Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi günü gerçekleştirilen kabine toplantısının ardından emekliye yaklaşık olarak yüzde 25 seviyelerinde zam yapıldığını duyurması üzerine, yapılan zammın emeklinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğini söyleyen Türkiye Emekliler Derneği Mersin Şubesi Başkanı Cemal Akbudak, “Asgari ücrete yüzde 51 oranında bir zam yapıldı ve en az emekli maaşının da asgari ücret kadar olmasını beklerdik. Kaldı ki o rakam bile açlık sınırının altında. Adı üstünde asgari ücret yani en az sınırda verilen miktar ve emekliye bunun da altında maaş verilmekte ve bu rakamları
Özel Haber – Mehmet Çetin
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 milyon 266 bin emeklinin beklediği zam oranını yaklaşık yüzde 25 olarak açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir emeklinin 2 bin 500 liranın altında maaş almayacağını belirtti. Konuya ilişkin olarak açıklamalarda bulunan Türkiye Emekliler Derneği Mersin Şubesi Başkanı Cemal Akbudak, yapılan zammın kesinlikle kabul edilebilir bir oran olmadığını belirterek, emeklilerin bu zamana kadar istedikleri oranda bir maaş almadıklarını ve ancak seçim yakın olduğu zaman emeklilerin istedikleri maaşı alabileceklerini belirtti. Akbudak, emekliye yapılan zam oranı ve seçim arasındaki ilişkiyi şu şekilde aktardı: “Biz erken seçim beklentisi içerisindeydik ve dedik ki belki erken seçime gidilir ve belki en az asgari ücret kadar bir rakam verilir ama anlaşılan o ki erken seçim olmayacak çünkü erken seçim olmuş olsaydı eğer, emekliye istedikleri oranda zam yapacaklardı. Büyük ihtimalle seçime yakın bir zaman diliminde emekliye zam yapılacak ama unutmasınlar ki, emekli kandırılacak insanlar değil. Eğer biraz mantık çerçevesinde hareket edilmiş olsaydı; mecliste bulunan 500’e yakın milletvekilinin emekli anneleri, amcaları, dayıları, dedelerinin aldıkları emekli maaşlarına biraz baksınlar da utansınlar biraz. Nasıl yaşadıklarını hiç görmüyorlar mı? Eğer ki en yakınlarındaki kişileri göremiyorlarsa, bizleri görmeleri zaten mümkün değil. Biz onun için seyyanen zamdan bahsederken, yüzdelik zamların hep arayı açtığını da aktarmak istiyorduk.”
“EMEKLİYE YAPILAN ZAM HİÇBİR ZAMAN EMEKLİNİN BEKLENTİSİNİ KARŞILAMADI”
Emekliye yapılan zammın hiçbir zaman için emeklinin beklentilerini karşılamadığını söyleyen Akbudak, “Şu anda açlık sınırı 5 bin liranın üzerinde, yoksulluk sınırı da 13 bin liranın üzerinde. Bin 500 lira alan birisi için bir iyileştirme yapılmış gibi görünse de ancak hala açlık sınırın yarısı kadar bir para alabilecekler. Beklentilerimiz yüksekti. Asgari ücrete yapılmış olan bir zam oranı kadar zam yapılması bekleniyordu ama yapılmadı. Asgari ücret kadar bir zam yapılmış olsaydı ve en azından belki açlık sınırına biraz daha yakın olmuş olsaydı hafif sevinmiş olacaktık. Kaldı ki emekliye daha zamlar gelmeden her şeye zam gelmiş oldu. Elektriğe, doğalgaza yüzde 15 gelen zamlar emekliye gelen zamlardan daha önce geldi. Zamları da gecenin bir vakti açıkladılar ki aralık ayı enflasyonuna dahil olmasın diye” diye konuştu.
“TÜİK DOĞRU VERİLERİ PAYLAŞMIYOR”
Emeklilerin TÜİK’in belirlemiş olduğu enflasyon sepetinin dışında tutulması gerektiğini belirten Akbudak, “Bizim başımıza Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) diye bir kurum var, emeklilerin çoğundan fazlasının ismini bile bilmediği bir kurum ve emeklileri enflasyon rakamlarına tabi tutularak büyük bir sıkıntı yaşatıyor emeklilere. Enflasyonun yüzde 60-70’lere vardığı bir dönemde TÜİK yüzde 10-15 civarında bir rakam çıkarmaktadır. İlk önce emeklileri bu enflasyon sepetinin dışında tutmaları gerekmektedir. TÜİK doğru rakamları vermiyor” ifadelerine yer verdi.
“EMEKLİYE YAPILAN ZAM, ENFLASYON KARŞISINDA ERİDİ BİLE”
Emeklilerin talebinin her zaman için seyyanen zam olduğunu kaydeden Akbudak, “Seyyanen zam istiyoruz biz emekliler için her zaman. Yüzdelik zamlar, emekliler arasındaki uçurumu açmaktan başka işe yaramıyor. Örnek verilecek olursa yüzde 25 yapılan bir zam var ortada. 5 bin lira maaş alana bin 200 lira oldu, 3 bin lira maaş alana ise 750 lira zam yapılmış oldu. Emeklilerin arasındaki maaş uçurumu açıldığı müddetçe yıllar bazında bunu toparlamak çok zor. O yüzden yüzdelik zamlar, enflasyon karşısında direnememek demektir. Emekliye verilen maaşı, TÜİK’te verileri açıklayan kişilere verinde, bir hafta geçinebilecekler mi acaba. Bunlar bizim yaşadığımız bu dünyada yaşamıyorlar. Emeklilerin hele ki dul yaşayanların yaşadıklarını bunların hiçbir tanesi yaşamıyor. Emeklilere verilen yüzde 25’lik zam, enflasyon karşısında emeklinin eline geçmeden kayboldu gitti. Enflasyon rakamları sabit kalmayacak ve bu süre zarfında belki enflasyon rakamları yüzde 100’ü geçecek” diye ekledi.
“EMEKLİLERİN SAĞLIKTAKİ KATKI PAYININ KALDIRILMASI LAZIM”
Emeklilerin sıkıntılarını sıralayarak çözüm isteyen Akbudak, “Emeklinin sıkıntısı ilaçta katkı payı, sağlıkta katkı payı. Yıllarca emekliler 2 ayrı prim ödediler; bir tanesi bugün aldıkları emekli primi denilen emekli maaşı, bir tanesi de sağlık primi. Bu insanlar çalıştıkları genç yaşlarında, hiçbir tanesinin sağlığa ihtiyacı yokken, devlete hiçbir şekilde sağlıktan yana zararları olmadığı zamanda bile devlet bu insanları sağlıkta katkı payına mahkum etti bu insanları. Onun için diyoruz ki; emeklilerin sağlıktaki katkı payının kaldırılması lazım, emeklilerin üzerindeki bu zulmün kaldırılması gerekir. Emekli zaten ilerde bunun primin karşılığını almak için vermişti ama her şeye rağmen şu anda katkı payı istenmekte emeklilerden ve bu katkı payı da arttırılmış durumda. Bayram ikramiyeleri; bin lira verdiler yüzde 10 arttırarak bin 100 lira seviyesine çıkarıldı. Bugünkü verilere göre hesaplanacak olursa da bayram ikramiyesi 2 bin liradan aşağı olmamalı. Sıkıntılar bu ve böyle devam etmekte” sözlerine yer verdi.
“EMEKLİLER BORÇLANARAK BORÇ KAPATMAYA ÇALIŞIYOR”
Neredeyse bütün emeklilerin bankalardan kredi çekip, geçimlerini sağlamak zorunda kaldığını öne süren Akbudak, “Bankalar kendi aralarında rekabeti artırmak ve kendi müşterilerine yaranmak için promosyonlar vermeye başladı. Bizde emekliler lehine daha çok promosyon verilsin diye sıkıştırıyoruz. Sıkıntı çok dediğim gibi yoksulluk sınırı 13 bin liraları geçmiş, açlık sınırı 5 bin lirayı geçmiş ve 2-3 bin gibi açlık sınırının altında rakamlarla insanların yaşmasını istiyorsunuz. Yani ‘ölsünler de kurtulalım der gibiler’. Onun için yapılan zammı hiçbir emeklinin kabul etmesi mümkün değil. Hiçbir şekilde beklentilerini de karşılamamıştır ama emekli bunun cevabını da sandıkta vermek zorundadır” diye ekledi.
“EMEKLİ ZAMMI EN AZ ASGARİ ÜCRET KADAR OLMALIYDI”
Emeklilerin en az asgari ücret kadar zam beklentisi içerisinde olduğunu ancak beklentilerinin karşılanmadığını kaydeden Akbudak, “Asgari ücrete yüzde 51 oranında bir zam yapıldı ve en az emekli maaşının da asgari ücret kadar olmasını beklerdik. Kaldı ki o rakam bile açlık sınırın altında. Adı üstünde asgari ücret yani en az sınırda verilen miktar ve emekliye bunun da altında maaş verilmekte ve bu rakamları hiçbir emeklinin hiçbir şekilde kabul etmesi de mümkün değil. Açlık sınırı altında olan maaşı kimse emeklilere müjde veya zam olarak açıklayamaz. Açlık sınırının altında bir maaş verilmekte ve sevinmeleri mi beklenmekte. Şu anda bir emeklinin almış olduğu ortalama maaş 2 bin 600-700 lira. Şimdi 3 bin lira alan bir kişi bile hesaplandığında ortalama 750 lira civarında bir rakam çıkmakta ortaya. Bir emeklinin maaşı en az açlık sınırın altında olmalıdır. Açlık sınırı da 5 bin liradır. Şu zamanda bir insan hiç kimseye muhtaç olmadan yaşamını idame ettirebilmek için yaklaşık 7-8 bin liradan aşağı almamak lazım. Hele ki evi kiraysa zaten belasını bulmuş demektir ve 10 bin lirada yetmeyecektir buna. Şu anda Mersin gibi bir yerde emekli maaşı bir ev kirasına yetmemekte. Bu zamanda Türkiye’de kimsenin emekli maaşıyla ev kirasını ödeyip de geçinmesi mümkün değil. Bankalardan krediler çekiliyor. Bir bankadan çektiği kredi ile diğer bankadaki kredi borcunu ödemeye çalışıyor” sözlerine yer verdi.
