Tepe Köy neden sahipsiz?

Tepe Köy neden sahipsiz? cukurovagazetesi.com

Mersin’in Tepe Köy Mahallesi’nde son turfanda şeftali hasadı 20 Ağustos’ta başlıyor. Tepe Köy Mahallesi’nde 10 bin dönüm arazide yetiştirilen 50 bin ton şeftalinin hasadına günler kala hasat bölgesinde mahalle muhtarı ve çiftçilerseslerini duyurmak için bir araya geldi. Mahalledeki ilk ve tek soğuk hava deposu sahibiMehmet Payır, “Bizim şeftalinin Bursa şeftalisinden farkının sebebi yetiştirilme koşulları. Arazi yollarımız çok bozuk, hem de aşırı, soğutma depolarımız yetersiz ve şeftalimiz tanınmıyor, hal böyle olunca çiftçiler kaygılı, tanınsa Bursa şeftalisinden daha çok ses çıkarır şeftalim


Haber – Uğur Özgür

Mersin’in Tepe Köy Mahallesi’nde son turfanda şeftali hasadı 20 Ağustos’ta başlıyor. Tepe Köy Mahallesi’nde 10 bin dönüm arazide yetiştirilen 50 bin ton şeftalinin hasadına günler kala hasat bölgesinde mahalle muhtarı ve çiftçiler sorunlarını dile getirmek için bir araya geldi. Belediyenin mahalleye yeterince destek vermediğini söyleyen, mahalledeki tek özel soğutma deposunun sahibi Mehmet Payır, “Tepe Köy’de sorunlarımız çok. Özellikle bahçe yollarımız çok da iyi değil. Bahçelerden buraya meyve gelene kadar çok zedeleniyor. Onun için yetkililerden yardım bekliyoruz ama maalesef o yardımları alamıyoruz. Araziden gelen ürünlerimiz daha çok meyve suyuna dönüşüyor. Zedelenen malı ihracatçı da almakta tereddüt ediyor.Daha da ekleyeceğimiz trafomuz eksik, ceyranlarımız yetersiz, trafo istiyoruz, yeteri kadar ceyran istiyoruz. Bizim elektriği kaldıracak ve destekleyecek bir değil, belki de iki trafo istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“AKDENİZ MEYVE İLACI ÇİFTÇİLERİN KABUSU OLMUŞ”

Geçim kaynaklarının şeftali olduğunu, mahallede yıllık ortalama olarak 40-50 şeftali kapasitesine sahip olduklarını ve Akdeniz meyve sineğinden bu şeftalilerin korunması için de ilaçlama yapmak zorunda kaldıklarını ancak devletin bilgilendirmek yerine ceza kestiğini söyleyen Tepe Köy Mahalle Muhtarı Nevzat Kurt, “Akdeniz meyve sineğinden dolayı bu 3-4 yıl içerisinde ilaçları biraz ağır kullanmak zorunda kaldık, günlerini sıklaştırmak zorunda kalıyoruz. Tuzak kullanıyoruz ama tuzaktan ziyade ister istemez ilaçları da kullanmak zorunda kalıyoruz. Kullandığımız ilaçların dozajını artırmak zorunda kalıyoruz, günlerini sıklaştırmak zorunda kalıyoruz. Sağlık bakanlığı ve tarım bakanlığı mahallemizden yıllık yaklaşık 20 çiftçimizden numune almaktadır. Bununla beraber ruhsatsız ilaç kullanımından, ilacın dozunu fazla kaçırmaktan, ilaçlama günlerinin yakın tutulmasından kaynaklanan kalıntılar ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı da çiftçilerimiz para cezasına çarptırılmaktadır. Mahallemizin Türkiye ekonomisine dediğim gibi 40 bin ton şeftali üretimi, bunun ilacı, gübresi, satışı devlete belli bir oranda katkı sağlıyor” diye belirtti.

 

KURT: “BELEDİYE MAHALLEMİZE PAKETLEME TESİSİ YAPARSA ÇİFTCİLERİMİZ DAHA RAHAT HASAT EDER”

Bölgede bir paketleme alanlarının olmadığını belirten Kurt, “Devletin, Mersin bölgesinde sadece Tepe Köy Mahallesi’nde değil bütün Mersin’de fındıktaki taban fiyatı gibi bir işletme kurup her yıl çiftçinin bu yıl kaça satılacak sorularını yanıtlamalıdır. Bu yıl fiyatlarımız kaç liradan başlamış olacak diye sorulara yanıt bulunmasını isteriz. Bir tesis, bir meyve suyu fabrikası kurulup bu bölgeye az da olsa taban fiyat oluşmuş olur. Çiftçide biraz daha fazla kazanmış olur, biraz daha fazla faydalanmış olur. Bu bölgeyi Türkiye’de ikinci Bursa olarak biliyoruz. Bizim burası tanınmıyor, yıllardır bu kadar şeftali hasadı yapılmasına rağmen daha yeni yeni bazı ihracatçılar, bazı ticaretçiler duyuyor. Bursa’da şeftali hasadı azaldığı için, ihracatçılar artık buraya yöneliyorlar. Buralar ülkeye tanıtılsa, tanınsa daha iyi olur diye düşünüyorum. Dediğim gibi belediye bir paketleme tesisi yapacak olursa mahallemize, daha iyi olur ve en azından çiftçiler daha rahat bir şekilde hasadını bekler, taban fiyatını buradan da öğrenmiş olur. Ama şu anda serbest piyasada herkes dilediğine sattığı için, çarpılanda oluyor, parasını alamayan da oluyor, parasını uzun zaman bekleyip, üretimi geciken de oluyor ve bundan dolayı da çiftçimiz biraz mağdur oluyor” şeklinde konuştu.

 

“TEPE KÖY BELKİ, BURSA’NIN ÜÇ İLÇESİNE BEDEL ŞEFTALİ HASADI YAPIYOR”

Geçmiş dönemde Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından kendilerine belli bir yere kadar yol yapıldığını ifade eden mahalle muhtarı Kurt, “Buradan şehri görmeden direkt İç Anadolu Bölgesine uzanan bir yolumuz var. Belediye yolun kaplamasını geçen yılda yaptı, bu yıl da projede olduğu söylendi. Belediyenin sulama konusunda yardımcı olduğunu söyleyebiliriz. Bizim Bursa şeftalisinden pek de bir farkımız yok aslında, ama tanıtımının olmamasından dolayı, ya da küçük çaplı ayrılmış kooperatiflerin birleşememesi ve daha doğrusu ticarette birlikte hareket edilememesinden dolayı buralar biraz daha geride. Birlik ve beraberlik bir nevi biraz daha zayıf olduğu için biraz geride kalıyor. Ama güzel bir tesis belediye tarafından yapılıp, bütün bu saydıklarımız bütün bu işlemler tek çatı altında toplanmasıyla daha iyi yerlere gelinecek. Buranın şeftalisinin şeker oranının Bursa’nınkinden her zaman daha fazla olduğu söylenir, biz böyle duruyoruz. Ama oralarda ihracatın fazla olması, tüccarların oraları tanıyor olması burayı geride bıraktırmış. Kapasitemiz yüksek ama şeftali denince Bursa geliyor akıllara. Tek sebebi de tanınmışlık meselesi, biz tanınmıyoruz. Belki de Tepe Köyü, Bursa’nın üç tane ilçesine bedel şeftali hasadı yapıyor, ama dediğimiz gibi tanınmıyoruz. Bugün için söyleyecek olursak şeftali 5 liradan bizden alınmaktadır ama halde, çarşıda 10-12 liraya alıcı bulmaktadır. Burada da serbest piyasa dediğimiz piyasa etkili oluyor. Herkes kendi kafasına göre fiyat biçiyor. Hal böyle olunca çiftçinin bir yılda kazandığını manav hasadı başladığında 10 günde kazanmış oluyor” sözlerini kullandı.

 

SAPITMAZ: “MAHALLELİ YAŞADIĞI SIKINTILARDAN DOLAYI ÇOK YIPRANDI”

Çiftçilik yapan Cafer Sapıtmaz, Tepe Köy Mahallesi’nin Mersin Mezitli ilçesine bağlı, ölçek ve nüfus olarak Mezitli’nin en yoğun nüfusa ve üretim alanına sahip mahallelerinden birisi olduğunu belirterek, “Köyümüz bu bölgenin üretim sıralamalarında özellikle şeftalide ilk sırada yer alan mahallelerinden birisi. Mahallede yıllık 50,100 bin ton arası meyve üretimi yapılmakta ve ağırlıklı olarak şeftali yetiştiriliyor. Üretilen şeftaliler, ihracat, meyve suyu ve iç piyasada satılıyor. Pazar konusunda çok büyük sıkıntılar yaşadı bu bölge. Tepe Köy ve bu bölge aslında bir enkaz durumundadır. Yaşadığı sıkıntılardan dolayı çok yıprandı ve üreticiler çok büyük bir borç yükünün altında kaldı. Bu yıl fiyatlar için şeftali para ediliyor denildi. Oransal olarak baktığınız zaman bu fiyatlar çok da orantılı değil. Girdi maliyetlerindeki oranlar, geçen sene 2 lira şeklinde seyreden şeftali fiyatları ile bu sene 5,6 lira olan şeftalinin orantısal olarak hesaplandığında şeftali satışındaki fiyat girdi maliyetlerinin aşağısında kalıyor. Geçen yıllarının zararını, borcunu telafi etmek için fiyatların istikrarlı olması gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda da fiyatlar istenilen şekilde giderse üretici kendini bir nebze toparlayabilir” diye konuştu.

 

PAYIR: “BELEDİYENİN YAPTIĞI HİZMETLER SINIRLI KALIYOR”

Tepe Köy Mahallesinde 40-50 bin ton şeftali topladıklarını ancak bununbir faydasını görmediklerini söyleyen mahalledeki ilk ve tek soğuk hava deposu sahibi Mehmet Payır, “İnşallah bundan sonra sesimizi duyarlar, gerekeni yaparlar. Bizim Mersin’deki belediyelerimize de faydasını olacağını düşünüyorum. Bizler vergi veriyoruz, mazot alıyoruz ve her şeyin karşılıklı olmasını bekliyor, bütün bunlara karşın da yetkililerin bize yardım etmelerini istiyoruz. Bizim şeftalinin Bursa şeftalisinden farkının sebebi yetiştirilme koşulları. Biz cins değişikliğine başladık, ama aynı koşullarda yetiştiremiyoruz. Birincisi arazi yollarımız çok bozuk, hem de aşırı, ikincisi işçilik de yok yani meyveyi düzgün toplamıyoruz. Toplayamadığımız için de çürüğümüz falan çok çıkıyor. Tabi ki beldemizde daha iyisini istiyoruz, yapacakları sınırlı kalıyor, paralarımı yok, yoksa yukardan yardım mı alamıyorlar bilemem ama hizmet dört dörtlük değil. Devlet destek olursa çiftçi de elinden geldiğini yapar ve bir şekilde ürünlerini korumaya çalışır ama destek olmazsa kimsenin de elinden bir şey gelmez, hepsini tek başına çiftçi de yapamaz. Bu mahallede yol kadar elektrik de önemli, alt yapı yok. Bu belde Türkiye’de en geri kalmış belde diyebilirim. Kırsala destek diyorlar ama pek de yeterli bir destek alamıyoruz. Devlet ha bire verdiğini söylüyor ama kime verdiğini ben kendim görmedim” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.