Dutar: “2023’te Türkiye’yi tekrardan cumhuriyetin ayarlarına döndüreceğiz”

Dutar: “2023’te Türkiye’yi tekrardan cumhuriyetin ayarlarına döndüreceğiz” cukurovagazetesi.com

İYİ Parti, İyileştirilmiş Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi Basın Toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında konuşan İYİ Parti Mersin İl Başkanı Mehmet Dutar, “Siyaseti sadece bizlerin ve ilçe başkanlarının omzuna yüklemeyeceksiniz, herkes kendi alanını süpürerek el birliğiyle hem yerelde hem de genelde bu çalışmalarımızın karşılığını almış olacağız ve 2023’te Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Genel Başkanımız Meral Akşener’in Başbakanlığında Türkiye’yi tekrardan cumhuriyetin ayarlarına döndüreceğiz”


Haber – Mehmet Çetin

Divan Oteli’nde düzenlenen kahvaltı programından sonra İyileştirilmiş Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi Basın Toplantısı gerçekleşti. Basın toplantısına, Adalet ve Hukuk Politikaları Başkanı Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bahadır Erdem, İYİ Parti Mersin İl Başkanı Mehmet Dutar, İlçe Başkanları, İYİ Parti İl Üyeleri, Meclis Üyeleri ve basın mensupları katıldı. İYİ Parti’yle beraber reisçilik düzeninin değişeceğini, parlamenter sistemin kurulacağını söyleyen İYİ Parti Mersin İl Başkanı Mehmet Dutar, “Ben İYİ Parti kuruluşunda yer alan bir üyeyim ve burada oluşan bu tablo çok önemli bir tablo. Partimizin o zor günlerde yola çıktığında, partimiz için milletvekilliği adaylığı yapmış, belediye başkanlığı adaylığı yapmış herkes var aramızda. Bizler diğer siyasi partiler gibi değiliz. Türk milletinin omzuna büyük bir veba yüklediği bir siyasal hareketiz. Türkiye’nin sıkıştığı, daraldığı, insanların konuşmadığı bir dönemde Anadolu kadar yüreği büyük bir kadın; Genel Başkanımız Meral Akşener’in önderliğinde Türkiye’yi hep birlikte konuşabilen Türkiye haline getirdik. Bugün muhalefetiyle, basınıyla Türkiye’de birileri bu reisçilik düzenine baş kaldırıyorsa demokratik yollardan bu demokratiğin temel taşlarını İYİ Parti atmıştır. Bu anlamda da İyileştirilmiş, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Mersin için başka bir anlam daha ifade ediyor; O günün şartlarında Türkiye’de ilk defa İYİ Parti İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi dillendirirken bizler Mersin’de buna ev sahipliği yapmıştık. O zamanlarda ne demek istediğimiz tam olarak anlaşılmamıştı ama şimdi bütün muhalefet partilerinin bu sistem değişikliğindeki çıkış yolu haline gelmiştir İYİ Parti’nin ortaya koymuş olduğu proje” ifadelerini kullandı.

 

“TÜRK MİLLETİ ADINA BU ÜLKEYİ YÖNETMEYE TALİBİZ”

“Ne mutlu ki bize milletimizi bu sıkışmışlıktan, bu daralmışlıktan çıkartmak için hem polemikte hem de sistemde ortaya koyduğumuz bu sistem Türk milleti adına bu ülkeyi yönetmeye talibiz” diyen Dutar, “Alanında herkesin sesi olmaya çalışıyoruz. Sadece bu yaz yol arkadaşlarımızla, üyelerimizle beraber Mersinimiz de 277 köye ulaştık. İnsanlarımızı dinliyoruz, STK’larla iç içeyiz. Mersin’in bu sahipsizliğini ve kimsesizliğinin kader olmadığını da bütün yol arkadaşlarımızla hem Mersin’e hem de bütün Türkiye’ye ispatlayacağız. Bizler Mersin’in sahibiyiz ve buradan yol arkadaşlarıma da şunu işaret etmek istiyorum; bir an yatmayacağız, bir dakika düşünmeyeceğiz, bir dakika boş zamanımızı yine siyasete ve partimize harcayacağız. Herkes kendi alanlarında, hep birlikte, bütün sosyal çevremizle, genel başkanımızın bu mücadelesine katkı vereceğiz. Siyaseti sadece bizlerin ve ilçe başkanlarının omzuna yüklemeyeceksiniz, herkes kendi alanını süpürerek el birliğiyle hem yerelde hem de genelde bu çalışmalarımızın karşılığını almış olacağız ve 2023’te Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Genel Başkanımız Meral Akşener’in Başbakanlığında Türkiye’yi tekrardan cumhuriyetin ayarlarına döndüreceğiz” dedi.  

 

“TÜRKİYE ÇOK ZORLU BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR”

Türkiye çok zorlu bir dönemden geçtiğini belirten İYİ Parti Adalet ve Hukuk Politikaları Başkanı Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bahadır Erdem ise, “Gerçekten de içinde demokrasinin olmadığı ve kesinlikle Türkiye’yi yönetenlerin, Türkiye’nin iktidar partisinin ve de onun destekleyicisi Cumhur İtifakkı’nın diğer ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türkiye’de yapılan hiçbir işin denetlenmesinin istenmediği bir dönemden geçiyor. Türkiye bu kadar yürütmenin denetlenmediği bir siyasi ortamdan ya da dönemden geçti mi bilemiyorum. Maalesef ki AK Parti hiçbir surette, hiçbir şekilde hukuken denetlenmek istenmiyor. Aslında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz şu anda içinde bulunduğumuz yönetim sistemi 3 yıllık ama bundan önceki dönemde de iktidar partisi herhangi bir şekilde hukukun ve meclisin kendisini ve yaptıklarını denetlemesini istemiyordu, seviyordu ve bütün uygulamaları da bunun üzerineydi. Zaten anayasal sistemde bu uygulamanın ve bu anlayışın sütüne biçilen bir elbise gibi Türkiye’ye zorla kabul ettirildi. Çünkü bir anayasa değişikliği olacaksa ve anayasadan bir fayda beklenecekse bir ülkeye o anayasa değişikliğinin ülkede bütün kesimleriyle milletçe, yargı tarafından, akademi tarafından, STK tarafından ve de tabii ki bütün siyasi partiler tarafından ortak bir şekilde tartışılarak ortak paydalar bulunarak ve de ülkenin hayrına olan birliktelik inşa edilerek yapılması lazım” şeklinde konuştu.

 

“ÜLKE ŞU ANDA YÖNETİLEMEME KRİZİ İÇERİSİNDE”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştirerek, hiçbir eleştirinin kabul edilmediği bir sistem olduğunu iddia eden Erdem, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tartışılır gibi yapılarak ama hiçbir itiraz ve eleştiriye en ufak bir şekilde kulak verilmeyerek ve de o dönemin son derece eşit olmayan basın ve meydanın da iktidar partisinin yüzde 95’inin elinde olduğunu düşünürsek o ortamda ancak yüzde 51,3 ile geçebilen yani aslında milletin açıkça yarısının kabul etmediği bir sistem olarak Türkiye’ye geldi. Maalesef ki söylediğimiz her şey keşke olmasaydı ama söylediğimiz her şeyi fazlasıyla kendisini gösterdi. Şu anda Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistem nedeniyle, bu hukuksuz düzen, bu denetlenmeyen iktidarın, proje olamadan, program olmadan bir devlet akli olmadan günlük sadece kendi siyasi hırsları, sadece kendi iktidarları, sadece kendi koltukları için ve sadece oy için hiçbir suretle ülkeyi düşünmeden yönettiği bu ülke şu anda yönetilememe krizi içerisinde” diye ekledi.

 

“ÜLKE OLARAK EKONOMİK BİR BUHRANDAN GEÇİYORUZ”

Ülkede büyük bir ekonomik krizin olduğunu, ekonomi yönetiminin yapılamadığını iddia eden Erdem, “Bakın bütün evlerde maalesef ki gerçekten o akşam ne pişireceğiz ya da yarın pazara gittiğimizde cebimizdeki parayla nasıl bir haftalık masrafımızı karşılayacağız derdinde. Bütün bunların sıkıntısıyla büyük bir ekonomik kriz var, krizin ötesinde buhran var. Altını çiziyorum ki ekonomik bir buhrandan geçiyoruz. Bugün için dolar 10 lira seviyesinde nerdeyse ve maalesef ekonomi yönetimi diye bir şey yok. Maalesef iktisat birimin gereğini siyasi irade olarak işleterek ülkeyi bu sıkıntıdan kurtarmak gibi bir arzu yok. Bunun yanında Türkiye büyük bir dış politikada sıkışmışlık içinde. Eğitim sistemlerinden tutun bütün ülkenin yönetilmesine ilişkin her alanda gerçekten de büyük bir yönetilememe durumu içinde. Böyle bir sistemin için Türkiye maalesef ki çok vakit kaybediyor. Bu krizlerin, bütün bu ekonomik sıkıntıların, hepsinin nedeni bu tek adam rejimidir” ifadelerini kullandı.

 

“ÜLKE MECLİS KARARLARIYLA YÖNETİLMELİ”

Tek adam rejiminin ülkede sıkıntılara yol açtığını, ülkeye anayasanın tartışılarak meclis kararlarıyla işlemesi gerektiğini kaydeden Erdem, “Bu da böyle gitmez diyerek Sayın Genel Başkanımız talimatıyla İyileştirilmiş Güçlendirilmiş Parlamenter Sitem ilkelerini hazırladık. Çünkü anayasayı başlı başına maddeleriyle yapmanın tek bir partinin hakkı olmadığını düşünüyoruz. Bir anayasa milletçe, bütün siyasi partilerce meclis tarafından yapılır. Öyle yapılmayanında 3 yıl içinde bize yaşatmış olduğu günleri yaşıyoruz şu anda. Türkiye için önemli olan bütün anayasal ilkeleri koyduk biz bu projemize. Öncellikle tarafsız bir cumhurbaşkanı olacak dedik, partisi olmayan bir cumhurbaşkanı olacak dedik, bunu sağlayan kesinlikle ilkeleri koyduk. Meclisin milletin iradesinin şekillendiği yüce meclisin yürütmeyi gerçek anlamda denetleyebilmesini koyduk ve tabi ki tam bağımsız, tarafsız yargıyı koyduk. Bugün baktığımız zaman kamuoyu yoklamalarında ne acıdır ki yargıya güven yüzde 2,5 civarında. Dünya endeksine baktığımızda 133 ülkeden Türkiye 117’inci sırada, bu çok yazık. Türkiye buna layık bir ülke değil. Türkiye’nin bütün gençleri, Türk Milleti bu kadar kötü yönetilmeye layık bir ülke değil. Türkiye 150 yıllık parlamenter geçmişiyle, inşallah hep beraber ve partimizin iktidarında inşallah 100’üncü yılı büyük şenliklerle kutlayacağız belki o gün, hep beraber kutlayacağız. Sayın genel başkanımızın liderliğinde, onun açtığı bu cesur yolda bu bütün haksızlıklara, bu da böyle gitmez denilen yolda ve bu bütün cesurları yanına topladığı yolda, biz gerçek anlamda demokrasinin olduğu bir parlamenter sistem geçeceğiz. Bu sistem yeni bir sistemdir. Eskinin, var olan Türkiye siyasi tarihindeki bize öğrettiği, acıyla deneyimlediğimiz, krizlerle deneyimlediğimiz bütün mevzuattan kaynaklı eksiklikleri ortadan kaldıran bir sistem. Şimdi ne mutlu ki sayın genel başkanımızın ilk ismini koyduğu ve hazırladığımız bu ilkelerden sonra ülkeyi refaha kavuşturacağız” dedi.

 

“BİZLER ÜLKEYİ MAKUL SİYASETLE, MAKUL DİLLE BİRLEŞTİREREK YÖNETECEĞİZ”

“Türkiye’de 6 tane muhalefet partisinin yan yana bir masada, bir amaç uğruna toplanabildiğine yakın siyasi tarihte o kadar fazla görmüyoruz” diyen Erdem, “Demek ki 6 muhalefet partisi bir araya gelerek ortak bir payda eşliğinde Türkiye’nin iyiliği için, yarınları için bir araya gelebiliyor. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi bu ülkeyi sadece ve sadece koltuk için, oy için, iktidar için bölerek yönetiyor, ayrıştırarak yönetiyor, kendi seçmeninin karşısına illaki ve illaki bütün farklı fikirleri, bütün farklılıkları savunanları düşmanlaştırarak yönetiyor. Bizde onların tam tersine, ülkenin tam da ihtiyacı olan genel başkanımızın söylediği gibi ‘Makul Siyasetle, Makul Dille’ birleştirerek, kaynaştırarak ülkeyi bir bütün haline getirerek yönetmenin yolunu arıyoruz ve bunu da hep birlikte el birliğiyle kesinlikle başaracağız” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.