Kararda, Kararda, İsrail rejimini tecrit etme, normalleştirmeyi reddetme, İsrail'i hesap vermeye zorlamak için boykotlar, yatırımların geri çekilmesi, yaptırımlar, askeri ambargolar, cezai kovuşturmalar, sivil davalar, toplumsal bilinçlendirme, kamuoyu protestoları ve sivil itaatsizlik eylemleri düzenleme çağrısı yapıldı.
İsrail'in Gazze'de işlemeyi sürdürdüğü savaş suçlarını araştırmak üzere küresel ve bağımsız bir girişim olarak ilk başlangıç toplantısı Londra'da düzenlenen, ardından ilk genel oturumu Saraybosna'da gerçekleştirilen Gazze Mahkemesi'nin final oturumu İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu'nda düzenlendi. Eski BM Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında bir araya gelen mahkeme üyeleri, üç gün boyunca eğitimden sağlığa, barınma hakkından basına kadar soykırımın birçok farklı açıdan tanıklıklarını dinlediler. 150'dan fazla tanık dinlenirken, akademisyenler ve aktivistler de soykırım sürecindeki gözlemlerini anlattı.
Bugün geçekleştirilen karar oturumunda konuşan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, "Bugün burada karar verilecek kararların da işgal sonrası verilen mücadelenin hürriyetle sonuçlanmasına vesile olmasını diliyorum. Emeği geçenlerin ömürlerine ilimlerine yüce yaradandan bereket diliyorum. Bu bereketin bizim istilahımızında önemli bir karşılığınında bu faaliyetlerin sürdürülebilir olması bizim 'şükür' diye adlandırdığımız bir şekilde sürmesini diliyoruz. Maalesef işgal, milli mücadele ve hürriyet birbirini takip eder. Ama hürriyetten sonrası da var. O da şükür" dedi.
'Hep Birlikte Tek Ses Olarak Adalet Talep Etmemiz Gerekiyor'
Oturumda konuşan İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan ise "Hesap verebilirliğin eksikliğini, başarısız olmuş uluslararası sistemin zayıflığını ve işgal ile saldırganlık altında yaşamaya devam eden bir halkın karşı karşıya kaldığı derin adaletsizliği gözler önüne serdi. Gazze Mahkemesi'nin son oturumu, Filistin'deki işgal sona ermeden ve bağımsız bir Filistin Devleti kurulmadan insanlığın diğer sorunlarının da sona ermeyeceğini bir kez daha göstermiştir. Zira bu mesele, yaşadığımız tüm sorunların merkezinde yer almaktadır. Bu Mahkeme, bir son olarak görülmemelidir. Bugün Gazze Mahkemesi'nin nihai kararını aldığımız bu son oturumun ardından, asıl görev şimdi başlamaktadır. Artık elimizde bir karar var; bu kararla tüm karar alıcıları, yasa yapıcıları ve dünya genelindeki yargıçları ikna etmemiz gerekiyor. Soykırımın faillerini, onların iş birlikçilerini ve aklayıcılarını adalet önüne çıkarmak gibi bir görevimiz var. Adalet yerini bulana kadar hep birlikte tek ses olarak adalet talep etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
Chinkin: Gazze'deki Soykırım Tüm İnsanlığın Meselesidir
Konuşmaların ardından Prof. Sami Al-Arian, Prof. Christine Chinkin, Dr. Ghada Karmi, Yazar Kenize Mourad, Prof. Chandra Muzaffar ve Prof. Biljana Vankovska'dan oluşan jüri kararı açıklandı. Gazze Mahkemesi Jüri Başkanı Christine Chinkin tarafından açıklanan metinde, "Vicdan tarafından yönlendirilen ve uluslararası hukuk tarafından bilgilendirilen Jüri, devletlerin otoritesine sahip değildir; ancak hukuk güç karşısında susturulduğunda, vicdan son merci haline gelir. Bu Mahkeme bir hukuk mahkemesi değildir; herhangi bir kişi, kurum veya devlete suçluluk ya da sorumluluk atfetme iddiasında bulunmaz. Bu, İsrail'in Gazze Şeridi'nde işlediği soykırım suçlarına ilişkin hesap verebilirliğin eksikliğine karşı sivil toplumun bir tepkisidir. Biz, soykırımın adının konması ve belgelenmesi gerektiğine inanıyoruz; çünkü cezasızlık, dünyadaki şiddet döngüsünü beslemeye devam eder. Gazze'deki soykırım tüm insanlığın meselesidir. Devletler sustuğunda, sivil toplum konuşmak zorundadır" açıklaması yapıldı.
Açıklamanın son bölümünde ise öneriler maddeler halinde sıralandı;
- İsrail'in ve tüm destekçilerinin siyasi, askeri, ekonomik ve ideolojik sorumluluklarının yasal yollarla sorgulanması
- İsrail'in Birleşmiş Milletler ve bağlı kuruluşlardan askıya alınması
- BM Genel Kurulu'nun 377 A(V) sayılı 'Barış için Birleşme' kararının etkinleştirilmesi, Gazze'de koruma gücü oluşturulması
- Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının tanınması
- Siyonist rejimin güç kaynaklarının tespit edilmesi ve küresel ölçekte zayıflatılması
- Politik, ekonomik, akademik, kültürel ve sosyal alanlarda koordineli küresel eylem çağrısı.




