Türkiye Emekliler Derneği Mersin Şubesi Başkanı Cemal Akbudak, yeni yıl öncesinde emeklilere yapılacak olan zammı ve hayat pahalılığı karşısında emeklilerin geçinebilmesi adına bekledikleri zam oranını dile getirdi. Akbudak, şu anda açlık sınırnın 3 bin 100 lira üstünde, yoksulluk sınırının ise 9 bin 100 liranın üstünde olduğunu sözlerine ekleyerek, “Emeklilerin yüzde 90’ı açlık sınırının altında maaş alıyor en düşük emekli maaşının asgari ücretle eşit seviye getirilmesi lazım ve kaldı ki şu anda en düşük emekli maaşı bin 500 lira” dedi.
Özel Haber – Mehmet Çetin
2022 yılında emeklilere yapılacak zam oranından beklentilerini ve hangi şartlarda emeklilerin geçinebilecekleri hakkında konuşan Türkiye Emekliler Derneği Mersin Şubesi Başkanı Cemal Akbudak, “Yapılacak olan zam, eğer Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon hesaplamasına kalırsak, emekli de, asgari ücretle geçinmeye çalışanların hepsi de yanmış demektir. Enflasyonlar yüzde 60-70’leri bulmuşken, TÜİK’in verileri yıllık yüzde 10’u geçmez. Onun için 440 kalem malın içerisinde emekliyi, dar gelirliyi ilgilendiren 10 kalem mal yok. Siz diğer kalemlerin içerisine bunları aldığınız an, enflasyon rakamı yüzde 50 iken yüzde 10’a çıkar. Onun için TÜİK’in emeklileri o enflasyon sepeti içerisinden alması lazım. TÜİK’in vermiş oldukları rakamları kesinlikle doğru bulmuyoruz. Ya Türkiye’de yaşamıyorlar ya da pazara çıktıklarında rakamların kaç olduğunu çok çabuk bilebilir” ifadelerini kullandı.
“YÜZDELİK DEĞİL, SEYYANEN ZAM YAPILMALI”
Yüzdeli zamların her zaman için emekliler arasındaki uçurumu artırdığını ve uçurumun açılmasına sebebiyet verdiğini öne süren Akbudak, “Seyyanen zam yapılması lazım. Örneğin yüzde 10 enflasyon rakamı verildiği zaman 2 bin lira maaş alan 200 lira eder, 4 bin lira alanda 400 lira eder. Siz intibak yasası ile emekliler arasındaki oturumu kapatmaya çalışırken yüzdeli zamlarla emekliler arasındaki zamlar da tekrardan açılmış oluyor, bizde onun için seyyanen zamdan yanayız. 2022 yılında da yapılacak olan zamlar yüzde 10’larda görünmektedir. Kaldı ki enflasyonun yüzde 50’lerde olduğu dönemde yüzde 10-12 arasında bir rakam ön görülmekte, bu kabul edilebilir bir rakam değil. En az 500 ile bin lira arasında bir zam yapılması lazım ki, dönem dönem yıllar geçtikçe enflasyonla arasındaki uçurum kapatılabilsin” diye konuştu.
“EMEKLİLERİN YÜZDE 90’I AÇLIK SINIRININ ALTINDA MAAŞ ALIYOR”
Emeklilerin hayat pahalılığı karşısında geçinemediğini belirten Akbudak, “Şu anda açlık sınırı 3 bin 100 lira üstünde, yoksulluk sınırı 9 bin 100 liranın üstünde. Şu anda emeklilerin yüzde 90’ı açlık sınırının altında maaş alıyor, belki de yüzde 10’u açlık ile yoksulluk arasında maaş alıyordur. Türkiye şartlarında yüzde 90 açlık sınırı altında maaş alıyor. Kaldı ki şu anda bin 500 lira ücret alan emekliler var, çok büyük sıkıntı bu. Bin 500 liraya Mersin’de ev kirası ödenmez ve bunlardan geçinmeyi, bekliyorlar. Emeklilerin en az yüzde 70’inin bankalarda kredi borçları var. Emekliler 2-3 bankadan kredi çekiyorlar ve sırasıyla parça parça ödemeye çalışıyor ve bu belli bir süre sonra patlak verecek ve aile faciaları boy gösterecek. İşsizliğin çok yoğun olduğu bir dönemde emekli kendisiyle birlikte çocuklarına da bakmak zorunda kalıyor, torunlarına bakıyor ve hele evi yoksa, kirada yaşıyorsa emekli ölmüş demektir” ifadelerine yer verdi.
“BİZE YAPILACAK OLAN ZAM BİZİMLE GÖRÜŞÜLMÜYOR”
Yapılacak olan zamlar tartışılırken kendileriyle bilgi alışverişinde bulunulmadığını, görüşmelerinin alınmadığını kaydeden Akbudak, “Verilerin hepsini hükümetin kendisi belirliyor, bizi ilgilendiren bir konuyu kendileri belirliyor ve bizden temsilci yok tartışmalarda. Yoksa bizim emekli sendika temsilcilerimiz çok güzel dile getirecektir de işte o masada bizi temsil eden kimse yok. Bizim talebimiz; en düşük emekli maaşının asgari ücretle eşit seviye getirilmesi lazım ve şu anda en düşük emekli maaşı bin 500 lira. Belki o zaman açlık sınırının bir tık üzerinde maaş olmuş olacak. Şu anda bir emekliye 5 bin lira verilse bile geçinmesi zor ve bir de evi kiraysa hiç geçinemez. Sabahları artık evden çıktığımda belediyenin halk ekmekleri önünde kuyruklar görmek mümkün artık, hayat bu kadar pahalanmışken artık kuyruklar oluşmaya başladı ve bunu görmüyorlar ama görmek zorundalar” diye ekledi.
“EMEKLİNİN RAHAT EDEBİLMESİ İÇİN İŞSİZLİK SORUNU ÇÖZÜLMELİ”
Emeklinin rahat edebilmesi için işsizlik sorunun çözülmesi gerektiğini söyleyen Akbudak, “Şu anda Türkiye’de 13 milyon emekli var ve bu emeklileri ev başına 4 kişi ile çarptığınızda 52 milyon eder, yani nüfusun yarısından fazlası emekli maaşı ile geçinmek zorunda kalıyor ve geçinemiyor. Siz bu şartları emekliye reva gördüğünüzde hangi iktidar olursa olsun, halk da bunun cevabını sandıkta verecektir artık. Dediğim gibi açlık sınırının altında ve zaten yoksulluk sınırında maaş alan emekli yok. Sanki revaymış gibi yansıtılıyor. Şu anda bir emeklinin sosyal adalet düzeyinde geçinebilmesi için şart şöyledir; 4 kişi çalışacak bir emekliye bakacak yani ülkede 13 milyon emekli varken 52 milyon çalışanın olması lazım ki emekliye bakabilsin. Ama şu anda ülkemizde işsizlik o kadar vahim bir durumda ki 20 milyon çalışan var, emekliye düşen rakam yüzde 1 küsurat. Özellikle işsizlik sorunun çözülmesi lazım ki emekli rahat yaşayabilsin” sözlerine yer verdi.