2017 yılında yasadışı define iddiaları üzerine başlatılan ve yaklaşık bir yıl süren bu kazı, hem uygulanan yüksek gizlilik hem de hakkında çıkan sıra dışı söylentiler nedeniyle hâlâ akıllarda. Kazı alanının polis ablukasına alınması, giriş çıkışların tamamen yasaklanması ve çalışmaların özel ekiplerce yürütülmesi, olayın basit bir tarihi eser kaçakçılığı vakasının çok ötesinde olduğu izlenimini yaratmıştı.

Müftü Yığman'ın Duasıyla “İyilik Gemisi” Gazze İçin Mersin’den Yola Çıktı
Müftü Yığman'ın Duasıyla “İyilik Gemisi” Gazze İçin Mersin’den Yola Çıktı
İçeriği Görüntüle

Kazı sırasında şehirde yayılan en büyük fısıltı, bölgede "Ahit Sandığı", büyük bir Hazine ya da bir "Peygamber Kabri" gibi kutsal değeri yüksek bir eserin bulunduğuna dairdi. Bu iddialar, kazı alanından çıkan hafriyatın bile Ankara'ya götürüldüğü söylentileriyle birleşince, olayın uluslararası bir boyuta ulaştığı spekülasyonlarına neden olmuştu. Kazının başladığı yerin, farklı inançlar için tarihi öneme sahip Tarsus merkezinde bulunması da bu söylentileri güçlendiren bir faktördü.

Resmi makamlar, o dönemde yapılan sınırlı açıklamalarda, kazının organize suç örgütlerine yönelik bir operasyon ve terörle mücadele kapsamında yürütüldüğünü belirtmişti. Ancak, kazı çalışmalarının aniden ve hiçbir mantıklı açıklama yapılmadan sonlandırılması, bölgede neyin bulunup neyin bulunmadığına dair somut bir bilginin kamuoyuyla paylaşılmaması, gizemi daha da derinleştirdi.

Aradan geçen yıllara rağmen Mersin ve Tarsus halkının hafızasından silinmeyen bu olay, günümüzde bile şehirde en çok konuşulan gizem konularından biri olmayı sürdürüyor. Tarihçiler ve arkeoloji meraklıları, kazının sonuçlarına dair şeffaf bir açıklama yapılmasını beklerken, Tarsus'un kadim geçmişinin derinliklerinde yatan sırrın ne olduğu sorusu, şimdilik cevapsız kalmaya devam ediyor. Bu esrarengiz kazı, modern Türkiye'nin çözülememiş arkeolojik muammalarından biri olarak kayıtlara geçmiş durumda.

Kaynak: Haber Merkezi