Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınmasına yönündeki hedefe dair 27 Ekim Çarşamba günü yapmış olduğu açıklamada; “Hedefe ulaşmak için planları ve bütçe yapılandırmamızı yapıyoruz” demesine ilişkin konuyu öğrenci velileriyle konuştuk. İsmini vermek istemeyen bir öğrenci velisi, “Okul öncesi eğitim yaşının 5 yaşa indirgenerek zorunlu hale getirilip, böylece ilerleyen yıllarda eğitimin daha da kaliteli hale gelmesinde olanak sağlayacaktır. Eğitimde yaşanacak olan bu eğitimdeki eşitlikten kaynaklı artık her öğrenci eş
Özel Haber – Mehmet Çetin
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması yönündeki hedefe dair açıklamalarda bulunarak, “Hedefe ulaşmak için planları ve bütçe yapılandırmamızı yapıyoruz” demesine ilişkin konuyu öğrenci velileriyle konuştuk. Eğitimde zorunluluğun 5 yaşa indirilmesini dar gelirli aileleri zorlayacağını belirten Abdullah Oktay, “Zorunlu eğitimin 5 yaşa kadar düşürülmesini ben bir veli olarak olumlu karşılıyorum. Bunun ailelere olum yönde yansıyacağını düşünüyorum fakat maddi açıdan illaki kötü yansıyacaktır. Yani fakir, durumu olmayan aileler için biraz olumsuz etki yaratacaktır çünkü durumu olmayan bir aile artık 5 yaşından itibaren çocuklarını okula göndermek zorundalar ama nasıl gönderecekler, belki de borca girecekler çocuklarını okula göndermek için. Maddi durumu olmayan aileler çocuklarını 5 yaşından itibaren okula gönderemeyebilir. Ama bir yandan da zorunlu eğitimin 5 yaşına kadar düşürülmesi fırsat eşitliği sağlamış oluyor. Şöyle ki; maddi durumları olmayan aileleri olumsuz etkileyebilir ama çocuk gidip de zorunlu olan okul öncesi eğitimi görecekse bu çocuk olumlu bir şekilde etkilenecektir. Fakat maddi açıdan kötü yansıyacak da olsa artık herkes okulda eşitlikten faydalanarak çocuğunu fırsat eşitliğinden yararlanacak biçimde okutabilecek. Yani hem olumlu hem de olumsuz etkileri olacaktır” ifadelerini kullandı.
“PANDEMİ AÇIĞININ ŞİMDİLİK KAPANMASI OLANAKLI GÖRÜNMÜYOR”
Zorunlu eğitimin 5 yaşa indirilmesinin pandemi sürecinde kaybedilen zamanın, eğitimin açığı açısından da iyi olduğunu ama şimdilik o açığı da kapatacak kadar karşılayamayacağını belirten öğrenci velisi Abdullah Oktay, “Çünkü şu anda pandemiden dolayı 2-3 yıllık bir eğitim kaybı var ve bu açık kapatılmaz. Kaldı ki 5 yaşında okul öncesi eğitimin o yaştaki her çocuk için faydalı olabileceği söylenemez. Ama okuldaki eğitimin pandemiden dolayı oluşan açığının şimdilik kapanması olanaklı görünmüyor. 2-3 yıllık bir eğitim kaybı var ve bu eğitim kaybı bir yıla sığdırılamaz. 8 ya da 6 aylık bir eğitim sürecine sığdırılamaz. Bunun bir zamana yayılması gerekir. Belli bir süre boyunca yaz sezonlarından illaki eğitime ek olarak bir ayın eklenmesi gerekiyor ki bunun yıllara oranla karşılanması için. Yani 3 yıllık bir eğitim bir yıla sığdırılamaz. Kaldı ki zaten 5 yaşındaki çocuğun potansiyeli yetmez buna” şeklinde konuştu.
“EĞER DEVLET DAR GELİRLİ AİLELERE DESTEK VERİRSE ÇOK İYİ ÇALIŞMA OLUR”
Hayat pahalılığı karşısında zor şartlarda da olsa öğrencilerini okutmaya çalıştığını belirten ismini vermek istemeyen bir diğer veli ise, “Benim okutmakta olduğum 4 tane öğrencim var ve bu hayat pahalılığında her birine aldığım okul çantası 160 lira değerinde yani bu hayat pahalılığında zor da olsa çocukları okutmaya çalışıyoruz. Kaldı ki okulun diğer defter, kalem, silgi vesaire diğer masrafları da eklendiğinde çok daha kaba bir liste çıkmış olacaktır ortaya. Eğitim 5 yaşından itibaren zorunlu hale getirilmesi için çalışmalar yapılıyormuş ve bundan dar gelirli aileler çok olumsuz etkilenecektir çünkü 5 yaşında eğitim zorunlu olmadan önce isteyen istediği gibi durumu varsa çocuğunu okula gönderebiliyordu, durumu yoksa göndermek zorunda değildi. Kaldı ki şu anda bu yasanın gelmesiyle beraber 5 yaşında eğitimin zorunlu hale gelmesiyle beraber artık geliri olmayan ailelerde okul öncesi eğitime göndermek zorunda kalacak. Dar aileli bir aile servis tutamayacak ve 5 yaşındaki çocuğu belki bir kilometre boyunca okula yayan götürüp, getirmek zorunda kalacak. Ama eğer devlet desteği varsa çok güzel bir proje olacaktır” dedi.
“EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLAYACAKTIR”
Okul öncesi eğitim yaşının 5 yaşa indirgenerek zorunlu hale getirilerek, ilerleyen yıllarda eğitimin daha da kaliteli hale gelmesinde olanak sağlayacağına inandığını kaydeden veli, “Daha önce okula gitme yaşı 6’ydı ve bazı aileler isteğine göre okula göndermek istemiyorlardı. Hal böyle olunca da okula bazı öğrenciler daha önce okul öncesi eğitimi aldığı için okul öncesi eğitimi almayan öğrenciden daha avantajlı durumdaydı ama şimdi ise artık fırsat eşitliğinden sonra artık her çocuk aynı yaşta okula gideceği için o yönden olumlu olacaktır. Eğitimde yaşanacak olan bu eğitimdeki eşitlikten kaynaklı artık her öğrenci eşit seviyede olabilecektir. Hem pandemide kaybedilen bu sürenin ilerleyen zamanlarda bu proje ve çalışma ile giderilebileceği kanaatindeyim. Eğer devlet destekli olursa ve devlet dar gelirli ailelere yardımda bulunacak olursa eğitimde eşitlik adına olumlu gelişme olmuş olur” diye konuştu.