Mersin Serbest Muhasebe Mali Müşavirler Odası (Mersin SMMMO) Başkanı Ersin Gökgün, 7326 sayılı yapılandırma yasasıyla ilgili bilgiler vererek vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. Gökgün, “Basit bir örnek verirsek 2016’daki 100 liralık borç gecikme zammıyla birlikte 100 lira kadar biner. Yapılandırmayla birlikte yüzde 2’lik bir fark biniyor. Çok cazip. Onun için muhakkak borcu olan mükelleflerimiz bu imkanlardan faydalansınlar” sözlerini kullandı.
Haber – Vecdi Yenigül
Mersin Serbest Muhasebe Mali Müşavirler Odası Başkanı Ersin Gökgün, Kanal 33 ‘te yayınlanan Fatih Alkar’ın sunmuş olduğu Gündemin Nabzı programına katılarak 7326 sayılı yapılandırmaya ilgili bilgiler verdi. 30 Eylül’e kadar uzatılan 7326 yapılandırma yasası kanunu hakkında konuşan Gökgün, yasanın içinde neler olduğunu başlıklar halinde paylaşarak, “Kesinleşmiş alacaklılar var, vergi dairesinde beyanname vermişsiniz ya da vergi dairesi tarafından incelemeler yapılmış itiraz süreçler vs. tamamlanmış. Ve borç kesinleşmiş bir şekildeyse kesinleşmiş alacaklı olarak bunu değerlendiriyoruz. Ne oluyor bu borçlar? Başvuru yapıldığı takdirde bir defa gecikme zamları ortadan kalkıyor, YÜFE oranında bir zam üzerine ekleniyor bu zam eklendikten sonrası da 18 taksitte 36 aya kadar bir dolu bir boş olacak şekilde taksitlendirme yapılıyor” dedi.
“YÜFE ORANININ YANI SIRA VERGİ CEZALARINDA YÜZDE 50’LİK BİR İNDİRİM SÖZ KONUSU”
Kesinleşmemiş alacaklar ve dava safhasındaki alacakların ne anlam ifade ettiğinin bilgisini veren Gökgün, “Vergi incelemesi neticesinde ortaya çıkan ek vergiye dava açma süresi bitmemiş ya da dava açılmış ve dava devam ediyorsa eğer alacak daha kesinleşmemiş demektir. Bunlarla ilgili başvurular da devam ediyor. Bunda da YÜFE oranının yanı sıra vergi cezalarında yüzde 50’lik bir indirim söz konusu ama tabii bu dava aşamalarına göre değişebiliyor. İnceleme ve tahkimat safhasında olan alacaklılar da incelemesi devam eden ve incelemesi yasanın yayım tarihinden yani 9 Haziran’dan önce başlamış bir aşama tahkimat daha gerçekleşmemiş. Böyle olduğu takdirde de 2 Ağustos tarihi vardı, o tarihe kadar matrah ve vergi artırımı yapılırsa eğer inceleme düşüyor ve o tarihe kadar sadece matrah artırımının ödemesi yapılıyordu. Ondan sonra yapılacaksa bu inceleme yapılıyor ve bunların farklarını yapılandırma söz konusu oluyor” ifadelerine yer verdi.
GÖKGÜN, MATRAH ARTIRIMININ ÖNEMİNE DEĞİNDİ
Matrah ve vergi artırımı konusuna da değinen Gökgün, matrah artımının kurumlar vergisi üzerinden artımı yapılacaksa, kurumlar vergisinin matrahını artırarak sonuca ulaşıldığını ifade ederek, “Vergi artırımı ise katma değer vergisi içerisinde gerçekleşiyor. Peki bu ne sağlıyor? Kanun koyucu diyor ki, siz bu artırımı yaparsanız eğer, biz sizi o dönemlerle ilgili incelemeyeceğiz vergi incelmesinde muaf olacaksınız diyor. Mesela ben bir dostumun lise öğrencisi olan oğluna matrah ve vergi artırımı yaptım. Neden yaptım bunu, çocuk heves etmiş youtube bir video çekip koymuş. İzleme oranları yüksek olunca ciddi paralar kazanmış. Ondan sonra beni aradılar, ne yapacağız böyle bir durum var diye. O dönemle ilgili matrah ve vergi artırımı yaptık. Ciddi de bir ödeme çıktı. Bu çocuğumuzun vergi mükellefiyeti yok ama 7326 diyor ki bununla ilgili matrah artırımı yapabilirsin. Bunun haricinde mükelleflerimiz de vergi kaçırmayacağını öngörerek bunları söylüyoruz, bazı şeyleri es geçmiş olabilirler, hatalı yapmış olabilirler. Bunlardan dolayı vergilerinin eksik ödemesi olabilirler. Matrah ve vergi artırımı yaparak o dönemlerini mali müşavirleriyle görüşerek yapabilirler. Matrah artırımı ise, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları içerisinde 5 yıllık bir dönemde yapabilirler. Bu artırımların asgari tutarları var. Peşin ödendiği takdirde yüzde 10’luk bir indirim de var” şeklinde konuştu.
“KURUMLAR VERGİSİNDE ARTIRIM ZORUNDA OLMASI BANA GÖRE VERGİ ADALETİNE UYMUYOR”
KDV ile ilgili konularda, önceki yasalarda kanunun biraz zorlanarak uyguladığını söyleyen Gökgün, “Hesaplanan KDV’nin bir dönemde olmadığında sistem diyor ki, sizin böyle bir durumunuz varsa 12 ay içerisinde 11 ay KDV beyan etmişsiniz 1 ayı beyan etmemişsiniz satışınız olmadığından. Eğer böyle bir durum varsa kurumlar vergisinden de matrah artırımı yapmak zorundasınız. Kurumlar vergisinden yapılan matrah artırımıyla 11 aydaki hesaplanan KDV’yi 11 bölüp 12’ye çarparak tamamlayacaksınız, ikisini karşılaştıracaksınız. Yapmış olduğunuz karşılaştırmada hangisi büyükse onun üzerinden yapacaksınız diyor. 11 bölüp 12’yel çarpmak adaletli bir şey olabilir ama böyle bir durumda kurumlar vergisinde de artırım zorunda bulunmak bana göre vergi adaletine uymuyor. Ama maalesef bu sistem böyle uygulandı” diye belirtti. Kanunun kapsam içinde olduğu kurumları belirten Gökgün, “Belediyeler kapsam içinde, belediye alacaklıları var. Maliye bakanlığı, özel idare alacaklıları var. Belediyelerin Emlak, Çevre Vergisi var, atık su alacaklıları, belediye gelirleri kanunlarına göre ücret alacaklıları var, özel idarelerin de bu sistem içinde taksitlendirilebiliyor” dedi.
MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINDA YARARLANAMAYANLARIN BİLGİSİ VERİLDİ
Matrah ve vergi artırımında yararlanamayacak olanlarında olduğunu altını çizen Gökgün, “Bunun da üzerinden geçmek gerekiyor. Sahte belge düzenleyenler, terör suçundan hüküm giyenler, terör örgütü üyeliğinde soruşturmasında olanlar da yararlanamayacaklar. Hangi durumlarda inceleme yapılabilir onunla ilgili de düzenleme var yasada. Daha önce ödenmiş olan vergilerin iadesi söz konusuysa bunlara inceleme her zaman olacak. İzleyen dönemlerdeki incelemelere ilişkin artırım talebinde bulunulan yıllar için sonraki döneme devreden KDV’lerden örnek vermiştim. Yine bunlardan ihraç kaynaklı teslimlerdeki telkin uygulaması ya da iade hakkı doğuran bir iade varsa onlarla ilgili de inceleme her zaman yapılabilecek. Bir de vergi usul kanunu 367’inci maddede düzenlenen iştirak suçlarına ilişkin bir durum söz konusuysa bunlara ilişkin de inceleme sürekli yapılacak. Ama bunlarla ilgili bulunan vergi farkı istenmeyecek sadece burada hürriyeti bağlayıcı suçlarla ilgili cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunabilecekler” sözlerini kullandı.
“BAŞVURULAR YAPILIRKEN MÜKELLEFLERİMİZİN TAKSİTLİ OLARAK YAPMASINI ÖNERİYORUM”
Sigortadaki prim borçları olan vergi mükelleflerine ve şirketlerine yapılandırmayla ilgili mesaj veren Gökgün, “Prim borçları da YÜFE oranlarıyla oluyor. Bu çok ciddi bir indirim. Basit bir örnek verirsek 2016’daki 100 liralık borç gecikme zammıyla birlikte 100 lira kadar biner. Yapılandırmayla birlikte yüzde 2’lik bir fark biniyor. Çok cazip. Onun için muhakkak borcu olan mükelleflerimiz bu imkanlardan faydalansınlar. 30 Eylül’e kadar başvurular ve tahsilatlar yapılacaklar. Bir ay maliye bir ay SSK ödemesi yapılacak şekilde düzenlenmiş durumda. Biraz önce söylediğimiz YÜFE oranıyla ilgili ekstra bir indirim daha var. Taksitlendirme yaptığımız taksit katsayısı da buna ekleniyor. Ama siz bunu peşin öderseniz yüzde 90’lık bir indirim geliyor. Çok ciddi bir indirim söz konusu oluyor. Başvurular yapılırken mükelleflerimizin taksitli olarak yapmasını öneriyorum. Taksitli olarak başvuru yapıldıktan sonra eğer peşin ödeyecek olurlarsa sistem bunu göreceği için o indirim yine geçerli oluyor. Başvuru süresi içinde peşin olarak başvuru yaptıktan sonra taksitlendirme de yapabilirler ama bu hem vergi dairelerimiz için bir iş yükü hem mali müşavirler hem de mükelleflerimizin bu strese girmesini hiç gerek yok” diye konuşarak sözlerini noktaladı.