Veysel Sarı, dolmuş zamlarının kaçınılmaz olduğunu söyledi

Veysel Sarı, dolmuş zamlarının kaçınılmaz olduğunu söyledi cukurovagazetesi.com

Akaryakıtın tarihte ilk defa 30 liraya ulaştığı bu dönemde şoförlerin artık geçinemediğini, evlerine artık ekmek götüremediğini söyleyen Mersin Şoförler Odası Başkanı Veysel Sarı, gazetemize yaptığı açıklamalarda hükümetin bir an önce adım atması gerektiğini, aksi taktirde fiyat tarifelerinin sürekli olarak zamlanarak değişeceğini belirterek, “Esnaf büyük bir sıkıntı içerisinde. Bunun da tek yolu artık zam yapmaktan geçmekte. Ama ‘zam yapmak’ demek her şeyin düzeldiği demek değil. Ama zam da yapmak mecburiyetindeyiz ve önümüzdeki günlerde de bu zam gerçekleşecek” dedi.


Özel Haber- Mehmet Çetin

Son zamanlarda sürekli olarak gelen zamlarla birlikte akaryakıt fiyatları ilk defa 30 liraya ulaştı. Şoförler, akaryakıt fiyatlarının yükselmesiyle birlikte sürekli olarak zararına çalıştıklarını belirtiyor. Konuyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamalarda, akaryakıt fiyatının yükselmesinin ülkedeki bütün sektörleri etkilediğini belirten Mersin Şoförler Odası Başkanı Veysel Sarı, “Şu anda petrol, akaryakıt fiyatları sadece şoförler odasına üye olanlar değil, bütün kesimi bir şekilde sıkıntıya sokmuştur ve akaryakıttaki artışlardan dolayı tedavisi ilerde, gelecekte dahi zor ve hatta imkansız olan yaralar bırakacaktır bu kaçınılmaz. Ama buna gerçekten dur demek lazım. Esnafımız evine ekmek götüremiyor. Bir lastik daha önce 500-600 lirayken şu anda 2 ile 3 seviyesinde, kamyon lastiği 30-40 bin liralara çıkmış durumda, yedek parça almış başını gidiyor ve tabi bunların hepsi petrole bağlı artışlar. Bir arabamızın, bir taksimizin motoru eskiden 10-15 bin liraya tamir olurken, şu anda 70-80 bin liradan aşağı değil. Bu artışlardan dolayı da bırakın arabalarımızı yenilemeyi, evimize ekmek götürmekte zorlanıyoruz. Araba fiyatları 5 misli yükselmiş durumda. 150 bin liraya aldığımız araba şu anda 1 milyonun üzerine çıkmış durumda ve şu anda da arabalarımızı da değiştiremiyoruz, değiştiremediğimiz için de elimizdeki araçlarımız çok yaşlı duruma gelmiş durumda. Bundan yolcularda etkileniyor çünkü eski arabanın çok büyük de sıkıntıları olur ve bunun sıkıntılarını da binen yolcu çekecek. Bunun tedavisi de mutlaka ama mutlaka hükümet tarafından önleminin alınması lazım” ifadelerini kullandı.

 

“AKARYAKITTA ÖTV VE KDV’NİN KALDIRILMASI LAZIM”

Ülkede akaryakıtın yükselmesinin sadece şoförleri değil, her sektörü etkilediğini belirten Sarı, hükümetin bir an önce somut adımlar atması gerektiğini belirterek, “Ben her zaman için şunu söylüyorum; bu akaryakıtta ÖTV ve KDV fiyatı kaldırılsın ve bir de üstüne teşvik verilerek, fiyatların aşağı çekilmesi lazım. Bilindiği üzere akaryakıt fiyatlarıyla kullandığımız, tükettiğimiz gıda gibi diğer bütün ürünlerimiz olsun fiyatları buna bağlı olarak artmakta. Örneğin bir maydanoz bile buradan bir liraya yola çıkıyorken, bu İstanbul’a varana kadar akaryakıt fiyatlarından dolayı 5 lira oluyor ve kar marjını da eklediği zaman 10 liraya kadar çıkabiliyor. Akaryakıt fiyatları aşağı çekilirse piyasadaki diğer emtialar olsun kesinlikle ucuzlayacak ya da fiyatları artmayacak. Bu da dar gelirli toplumun bütçesine bir katkı sağlayacaktır. Ama bu yapılmıyor ve dövize endeksli gibi bir takım önlemler alınıyor. Dövize endeksli yatırımlarda dövizin artışı karşısında verilen faiz miktarı bütçeden verilmektedir, yani verdiğimiz vergilerden verilmektedir. Bu vatandaşa hiçbir kar sağlamıyor. Çünkü vatandaşın elinde birikimi yok ki bankaya yatırsın ve bankadan farkını alsın. Dar gelirli insanların böyle bir şey yapması mümkün değil. Dolayısıyla elinde parası olanlar para kazanıyor, elindeki kaynakları alarak onlara veriyor ve bunun da yanlış politika olduğunu düşünüyorum. Orada verilen katkılar mazota verilmiş olsa Türkiye’deki bütün kesimlere fayda sağlayacağına inanıyorum. Yanlış ekonomik önlemler alınmakta ve dolayısıyla bizler yaşam şansımızı hemen hemen kaybetmiş durumdayız” şeklinde konuştu.

 

“ŞOFÖR ESNAFI BORÇ BATAĞINDA KALMIŞ”

Esnafın geçim sağlayamadığı için krediler çektiğine dikkat çeken Sarı, “Esnaflarımız, Esnaf ve Kredi Kooperatifi aracılığıyla kredi alıyorlar ve şu anda çoğu da aldıkları kredileri ödeyemiyor durumdalar. Şu anda çoğunun arabaları da hacizli, satışla karşı karşıya. Ellerinden malları gidiyor, yatırımları kayboluyor. Onun için kalıcı yaralar açıyor. Bunun için hükümetimizin mutlaka bir an önce gerekli önlemleri alması lazım. Aksi taktirde gerçekten de büyük bir felaket bizi bekliyor durumda” dedi.

 

“EYLEMLER BİZE ŞİMDİLİK SONUÇ DOĞURMAZ, İSTİŞARE HALİNDEYİZ”

Şoförler odası olarak şoförcülüğün sıkıntılı zamandan geçtiği bu dönemde hükümetle her türlü istişarede bulunduklarını kaydeden Sarı, “Esnafımızın zor durumda olduğunu her zaman dile getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz ama şu anda devletimiz de zor durumda. Yani şu anda herhangi bir eylem ya da bir taşkınlık yaratarak, bu sıkıntıların düzeleceğine inanmıyorum. Çünkü elde olmayanı hükümet de veremez, kimse de veremez. Her ne kadar istense de istensin önemli olan verebilme imkanıdır ve şu anda hükümet de bu durumda yani verme durumu yok hükümetin. Onun için şu anda yapılan hiçbir eylem bize lazım olanı vermez. Zaten bütün Türkiye’nin sıkıntıda olduğu apaçık ortadır. Bir de bunun üstüne çıkıp yolları kapatmak, eylem yapmak her ne kadar demokrasinin gereği de olsa elde edilecek bir şey varsa yapılır ama şu anda bu koşullarda öyle bir imkan da görünmüyorken, eylem yapmamız halinde diğer toplumları ve kesimleri de sıkıntıya sokmuş oluruz. Biz vatanımızı, milletimizi seven bir kuruluşuz ve dolayısıyla da teknik olarak bu işin üstesinden gelmek lazım ve biz de gerekli adımları atmaya devam ediyoruz. Esnafımız da bu konuda gerekli adımları atıp, ihtiyaçlarını zaten dile getirmekte. Biz daha önce de ‘imdat’ adı altında da bir açıklama yapmıştık. Böyle eylemler yapıyoruz ama böyle devam etmesi durumda bizim kesinlikle eylem yapmamıza gerek kalmayacak ve kontaklar kendiliğinden kapanacak duruma gelir ve yollar kapanacak hale gelir. Onun için devletimizin bunları görüp de bir an önce gerekli adımları acilen atması gerekiyor” diye ekledi.

 

“BİZ FEDERASYON OLARAK GERİ ADIMLARIN ATILMASI İÇİN ÇALIŞMALARIMIZA HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYORUZ”

Esnafın herhangi bir eylemde bulunmasının kesinlikle demokratik hakları olduğunu ancak hukuksal yollardan da çalışmalarını devam ettirdiklerini belirten Sarı, “Yani bu durumdan artık endişe eden esnafımız zaten eylemelerini peyderpey yapmakta ama bu tür eylemlerin Türkiye genelinde yapılması gerekiyor. Aksi taktirde sadece Mersin’de yapılması sadece Mersin halkını ve esnafını zor durumda bırakmaktan ibaret olacaktır.  Bunun üzerinde de zaten federasyonda gerekli çalışmalar var. Yani birden bire ‘ben bunu yaparım’ demekle olmuyor. Ancak kanunlar, nizamlar müsaade etmesi durumunda bunlar gerçekleşebilir ve bizim de kanunların dışında bir adım atmamız mümkün değil. Çünkü aksi taktirde bu sefer de esnafımızı hukuksal anlamda suçlu duruma düşürüp, ceza almalarına veya acı çekmesine neden oluruz. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz, sağduyulu davranıyoruz. Ama bu demek değildir ki; ‘yatıyoruz.’ Kesinlikle hukuksal mücadelemiz çok hızlı ve güçlü bir şekilde devam ediyor” sözlerine yer verdi.

 

“ESNAFIMIZ GERÇEKTEN DE BÜYÜK SIKINTI İÇERİSİNDE”

Akaryakıtın tarihin en pik noktasına ulaştığı bu zamanda yolcu taşıma tariflerinin sürekli olarak zamlanmasını gerektiğini ekleyen Sarı, “Şoför esnafımız gerçekten de zor durumda, esnaf artık geçinemiyor durumda. Sürekli gelen zamlar karşısında artık mutlaka geçinmek adına esnafımız da zam yapmak zorunda kalabiliyor sürekli olarak. Şu anda çalışmakta olan şehir içi dolmuşlarımızın zam yapabilmesi konuşuluyormuş ve ben kesinlikle destekliyorum. Çünkü artık yapacak bir şey kalmadı. Şu anda artık bırakın yolcu alacak akaryakıtı, şoförlerimiz artık evine gidip gelecek akaryakıtı bulmakta zorlanıyor. Esnaf büyük bir sıkıntı içerisinde. Bunun da tek yolu artık zam yapmaktan geçmekte. Ama ‘zam yapmak’ demek her şeyin düzeldiği demek değil. Yapılan zamlar bizden çok şey alıp götürmekte ve esnafa bir fayda da sağlamamakta. Çünkü vatandaşın cebinde para yoksa vatandaşın ekonomisi iyi değilse biz ne kadar zam yaparsak yapalım o da çözüm değil. Ama zam da yapmak mecburiyetindeyiz ve önümüzdeki günlerde de bu zam gerçekleşecek” diye belirtti.

 

“HAL BÖYLE DEVAM EDERSE ARABALAR YAKIT ALAMADIĞINDAN ÇALIŞTIRILAMAYACAK”

Yaşanan sıkıntının bütün Türkiye genelinde her araba sahibi için geçerli olduğunu ve bunun hatta belediye otobüsleri için bile geçerli olduğunu kaydeden Sarı, “Şu anda belediye otobüslerimiz de zorda. Şimdi belediye otobüsleri için ayrılan yıllık akaryakıt bütçesini beklenmeyen yükselişlerden dolayı ilk 5 ay içerisinde tamamlamış durumda ve yılın bitmesine, bütçenin yenilenmesine de daha 6-7 ay var. Bu 6-7 ay boyunca belediye otobüsleri o bütçeyle nasıl idare edilecek ve akaryakıtı nasıl alacak, bu otobüsler nasıl çalışacak. Demin de dediğim gibi; görünen o ki öyle anlar gelecek ki biz eylem yapmasak da arabalarımız zaten akaryakıt olmadığından, alamadığımızdan dolayı otomatik olarak istop edecek. Tehlike çok büyük. Derhal bu açıklamaların kale alınması gerekip, gerekli adımların atılması lazım” şeklinde konuştu.

 

“ESNAFIMIZ SAĞDUYULARINDAN TAVİZ VERMESİN”

Her şeye rağmen şoför esnafının sağduyulu davranmaları gerektiğini belirten Sarı, “Ben buradan esnafıma şunu söylemek isterim; bu sıkıntıların sadece Mersin’de değil, bütün Türkiye’de ve bütün alanlarda olduğunu söylemek isterim. Herkesin canının burnunda solduğunu söylemek isterim esnafıma. Evine ekmek götüremiyor esnaf sadece burada değil. Yolcularına güzel davranmalarını, sağduyulu olmalarını isterim. Biz zaten gerekli tepkileri yetkililer olarak ortaya koyduğumuzu söylemek isterim. Sağduyulu olmak gerekiyor ve yapacak bir şey de yok Türkiye’de. Bilindiği üzere önümüzdeki dönemde Türkiye’de seçim var ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan, tekrar aday. Kaldı ki öyle bir imkan olsa yetkililer seçim öncesi gerekli adımları atacaktır ama bizim de ona göre sabır göstermemiz gerekmekte. Ama sabrın sonu da bir noktaya kadar. Ama istemsizce taksileri bırakın da şehirlerarası kamyonlarımız istop ettiği zaman her şey çok daha farklı olacaktır. Onun için biraz daha sabretmemiz lazım. İnşallah düzelir diye düşünüyoruz ama pek de umut yok, karamsarlık içersindeyiz biz de” dedi.