Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Yaşadığımız her olay Türkiye'nin sınırlarının çok ötesinde bir büyüklüğe ve nüfuza sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Bunu zafer kutlamalarından dönerken Azerbaycan-Gürcistan sınırına yakın Signagi bölgesinde düşen askeri kargo uçağımız sonrası bir kez daha gördük. Kardeş ülkeler başta olmak üzere dünyanın her tarafından taziye ve dayanışma mesajları aldık. Bilhassa Gürcistan ve Azerbaycan facianın ilk anından itibaren tüm imkanlarını seferber etti. Arama kurtarma ekiplerinin ulaştırılması enkazın bulunması, olay mahallinin güvenliğinin sağlanması noktasında tam bir iş birliği içinde oldular. Uçağın kara kutusuna ve şehitlerimizin naaşlarına kısa sürede ulaştık. Cuma günü de ebedi istirahatgahlarına uğurlamak üzere şehitlerimizi ülkemize getirdik. Bakanlarımızın milletvekillerimizin sivil ve askeri erkan ile vatandaşlarımızın katılımıyla şehitlerimize son görevimizi yerine getirdik" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit düşen 20 askere ve Hırvatistan dönüşü düşen Orman Genel Müdürlüğü'ne ait yangın söndürme uçağında şehit olan pilota da bir kez daha rahmet diledi.

Erdoğan, "Kaza kırım ekibimizin topladığı veriler ışığında ve kara kutunun incelenmesi neticesinde 20 canımızı şehit verdiğimiz elim hadisenin neden yaşandığını çok daha net görebileceğiz. Bunları da başta şehit yakınlarımız olmak üzere kamuoyumuzla şeffaf bir şekilde paylaşacağız. Bu vesileyle telefonla arayarak veya mesaj yollayarak acımızı paylaşan tüm dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum. Burada şunu da ifade etmek istiyorum, peygamberlikten sonraki en yüce makam olan şehadet mertebesine ulaşmak ne kadar ulvi ise geride kalanlar için de sabretmek o kadar büyük bir derecedir. Şehit yakınlarımızın teslimiyeti, vakarı, sabrı ve metaneti karşısında bu milletin bir ferdi olarak açık söylüyorum, duygulanmamak elde değil. Yüreklerine düşen kor ateşe rağmen metanetlerinden taviz vermeyen tüm kardeşlerimden Allah razı olsun" diye konuştu.

'HİÇBİR FEDAKARLIKTAN KAÇINMIYORUZ'

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nin dünyanın en büyük 3'üncü kütüphanesi haline geldiğini kaydeden Erdoğan, "Siyasi rakiplerimiz gençleri saf malzemesi olarak görüp, yolsuzluklarını aklamak için öne sürerken biz, 'Gençlerimiz geleceğimizdir' anlayışıyla onların her alanda en iyi şekilde yetişmeleri için cansiperane çalışıyoruz. Kaliteli eğitim almış, bilgi ve hikmetle donanmış, milli manevi değerlerine sahip çıkan bir gençliğin yetişmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Yeter ki gençlerimiz okusun. Araştırsın, kendilerini geliştirsin. İnşallah biz bu şuurla onlara hizmet etmeyi sürdüreceğiz" dedi.

'TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUMUZ ADIM ADIM GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiden demokrasiye bir zihniyet dönüşümü gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bugün Türkiye emin, ehil, dürüst, çalışkan kadroların riyasetinde her alanda son asrın en başarılı hizmet ve eser noktasında en üretken yıllarını yaşıyor. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz adım adım gerçeğe dönüşüyor. İnşallah emperyalistlere taşeronluk yapan hiçbir odağın bu kutlu yürüyüşe ket vurmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

'ADALETSİZLİK ÜZERİNE HİÇBİR ÇÖZÜM BİNA EDİLEMEZ'

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesini müteakip ilk resmi yurt dışı ziyareti vesilesiyle Tufan Erhurman'ı Ankara'da misafir ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Sayın Erhurman'ın son dönemde Rum kesimine yönelik mesajlarında Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliğinden ödün verilmeyeceğini vurgulaması önemlidir. Geçmişte defalarca denenmiş ve netice alınmamış önerilerin tekrar ısıtılmaya çalışılmasını vakit kaybı olarak görüyoruz. Kıbrıs meselesinin çözümü çeşitli vesilelerle altını çizdiğimiz üzere iki devletin bir arada var olmasından geçiyor. Kıbrıs Türkü'nün ilk baştan beri gösterdiği cesaret irade ve yapıcı tutumu Rum tarafı da gösterirse Ada'da egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye dayalı, kalıcı, adil ve gerçekçi bir çözüm bulunabilir. Değilse adaletsizlik üzerine hiçbir çözüm bina edilemez" dedi.

'BİZ SADECE İŞİMİZE BAKACAĞIZ'

Deprem konutlarına ilişkin konuşan Erdoğan, "Yıl sonunda Adıyaman'ımızda toplam 43 bin 573 konut ve iş yerini daha teslim etmeyi hedefliyoruz. 11 ilimiz için hedefimiz yıl başından önce 453 bin bağımsız bölümün anahtar teslimini yapmaktır. Evine kavuşmamış tek bir hak sahibi bırakmayana kadar inşallah gece gündüz çalışacağız. Hal böyleyken gören herkesin takdir ettiği hizmetleri itibarsızlaştırmaya çalışan bir zihniyetin umutsuz çırpınışlarına şahit oluyoruz. Taş üstüne taş koymaktan aciz olanlar deprem bölgesinde rekor sürede yapılan inşa ve ihya çalışmalarını karalıyor. Bir işin ucundan tutmadıkları gibi bir de 7 gün 24 saat esasına göre şantiyelerde ter döken mühendislerimizin, işçilerimizin emeğine laf ediyorlar. İş yapmayı animasyon yapmak olarak görenlere ne desek boş. Rabbimiz kimseyi sırf siyasi ve ideolojik taassubu yüzünden yalan söyleyecek, verilen onca emeğe çamur atacak seviyeye düşürmesin diyor, Allah'ın izniyle biz bunları aldırmayacak ve sadece işimize bakacağız" ifadelerini kullandı.

'İHBAR VE ŞİKAYETLERİ DİKKATLİCE DEĞERLENDİRİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en hassas davrandıkları konuların başında temiz ve sağlıklı gıdaya erişim ile gıda güvenliği geldiğini belirterek, "İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmaması için ne yapılması gerekiyorsa yapmanın çabası içindeyiz. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak Tarım Bakanlığı’mız tarafından yayınlanıyor. İstanbul'da ikisi çocuk üç gurbetçimizin hayatını kaybetmesini müteakip basın organlarında yaşanan tartışmalara baktığımızda bu konudaki hassasiyetimizin ne kadar yerinde doğru ve isabetli olduğunu tekrar görmüş olduk. Üç insanımızın hayatını kaybettiği olayla ilgili soruşturma şu an çok boyutlu bir şekilde devam ediyor. Emniyet birimlerimizin ve savcılarımızın gerekli tahkikatı yaparak ölümlerin neden kaynaklandığı ortaya çıkacak ama burada şöyle ikicikli bir tavra da şahitlik ediyoruz. Geçen sene kimi meşhur markalar dahil ürünlerde tağşiş, taklit, hile, hurda tespit ettiği için ana muhalefetin insafsızca eleştirdiği devlet kurumlarımız bugün aynı kesimlerce yine hedef tahtasına konuluyor. Oysa biz tarladan sofraya uzanan o büyük emek yolculuğunun her adımında denetmenlerimiz vasıtasıyla gerekli kontrollerin titizlikle yapılmasını sağlıyoruz. Vatandaşlarımızdan gelen ihbar ve şikayetleri dikkatlice değerlendiriyoruz. Herhangi bir sorun, sıkıntı veya yönetmeliklere aykırı bir durum tespit ettiğimizde de kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz" dedi.

'GÖZ AÇTIRMIYORUZ'

“Yabancı suçlular Türkiye’ye getiriliyor” iddiasına DMM’den ret
“Yabancı suçlular Türkiye’ye getiriliyor” iddiasına DMM’den ret
İçeriği Görüntüle

2025 yılında ülke genelinde yürütülen çalışmalar kapsamında tam 1 milyon 103 bin gıda kontrolü gerçekleştirildiğini aktaran Erdoğan, "Kayıt ve onaydan hijyene, izlenebilirlikten muhafaza şartlarına kadar her detay tek tek incelendi. Kurallara uymadığı tespit edilen 25 bin 750 işletmeye toplam 2 milyar 206 milyon lira idari para cezası uygulandı. Bununla da kalmadık. Suç teşkil eden 495 dosyayı cumhuriyet savcılıklarına intikal ettirdik. Milletimize karşı şeffaflığımızı artırmak için yeni uygulamaları da yakın zamanda devreye aldık. Daha önce belli dönemlerde açıklanan taklit ve tağşiş listesini anlık olarak zaten ilan ediyoruz. Böylece ceza verilen işletmelerin yaptığı sahtekarlığı vatandaşımızın da anında görebilmesini temin ediyoruz. Bir diğer önemli yenilik gıda işletmelerindeki karekod uygulamasıdır. Vatandaşımız işletmenin en son ne zaman denetlendiğini, hangi şartlarda incelendiğini sadece bir karekodu okutarak anında öğrenebiliyor. Milletimizin sofrasına gelen her lokmanın helal, sağlıklı ve güvenilir olması için yürüttüğümüz çalışmaları hız kesmeden devam ettireceğiz. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatlara, stokçuluk ve haksız ticari eylemlere de göz açtırmıyoruz" diye konuştu.

'ART NİYETLİ YORUMLARI DOĞRU BULMUYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2025 yılı içerisinde 470 bin firma denetlenerek 2,4 milyar liralık idari para cezası uygulandı. Ayrıca rekabet kurumumuz tarafından yapılan tüm çalışmalar kapsamında bu sene içinde 196 firmaya toplamda 11,5 milyar liralık idari para cezası tatbik edildi. Şunu tüm vatandaşlarımın çok iyi bilmesini arzu ediyorum, gıda güvenliği konusunda en küçük bir ihmale toleransımız yoktur. Her ne suretle olursa olsun daha fazla para kazanmak için insanımızın sağlığını tehlikeye atanlarla mücadelemiz aynı kararlılıkla sürecektir. Vatandaşımızın güvenli gıdaya ulaşmasını temin ederken elbette evine ekmek götürmeye çalışan esnafımızın da hakkını hukukunu koruyacağız. İstanbul'daki elim olay henüz aydınlatılmamışken yeme içme sektörümüzü itham eden art niyetli yorumları da doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum" dedi.

'BÖLGEMİZE DAİR KIŞKIRTMALARA PRİM VERİLMEMELİDİR'

Erdoğan, Türkiye'nin bölgede 'birlikte' kalkınmayı savunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Irak'tan Suriye'ye güney sınırlarımız boyunca barışı, adaleti, istikrarı ve birlikte kalkınmayı birlikte kazanmayı savunuyoruz. Komşumuz Irak'ta 11 Kasım'da yapılan Irak Temsilciler Meclisi seçimlerinin sorunsuz ve barışçıl bir ortamda gerçekleşmesinden memnuniyet duyduk. Seçimlerin Irak halkı için hayırlara vesile olmasını diliyor, inşallah bundan sonra da Iraklı kardeşlerimizin yanında olacağımızı vurgulamak istiyorum. Suriye'nin uluslararası ilişkilerde yakaladığı ivmeyi memnuniyetle takip ediyoruz. Bu komşu ülkenin birlik, beraberlik ve bütünlüğünü güçlendireceğine inandığımız 10 Mart mutabakatının uygulanmasıyla ilgili kararlı duruşumuzu koruyoruz. Türkiye, bu meselenin suhuletle çözümü için her türlü katkıyı sunmaya hazırdır. 8 Aralık devriminin birinci yıl dönümü yaklaşırken artık hiç kimse geçmişe takılıp kalmamalı ortak gelecek vizyonuyla hareket etmenin yollarını aramalıdır. Bölgemize dair yayılmacı emeller güdenlerin telkin ve kışkırtmalarına prim verilmemelidir. Unutmayın el atına binenin tez ineceği gerçeğini hiç kimse ama hiç kimse unutmamalıdır. Türkiye, daha önce defalarca söylediğim gibi Suriye'deki bütün halkları kardeşi olarak görmekte herkesin huzurunu, güvenliğini, esenliğini istemektedir. Bu anlayışla önümüzdeki dönemde Suriye'de kalıcı huzur ve istikrarın tesisi için bölgedeki tüm aktörlerle diyalog içinde çalışmaya devam edeceğiz."

'FİLİSTİN KANADIKÇA BÖLGEDEKİ HİÇBİR ÜLKE GÜVENLİK İÇİNDE OLAMAZ'

Erdoğan, Gazze'de Türkiye'nin de katkısıyla sağlanan ateşkesin ihlallere rağmen devam etmesini çok kıymetli bulduğunu belirterek, "Hamas, Netanyahu hükümetinin tüm provokasyonlarına rağmen attığı imzanın arkasında duruyor ve sorumluluklarını yerine getiriyor. Başta Sayın Trump olmak üzere Amerika yönetiminin de bu konuda yapıcı bir yaklaşım sergilediğini görüyoruz. İnsani yardımlar konusunda İsrail'den kaynaklı çeşitli aksaklıklar yaşansa da biz mevcut tüm imkanları kullanarak Gazze'ye yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Tam 810 ton insani yardım taşıyan 18'inci iyilik gemimiz cuma günü El Ariş Limanı'na ulaştı. 47 TIR dolusu malzemeyi refah sınır kapısına yönlendirdik. Öte yandan havaların soğuması ve yağışların başlamasıyla birlikte Gazze'deki durum giderek kötüleşiyor. Gazze halkının bir an önce derme çatma çadırlardan kurtarılması gerekiyor. Ülkemizdeki konteynerlerin Gazze'ye sevki sahada ciddi bir rahatlamaya yol açacaktır. Bununla ilgili temaslarımız da devam etmektedir. Burada şu gerçeğin altını önemle çizmek durumundayım. Filistin devleti kurulmadan bölgeye tam olarak huzur, istikrar ve güven ortamının yerleşmesi mümkün değildir. Filistin'de işgal devam ettikçe, Filistin kanadıkça, Filistinlilerin toprakları gasp edildikçe açık söylüyorum, bölgedeki hiçbir ülke güvenlik içinde olamaz. 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüme yaklaştığımız ölçüde barış kapısı aralanacak, uzaklaştığımız ölçüde de bu kapı kapanacaktır" dedi.

Kaynak: DHA