Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu,"Binlerce metre aşağıdaki bir hareketin Kanal İstanbul ile bağlantı kurulması abesle iştigaldir. Bu işin uzmanları, bilim adamları bu konu ile ilgili, depreme hiçbir etkisi olmayacağına dair zaten noktayı koydular" dedi. Bakan Karaismailoğlu, projeyle birlikte üç yeni barajın yapılacağını da belirterek, İstanbul’a daha fazla su rezervi kazandırılacağını söyledi.
İstanbul'da bulunan “Tersane İstanbul”da başlayan Türkiye Denizcilik Zirvesinde sona gelindi.
Zirvenin kapanış oturumuna Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve birçok ziyaretçi katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Karaismailoğlu, deniz taşımacılığının küresel ithalat ve ihracattaki öneminden bahsederek, benzer projelerin dünyada ihtiyaç olan birçok yerde gerçekleştirildiğini söyledi.
Karaismailoğlu, projeyle birlikte 3 yeni barajın yapılacağını ve bu şekilde İstanbul'a yeni su rezervleri katılacağının müjdesini verdi. Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesinin ülkeye yeni bir vizyon kazandıracağını vurguladı.
“Dünyada ihtiyaç olan her yerde böyle kanallar var”
Kanal İstanbul'un önemli bir ihtiyaç olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul gibi kanalı ilk defa Türkiye yapmıyor. Dünyada ihtiyacı olan her yerde böyle ulaşım yolları dizayn ediliyor ve de yapılıyor. Özellikle Kuzey Avrupa kanallar ülkesidir. Panama, Süveyş, Kiev Kanalları ihtiyaçtan doğdu. Karadeniz'e kıyısı olan tüm ülkeler limanlarına çok ciddi yatırım yapıyor. Çünkü bu ticaretin başka türlü yönetilmesi artık mümkün değildir. Denizler, çok büyük hacimli malları tek bir parçada taşıyabilecek güçtedir. Bu yüzden dünya ticaretinin yüzde 90'ını taşıyan deniz ticaretine mutlaka önem verip alternatifler üretmek zorundayız. Tüm bu ihtiyaçlardan dolayı bu ticaret gelip İstanbul Boğazına dayanıyor” dedi.
“3 yeni baraj yapılacak, İstanbul'a daha fazla su rezervi kazandırılacak”
Bakan Karaismailoğlu, Projeyle birlikte 3 yeni baraj yapılacağını, böylece İstanbul'a yeni su rezervlerinin kazandırılacağını belirterek, “Kanal İstanbul'u yapabileceğimiz yerlerle ilgili alternatif güzergahlar araştırdık. Beş tane güzergah tespit edildi. Beş güzergahın içinden coğrafi yapıya ve kanala en uygun yer olarak bugün konuştuğumuz güzergah tercih edildi. Burası 45 kilometre uzunluğunda Karadeniz'den başlıyor ve Sazlıdere Barajı'na geliyor. Adeta 78'i doğal bir kanal olan bir yer. Geriye kalan yüzde 22'sinde de ciddi bir toprak hareketi olacak. Buradaki su kaynaklarıyla alakalı işin uzmanı bilim adamlarıyla çalışıldı. Sazlıdere Barajı Kanal İstanbul güzergahı içerisinde kalıyor. Bu da İstanbul'a yüzde 2,9 seviyelerinde bir su rezervi katıyor. Burada alternatif olarak 3 baraj yapılacak. Karamandere, Hamzalı ve Pirinççi Barajı ile birlikte Sazlıdere'den kaybedeceğimiz suların çok daha fazlasını İstanbul'a kazandırılmış olacak. Bir su eksikliği yaşanmayacak. Daha fazla su rezervi kazandırılacak. Melen'den, 200 kilometre öteden su getirildi.
Sayın Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde yapıldı. Bu lojistik koridorların imalatı için ve de önümüzdeki yıllarda gelişecek, önümüzde oluşacak bir sıkıntı ve bir problem olarak duran bu ticari tüketime yön vermek için Kanal İstanbul olmazsa olmazdır” diye konuştu.
“Depreme bir etkisi yok”
Kanal İstanbul projesinin depremlerle ilişkisi hakkında konuşan Bakan Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul'un derinliği 20,75 metredir. Vezneciler Metro İstasyonunun derinliği 60 metredir. Bağcılar'daki metro istasyonunun derinliği de 60 metre civarındadır. O zaman depremi tetikleyecek diye metroları da yapmasa mıydık? Binlerce metre aşağıdaki bir hareketin Kanal İstanbul ile bağlantı kurulması abesle iştigaldir. Bu işin uzmanları, bilim adamları bu konu ile ilgili, depreme hiçbir etkisi olmayacağına dair zaten noktayı koydular. Yaptığımız projelerinin yanında bizim için o kadar da zor bir proje değil” dedi.
“Montrö ve Kanal İstanbul'un bir ilişkisi yok”
Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Kanal İstanbul Projesi arasında bir ilişki bulunmadığını belirten Bakan Adil Karaismailoğlu, “Dün Deniz Kuvvetleri komutanımız buradaydı. Savunmayla ilgili bir sıkıntı yaşanmayacağını söyledi. Dışişleri Bakan yardımcımız da Montrö ile Kanal İstanbul projesinin herhangi bir ilişkisinin olamayacağını söyledi. Zaten Montrö Boğazlar Sözleşmesi, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazını kapsar. Kanal İstanbul sadece, İstanbul Boğazına alternatif bir su yoludur” diye konuştu.
“Dört başı mamur bir proje yapıyoruz”
Proje çalışmaları sebebiyle elektrik, ulaşım, doğalgaz gibi kaynaklarda kesinti yaşanabileceği yönündeki sorulara ise Bakan Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul ile alakalı sorusunun karşılığı olmayan hiçbir konu yok. Tabii ki bir alt yapı çalışması olacak. Bunların çözümleri de mevcuttur. Bütün imalatların hepsi finans maliyetleri içerisinde olacaktır. Biz dört başı mamur bir iş yapıyoruz. Alt yapısıyla, üst yapısıyla, bütün ulaşım ve alt yapı ihtiyaçları, elektrik, su, doğalgaz gibi hepsi planlanıp projelendirildi. Bakanlığımız bu konuda yıllardır çalışıyor. Cevaplanamayacak hiçbir soru bırakmadık. Çok ciddi uzmanlar bu işte çalıştı. Uzun soluklu bir çalışma sonucunda hazırlanmıştır. İnşallah el birliğiyle ülkemize vizyon kazandıracak. 2053, 2071 planları yapan Büyük Türkiye için bu projeler olmazsa olmazdır” şeklinde yanıt verdi.