Mersin Büyükşehir Belediyesi, 9 bin yıllık tarihi geçmişe sahip Yumuktepe Höyüğü’nde 28 yıldır kazı başkanlığı yapan Prof. Dr. Isabella Caneva’nın emekliye ayrılmasının onuruna bir veda kokteyli düzenleyerek, plaket takdiminde bulunuldu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in Prof. Dr. Isabella Caneva’ya plaket takdim ettiği törende konuşan Caneva, “Benim hayatım burada çok mutlu oldu. Şimdi bu zaman bitti. Maalesef zaman geçiyor. Ben emekli oldum. Şimdi yeni arkeologlara yer vermek lazım. Onlar yapacak. Yeni enerji gelecek” dedi.
Haber – Barış Köksal
Mersin Büyükşehir Belediyesi, 28 yıldır Yumuktepe Höyüğü’nde kazı başkanı olarak çalışan ve bu yıl emekliliğe ayrılacak olan Prof. Dr. Isabella Caneva onuruna veda kokteyli düzenleyip, plaket takdiminde bulunuldu. Divan Otel’de düzenlenen etkinliğe; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve eşi Meral Seçer’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve daire başkanları, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Şubesi Müdür Yardımcısı Nihal Metin, Mersin Arkeoloji Müzesi Müdürü Songül Ceylan Bala, Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlileri, Mersin’de çeşitli bölgelerde tarihi kazılara devam eden kazı başkanları, MEDEKA’nın Kent Tarihi ile Turizm ve Arkeoloji Kurulu üyeleri, Yumuktepe kazı ekibi ile araştırmacı ve yazarlar katıldı. Etkinlikte konuşan Seçer, “Mersin tarihini açığa çıkarmak için projeler ortaya koyacağız. Belediye başkanlığı sadece yol yapmak, asfalt yapmaktan öte bir şey; kentin tarihine de sahip çıkmaktır. Bu konuda her türlü imkanlarımızı seferber edelim. Belediye başkanlığı sadece yol yapmak, asfalt yapmak ya da bina yapmak, imar düzenlemeleri yapmaktan öte bir şey; kentin tarihine de sahip çıkmaktır. İşte onun için Arkeopark’ın yapımını süratlendirelim. Ama gel gelelim Türkiye’de de işler o kadar kolay yürümüyor. İzinler, aksaklıklar, eksiklikler; daha önce dostlarımızla, hocalarımızla bu konuda toplantılarda yaptık. Hülasa Sinyora Isabella tarafından 28 yıl emek verilen, Yumuktepe’nin o mevcut olumsuz koşullarından kurtulup Mersin’e yaraşır birArkeopark olması için kararlıyız. Bunu da çok kısa bir süre içerisinde vatandaşlarımıza olması gereken bir hizmet olarak sunacağımızın sözünü vermek isterim” İfadelerini kullandı.
“YUMUKTEPE BÜTÜN DÜNYA İÇİN ÖNEMLİ BİR DEĞER”
Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Bengi İspir Özdülger, Yumuktepe’nin sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için önemli bir değer olduğunu belirterek, “1968 yılından bu yana ülkemizde birçok kazıda emek vermiş, belki de yaşamının büyük bir kısmını Anadolu’nun büyülü topraklarının gizemini ortaya çıkarmak için çalışmış bir kişi Sayın Isabella Caneva. Mersinimizle tanışması 1993 yılına dayanıyor. Yumuktepe kazımız 1936 yılında İngiliz arkeolog John Garstang tarafından başlatıldıktan sonra arada bir dönem çalışmalar yapılmıyor. Arkasından 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Profesörü Veli Sevin ile beraber Isabella Hanımla tanışıyor Mersinimiz. Isabella Hanımın verdiği emek, şehrimize sunduğu katkı aynı zamanda bu önemli Yumuktepe kazısı ile ilgili medeniyetlere bir ışık tutuyor. Bunun önemi çok büyük elbette. Yumuktepe, sadece ülkemiz için değil aynı zamanda dünya için de çok önemli bir değer. Mersin olarak da bu kazıya ev sahipliği yapıyor olmamız çok kıymetli. Bu noktada Vahap Seçer’in de Yumuktepe’ye gösterdiği ilgi, özen ve oranın bir an önce tüm dünyayla buluşmasını sağlamak amacıyla Arkeopark projesini bir an önce yerine getirilmesi konusunda da önemli bir isteği ve talimatı var bizlere” şeklinde konuştu.
“ISABELLA CANEVA BİZİ TARİHTE YENİ ÇAĞLARA GÖTÜRDÜ”
Etkinlikte konuşan Araştırmacı Yazar Semihi Vural, Yumuktepe ve kazı tarihine dair bilgiler vererek, “Yumuktepe’deki kazıları ilk günlerinden beri takip eden biri olarak böyle bir etkinliğin düzenlenmiş olmasından dolayı heyecanlıyım. 45 yıldan beri Mersin’de yaşıyorum. 26 yıldır böyle bir şey yaşamadık. Küçük toplantılar oldu ama böylesine anlamlı, cesaret verici, umut verici bir toplantı Yumuktepe için özlediğimiz bir andı. Çok teşekkür ederiz Sayın Başkanım. Yumuktepe’de kazı yapmak Mersin için çok önemlidir elbet ama Türkiye için de önemlidir. Çünkü John Garstang’ın bulduğu şaşılası değerler sayesinde dünyaya Mersin’i tanıtır ve Türkiye’de İngiliz Enstitüsü’nün açılmasına sebep oldu. Sistemler buldu Isabella Caneva. Örneğin damga mühürleri buldu. Bu mühürler artık Yumuktepe’nin dünyada ilk kentleşme süresi olduğunu kanıtlamış oldu. Eşyalar buldu küçük küçük ama o küçücük eşyalar bize Yumuktepe’de Metelurji’nin, bakırın eritilerek şekillendirilmesinin dünyada ilk kez Yumuktepe’de olduğunu göstermiş oldu. Son duyumlarıma göre mimari bazı parçaların da izlerinin bunduğunu duydum. Orada daha önce de tapınak bulunmuştu, ama tapınağın taşları yoktu. Çalınmış olan duvar taşlarının kalıntılarından yapılaşmanın, köyün olduğu ve bir kilise yapıldığı tezine varmış oldu. Bu bulgular bizi şaşırtmıyor, yaklaşık 30 yıldır bu kazıları takip eden arkadaşlar hep böyle şeyler bulundu, araştırıldığında. Isabella Caneva Mersin’de yaptığı kazılarla bizi neredeyse ta Nuh Tufanı dönemine kadar götürüyor. Bu kalıntılardan sonra artık Tumuktepe’nin gerçekten de değerlendirileceği haberleri bizleri gerçekten de sevindiriyor” diye ifade etti.
“30 SENEDEN BERİ HAYATIM ÇOK RENKLENDİ”
Etkinlikte duygu ve düşüncelerini dile getiren Prof. Dr. Isabella Caneva ise “Çok heyecanlandım, çok mutluyum. Hepiniz buradasınız, tüm arkadaşlarım. 30 seneden beri buradayım, çalıştım. Sanki dün geldim gibi. Ama o kadar arkadaşı burada görünce demek ki çok oldu, çok zaman geçti. Çok güzel oldu, çok iş. Hepinize teşekkür etmek istiyorum. Destek verdiniz, arkadaşlık verdiniz, sıcak bir ortam verdiniz. Benim hayatım burada çok mutlu oldu. Şimdi bu zaman bitti. Maalesef zaman geçiyor. Ben emekli oldum. Şimdi yeni arkeologlara yer vermek lazım. Onlar yapacak. Yeni enerji gelecek” dedi.