Zor bir yılı geride bırakan sağlık sektörü 2021’den de endişeli. Özellikle kamu alacakları tahsilatında bu yıl da zorlanabilecekleri görüşünde birleşen sektör temsilcileri, küçülerek ayakta kalabileceklerini öngörüyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi’nden Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş ve Meclis Üyeleri Erdal Horoz ile Barış Güler pandemi süreci ve sonrası sağlık sektörünün durumunu değerlendirdi. Sıkıntılı bir yılın geride kaldığını kaydeden Meclis Üyeleri, geçen yıl gerek daralan piyasalar gerek hammadde yetersizlikleri gerekse tahsilatlarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle zorlandıklarını dile getirdi. 2021’de de özellikle kamu alacakları tahsilatında zorlanacaklarına dikkat çeken Meclis Üyeleri, “Sektörümüzde kapanan firma olacağını düşünmüyoruz ancak ayakta kalabilmek için küçüleceğiz gibi görünüyor” değerlendirmesini yaptı.
TAŞ: “FİRMALAR KÜÇÜLEREK AYAKTA KALABİLECEK”
26 No’lu Komiteden Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin İlaç Ecza Deposu Yetkilisi Yasemin Taş, pandemi ile sağlık sektöründe tüm dünyada daralma yaşandığını söyledi. Özellikle ilaç sektöründe hammadde fiyatlarının yükselmesiyle yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Taş, durumun iç ve dış ticareti olumsuz etkilediğini anlattı. Bu süreçte ihracat kısıtları gelmesi yanında hammadde bulunamaması nedeniyle yeterli üretim de yapılamadığını kaydeden Taş, “Üretim olmayınca taahhüt edilen ürünler tedarik edilemedi. Dış pazardaki firmalarla ilişkiler bozuldu” dedi. Yurtiçinde ise kamu alacaklarını tahsil edememe sorununu dile getiren Taş şunları söyledi: “İlaç ve medikalde kamu satışlarının tahsilatında bu yıl da sorun yaşanacağını öngörüyoruz. Ekonomik krizle vergi gelirleri ciddi anlamda düştü. Sağlık Bakanlığı için öngörülen bütçenin pandemide çok üzerine çıkıldı. Türkiye’de ilaç piyasasının en büyük alıcısının devlet olduğu düşünülürse geri ödeme sürecinin uzayabilme ihtimali sektörü düşündürüyor. Ayrıca pandemide kullanılan ilaçlar dışında tüm dünyada ilaç satışlarında serbest pazarda ciddi bir daralma da söz konusu.” Özel hastane ve tıp merkezlerinde de yüzde 60-80 arası ciro kayıpları yaşandığını bildiren Taş, “Pandemide sağlanan desteklerden bu işletmeler faydalanamasa da hizmet vermeye devam etti” dedi.
GÜLER: “HAMMADDENİN YURTİÇİNDE ÜRETİLMESİ ARTIK ELZEM”
26 No’lu Komite Meclis Üyesi ve PMS Tıbbi Cihazlar Yönetim Kurulu Üyesi Barış Güler de, pandemi sonrasında ilaç sektöründe hammadde bulunamaması nedeniyle yaşanan sıkıntılara değindi. Tüm dünyada pandemi ile çok ciddi ilaç hammaddesi ihtiyacı oluştuğunu belirten Güler, hammadde üretiminin ise sınırlı olmasıyla arz talep dengesinin bozulup durumun fiyatlara yansıdığını söyledi. Türkiye’de iç pazarda Sağlık Bakanlığı’nca belirlenen sabit fiyatlar bulunduğunu hatırlatan Güler, “Bir dönem hammadde fiyatları artınca Türkiye’deki ilaç üretim maliyetleri, bakanlıkça belirlenen sabit fiyatların üzerine çıktı. Üretim durdu ve halka ilaç bulunamaması şeklinde yansıdı. Halen serbest piyasada bazı ilaçları bulmak mümkün olmuyor” dedi. Tüm bu sürecin artık hammadde üretiminin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydeden Güler, bu alandaki dışa bağımlılığın iç pazarda büyük riskler doğurduğunu söyledi. Sektörde iyi anlamda gelişmeler yaşandığını da kaydeden Güler, “Sektör, Ar-Ge yaparak yeni ürünler geliştirmesi gerektiğini fark etti. Bazı sanayiciler hammadde üretimiyle ilgili çalışmalara başladı. Katmadeğeri yüksek ürünlere ağırlık veren stratejiler geliştiren firmalar oldu” dedi.
HOROZ: “İNTERNET SATIŞLARINA DÜZENLEME GETİRİLMELİ”
26 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Esa Optik Sahibi Erdal Horoz ise internet satışlarından şikayetçi oldu. Özellikle lens ve güneş gözlüklerindeki internet satışlarının sektörü olumsuz etkilediğini kaydeden Horoz, “Biz doktor reçetesi olmadan lens satamazken internet satışlarında böyle bir şart aranmıyor. Sağlık Müdürlüğü bizleri reçete konusunda sıkı denetimlere tabi tutarken internet satışları ya da gerek işporta gerekse kırtasiye ve oyuncakçılarda satılan yakın okuma gözlükleri için aynı denetimleri göremiyoruz” dedi. Aynı durumun medikal ürünlerin internet satışı için de geçerli olduğunu kaydeden Horoz, “İnternette bir ürünü çok farklı fiyatlarla bulabilmek mümkün. Bu durum yüz yüze satış yapan firmaları olumsuz etkiliyor. İnternet satışlarının da kayıt altına alınmasını ve medikal ürün satışı için de yüz yüze satış yapan firmaların uymak durumunda olduğu mevzuatların uygulanmasını talep ediyoruz. Mevzuatlara uymayan ürün satışları yasaklanmalı. Haksız rekabet oluşuyor” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda Zincir mağazalarla ilgili sorun yaşandığını da belirten Horoz, “Bizim reklam yasağımız olmasına rağmen zincir marketler ulusal ve yerel basın organlarında reklam yapıyor” dedi. (Haber Merkezi)