İçel Sanat Kulübü’nden çocuk korosu

İçel Sanat Kulübü’nden çocuk korosu cukurovagazetesi.com

Önemli projelere imza atan ve bu projelerine Çocuk Korosu’nu da katarak Mersin’de önemli olanaklar sağlayan İçel Sanat Kulübü Başkanı A. Mecit Baskın, gazetemizin sorularını yanıtladı. Pandemi kurallarına uyarak çocuk korosunu kuracaklarını belirten Baskın, “Yakın zamanda bir çocuk korosu kuruyoruz. Çocuk korosunu 13-15 Eylül’de müracaat edenleri bir kursa tabi tutacağız. 18 Eylül’de de seçme yapacağız. 8-13 yaş arası İçel Sanat Kulübü değerli bir üyemiz Şemsa Pozcu’nun adıyla çok sesli korosunu kuruyor” dedi.


 

Özel Haber – Vecdi Yenigül

 

 

Mersin’de daha önce ulusal çapta çalışmaları bulunun ve bu projelerine Çocuk Korosu’nu da katarak Mersin’de önemli çalışmalarına devam eden İçel Sanat Kulübü Başkanı A. Mecit Baskın gazetemizin sorularını yanıtladı. Geniş yelpazede çalışmalar yaptıklarını belirten Baskın, “Bu dernek o kadar geniş yelpazede üretim yapıyor ki Türkiye’de belki de bunun ikinci bir emsali yok. Burada bizler edebi sohbetler yapıyoruz, konserler düzenliyoruz, sergiler açıyoruz, kitap tanıtımları yapıyoruz, şiir geceleri yapıyoruz, sinema geceleri yapıyoruz, felsefe günleri yapıyoruz, sanat tarihi günleri yapıyoruz, 26’ıncı yılına gelmiş arkeoloji günleri yapıyoruz ulusal çapta” ifadelerini kullandı.

 

“BU DERNEK, GENİŞ YELPAZEDE ÜRETİM YAPIYOR”

32 yıldır kurumsal bir çerçevede, geniş bir yelpazede hizmet ettiklerini ve hatta ulusal çapta da çalışmalarının olduğunu belirten Baskın, “Burası bir STK, bir dernek, 89 yılında kültür ve sanat faaliyetleri için kurulmuş bir dernek. Bir avuç sanatseverin bir araya gelerek edebi sohbetler yaptığı bir takım sanatsal aktiviteler yaptığı ve bu şekilde yola çıktığı, sonradan dernekleştiği bir dernek. İçel Sanat Kulübü iştigal konusuyla Mersin’de kültür ve sanata kurumsal bir yapı olarak 32 yıla yakın bir süredir hizmet veren bir dernek. Bu dernek o kadar geniş yelpazede üretim yapıyor ki Türkiye’de belki de bunun ikinci bir emsali yok. Burada bizler edebi sohbetler yapıyoruz, konserler düzenliyoruz, sergiler açıyoruz, kitap tanıtımları yapıyoruz, şiir geceleri yapıyoruz, sinema geceleri yapıyoruz, felsefe günleri yapıyoruz, sanat tarihi günleri yapıyoruz, 26’ıncı yılına gelmiş arkeoloji günleri yapıyoruz ulusal çapta. Bu sene inşallah arkeoloji günlerinin ekim ayının 8’ ve 9’u Mezitli Belediyesi Amfi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştireceğiz. Pandemi şartlarını dikkate alarak mesafe, hijyen şartlarını dikkate alarak açık alanda yapacağız, bu döneme uygun şartlar oluşturmak için. Her hafta sonu gezi yapmış kültürel ve doğa gezisi yapmış bir dernek burası ve gezileri rehberler eşliğinde yaptık. Mersin’in ören yerlerine yapmış gezilerini, buraları tanıtmış, doğaya, kültüre gezi yaparak bile hizmet etmeye gayret etmiş bir yer burası” diye ekledi.

 

ÇOCUK KOROSU PROJESİ

Mersin’de daha önce de büyük işler yaptıklarını, daha güzel ve geniş kapsamlı projelere imza atmak istediklerini ve önemli bir proje olarak çocuk korosunu kurmayı planladıklarını söyleyen Baskın, “Yakın zamanda bir çocuk korosu kuruyoruz. Çocuk korosunu 13-15 Eylül’de müracaat edenleri bir kursa tabi tutacağız. 18 Eylül’de de seçme yapacağız. 8-13 yaş arası İçel Sanat Kulübü değerli bir üyemiz Şemsa Pozcu’nun adıyla çok sesli korosunu kuruyor. İlan ettik, 12 Eylül’e kadar talepleri alacağız. Web sitemizden; isk.org.tr’den müracaat yapılabiliyor. Pratik bir şekilde form doldurulabiliyor. Mersin’deki özel ilkokulları hedef alıyoruz, fakat bu sonra değişecek, belki hazırlık koroları olacak koromuzda. Koromuzu, Çukurova Devlet Serfoni Orkestrası Çocuk Korosu Şefi Rana Sıdıka Ünlü çalıştırmış olacak. Piyanist olarak da genç piyanist, Doğa Çavdaroğlu piyanistlik yapacak, inşallah böyle bir atılımızda var. Saydığım işler genelde kulübümüzün başarı ile uzun yıllar yapa geldiği işler. Uluslararası boyutta yeni işler yapmak, Mersin’deki farkı STK’larla iş birliği içerisinde olmak istiyoruz. Yönetimimiz yaklaşık bir buçuk yıldır bu dinamiklerle paydaş oluyor” şeklinde konuştu.

 

ÇOK SESLİLİK ÇOK ÖNEMLİ

Projelerine, STK’ların yardımıyla daha nicelerini katmak istediklerini, birlikte hareket edilerek daha özel ve güzel işleri, daha geniş kitlelere ulaştırabileceklerini belirten Baskın, “Örneğin Rotari ile Kazanlı’da küçük çocuklara resim, heykel ve felsefe dersi verdik, çok başarılı bir proje yaptık. Bu nevi işlere destek veren, STK’lar ile her zaman birlikte çalışmayı arzu ederiz. Çok seslilik çok önemli. Bir şeyi bir kişi yapması ayrı 10 kişi yapması ayrı, buna değer katmak için, bu alanı büyütmek için, bu alanın seyircisini büyütmek için ortak büyük etkinlikler yapmaya ihtiyacımız var. Büyükşehir belediyemizin buna yönelik çalışmaları var. Çalıştaylar yaptı birçok konuda büyükşehir, sanatta, tarihte ve turizm gibi. Büyükşehir belediyemizin MDK adı altında bir çalışması oldu, branşlar neticesinde o konunun yetkin isimlerini belediyemiz bir araya getirdi ve o kişilere ilimizde yapılabilecek aktiviteleri sordu, not aldı ve destek verme gayretine girdi. İlçe belediyeleri de kültür ve sanata çok yakınlar, hiçbirini ayırt etmeden, politika üstü bir duruşla biz hepsi ile iş birliği yapıyoruz, onlar da bizlerle iş birliği yapıyorlar, bizlere destek veriyorlar. Mersin’in önemli dinamikleri, bizlere her türlü desteği, yakınlığı gösteriyorlar bu da bizleri sevindiriyor, çünkü kentin bu önemli dinamiklerinin bir arada bir şey üretmesinin değeri çok büyüktür. Büyük kitlelere ulaşması adına da çok büyük yararları vardır. Biz çalışmalarımızı buna yönelik sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“HER SESİN BİR ÖNEMİ VAR”

Herkesin bir sese sahip olduğunu, seslerinin kendilerine özel olduğunu, kulüp olarak yapacakları ise dinleme ve kulak ritimlerine bakıp eğitilmeleri olacağını söyleyen Baskın, “Herkesin bir sesi vardır. Sağlık sorunu yoksa, seslerinde bir problem yoksa, herkesin sesi vardır, herkesin sesi güzeldir ve herkesin sesi ona özeldir, bir imza gibidir ses. Dolayısıyla her sesin bir önemi var. Koroda işte bu birçok farklı tondaki ve renkteki sesi bir araya getiren bir oluşum. Koro, hedef birliğini, amaç birliğini oluşturan çocukları sosyalleştiren, iletişim seslerini geliştiren, kendine öz güvenlerini geliştiren, itaat anlayışını geliştiren, çocukların seslerinin güzel olup olmamasından ziyade kulak ve ritim duygusu, sesleri duyup duyamadığı, ayır edip ayır edemediği, bu tanrı tarafından verilmiş bir yetenektir, bu sonradan oluşan bir şey değildir, sadece keşfedilmesi gerekir. Sonradan yapılabilecek tek şey bunu eğitmektir sadece. Her renk sese ihtiyaç var. Çok sesli koronun özelliği iki kadın iki erkek sesi, kalın ince olmak üzere bu seslerden oluşan bir şarkı söyletiyor şefimiz” ifadelerini ekledi.

 

“ÇOK SESLİLİĞİN GAYESİ BİRLİKTE ÜRETEBİLMEKTİR”

Koroda, seslerin birleştiğini, besteyi söylen bir sürü kişinin karşı tarafa tek ses ilettiğini ve çocukların orada arkadaşlarına yardım ettiklerini, eksiklerini kapattıklarının altını çizen Baskın, “Koroda 4 farklı ses ve farklı beste söylenmiş oluyor fakat siz karşıdan bir sesmiş gibi duyuyorsunuz. Burada işte yardımlaşma, çocukların diğer büyükler korusunda da yardımlaşması burada başlıyor. Kişi kendi partisini söylerken arkadaşlarının söylediklerine ayak uyduruyor ama hiç karışmıyor. Farklı sesleri, farklı duruşları olduğu halde hiçbiri birbirine karışmıyor, kulakları birbirine gitmiyor. Tonlar bozulmuyor ama siz karşıdan bir şarkıymış gibi dinliyorsunuz. Çok sesliliğin gayesi birlikte üretebilmektir ve hep beraber sevinebilmektir başarıldığında, dolayısıyla çocuk korosunu çok önemsiyoruz. Bizim en önemli projelerimizden bir tanesidir çocuk korosu. Müzik, hoş duygular yaşan bir sanattır. Müzik sanatın her dalında olduğu gibi, ırk, din, dil ayrımı yapmadan aidiyet gözetmeksizin, hepimizde ortak gaye yaratan bir şey. Müzik de sanatın güçlü bir branşı” dedi.

 

HAFTADA İKİ DERS

Koroda her şeyi bir plan çerçevesinde yaptıklarını, okulla çakışmayacak şekilde ebeveynlerin çocukları getireceği zaman diliminde zorlanmayacaklarını söyleyen Baskın, “Haftada iki defa ders verilmiş olacak, bunlardan bir tanesi piyanist ile çalışılacak, genel kavramlar çalışılacak, söz ve müzik gibi, sonra da şefle piyanistle hep birlikte çalışılmış olacak. Periyodu, okullarla birlikte olacak. Akşam okul çıkışı olacak, ebeveynler çocuklarını ne zaman getireceğim kaygısı içerisinde olmayacaklar. Şehrin kolay bir lokasyonunda olacak, biz onu ayrıyetten duyurmuş olcağız. Kulubümüzde başlayacak ve sezon eylül-şubat, şubat-ekim olmak üzere iki periyotta olacak. Okulların açılıp tatile girmesiyle birlikte hareket edilmiş olacak ve her sezon sonunda, sezon sonu konseri olacak yani çocukların gelişimini ebeveynler, bunu duyan herkes, merak edenler, torunlarını görmek isteyen büyüklerimiz gelip torunlarının, çocuklarının neler öğrendiğini, neler çalabildiğini öğrenebilecek. İnşallah herkes memnun kalır ve uzun yıllar devam eder bu çalışma” şeklinde konuştu.  

 

ÖNCE SAĞLIK

Pandemi kurallarına uyacaklarını, hiçbir sağlık önleminden kaçmayacaklarını, istenen sağlık kriterlerinin hepsini uygulayacaklarını belirten Baskın, “Mesafeleri, hijyen kurallarını uygulayarak çalışmalarımıza başlayacağız ve devam ettireceğiz. Önce sağlık. Sağlıksız hiçbir şey yapamayız. Ne yaparsak bunun sağlıkla yapılması lazım. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki protokolleri, yönetmenliklerini biz harfiyen uygulayacağız. Mesafeli bir şekilde oturtacağız çocuklarımızı ve ara ara açık havaya çıkartacağız. Mümkün olduğu durumlarda özellikle açık havalarda çalıştıracağız. Bütün bunlar masada seçenek olarak üzerinde durduğumuz noktalar” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.