Fuar ziyaretçilerinin yoğun ilgi gösterdiği programda “barış” ile ilgili soruları yanıtlayan Ekmen, “Bir şey talep etmekte haklıyız ancak bunun sürecin üzerine gölge düşürmemesi gerekir. Daha fazla hukuk, adalet ve özgürlük talebimiz meşrudur ve bunu iktidar üzerinde her türlü demokratik baskı aracıyla ortaya koyabilmeliyiz. Ancak iktidarın, ‘pazarlık yok’ söylemiyle yürüyen bu mutabakat sürecinde eve dönüş ve tasfiye planları tamamlanmadan adım atmaya niyetli olmadığı anlaşılıyor. Bundan sonra baskı yapmak da hakkımızdır. Dolayısıyla ‘KHK’lılar işine dönmüyorken, çocuğu yurtta kaldı diye insanlar cezaevindeyken, kadınlar içerideyken barış olmaz, adım atılamaz’ demeden; taleplerimizi birbiriyle yarıştırmadan, hepsini iktidar üzerinde etkili bir baskı unsuru hâline getirmeliyiz” dedi.

TBMM’de Vergi Paketi Görüşmeleri Sürerken Bütçe Komisyonu Sona Yaklaştı
TBMM’de Vergi Paketi Görüşmeleri Sürerken Bütçe Komisyonu Sona Yaklaştı
İçeriği Görüntüle

İmralı tutanakları açıklanmalı

İmralı’da gerçekleştirilen görüşmenin tutanağının kamuoyuna açıklanması gerektiğine dikkat çeken Ekmen, “Güvenin artırılması konusunda Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı sıfatıyla attığı adımlarda bir sorun görünmüyor ancak AK Parti Genel Başkanı olarak bunları topluma yeterince anlatmıyor. 2013’te olduğu gibi toplumun geniş kesimlerinin desteğini kazanmak için daha açık ve güçlü bir iletişim şart. Bu hafta Perşembe günü saat 14.00’te Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısı yapılacak. Komisyon’un üç üyesinin İmralı’da gerçekleştirdiği görüşmenin tutanağının tamamının açık oturumda kamuoyuna açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Gri alanlar bırakıldığında ‘Bizden ne saklanıyor, arka planda ne var?’ gibi spekülasyonlar kaçınılmaz oluyor. Parçalı aktarımlar var, doğruluğunu bilmediğimiz spekülasyonlar var; en doğrusu tutanaklar perşembe günü açıkça okunsun, Komisyon üyeleriyle birlikte medya ve toplum da süreçten haberdar olsun” ifadelerini kullandı.

Tutumumuz; doğruyu onaylamak, eksiği tamamlamak ve yanlışı eleştirmek olmalıdır

Sürece yönelik eleştirilerin, sürece zarar vermeyecek bir seviyede tutulması gerektiğini vurgulayan Ekmen, “Hepimiz barışı ve bu süreci aynı şekilde tarif etmek zorunda değiliz ancak bulunduğumuz yerden aynı hedefe doğru yürümemiz gerekir. Toplumun tüm hassasiyetlerini anlamak, tarafları cesaretlendirmek ve desteği diri tutmak zorundayız; bu desteği zayıflatacak söylem ve adımlardan kaçınmalıyız. Eksik, gedik ya da yanlışlar olsa dahi tutumumuz; doğruyu onaylamak, eksikleri tamamlamak ve yanlışı eleştirmek yönünde olmalı. Ancak eleştirilerimizi sürece zarar verecek veya meşruiyetini tartışmaya açacak bir noktaya taşımamaya özen göstermeliyiz. Çok önemli bir mesele varsa da bunu doğrudan muhataplarıyla konuşmak en doğru yoldur” açıklamasında bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi