduğuna dikkat çekerek, "1974 mezunuyum. Herhalde başka da yoktur. Mezun olduğumuzda hekime karşı müthiş bir saygı vardı ama gün geçtikçe bu saygı yittikçe, hele son yıllarda oldukça azaldığını görüyoruz. Bu neden oluyor? Bu, sistemin bozuk olduğundan kaynaklanıyor. Biz çocuklarımıza ve gençlerimize ahlaklı, dürüst, namuslu, duyarlı, hoşgörülü olmayı maalesef öğretmiyoruz. Bundan kaynaklanıyor. Gün geçmesin ki hemkimlerin dışında sağlık çalışanları dışında bir kadın, bir çocuk, bir anne, bir baba öldürülmesin. Bu toplum neden bu hale geldi? Bu toplumun sorgulanması gerekir. Bunların sorgulanması gerekir. Çok üzgünüz tabi. Bundan sonra olmaması için de çok büyük emekler sarf edilmesi lazım. Ben şiddet yasalarıyla da bu işin önlenebileceğine kesinlikle inanmıyorum. Toplumun eğitilmesi lazım" ifadelerine yer verdi.
