Akdeniz Üreticisinin Çıkmazı
Alınan ani bir kararla Türkiye’den limon ihracatı durduruldu. Bu kararın gerekçesi olarak, iç piyasadaki fiyat istikrarını koruma amacı gösterildi. Ancak bu kararın en büyük etkisini, Türkiye’nin limon üretim merkezleri olan Mersin, Adana ve Antalya’daki üreticiler hissedecek.
Türkiye, dünya limon pazarında önemli bir oyuncu konumunda. Özellikle Akdeniz Bölgesi’ndeki çiftçiler, yıllardır hem iç piyasa hem de ihracat için üretim yapıyor. Ancak geçmişte benzer ihracat kısıtlamaları yaşandığında, üreticiler büyük kayıplara uğramıştı. 2020 yılında alınan benzer bir ihracat yasağı, limonun iç piyasada değer kaybetmesine ve üreticinin maliyetin altında satış yapmak zorunda kalmasına yol açmıştı. Bugün yaşanan durum da farklı değil.
Bu kararın üreticilere doğrudan etkisi, ellerindeki ürünleri satamamak olacak. İhracata yönelik üretim yapan çiftçiler, iç piyasada talebin sınırlı olması nedeniyle ya ürünlerini zararına satmak zorunda kalacak ya da dalında bırakacak. Bu da ekonomik kayıplara yol açarken, gelecek sezon için üretim motivasyonunu da azaltacaktır.
Öte yandan, Türkiye’nin uluslararası pazardaki güvenilirliği de bu tür ani kararlarla sarsılıyor. İhracat yasağı nedeniyle yabancı alıcılar farklı ülkelere yönelmek zorunda kalıyor ve Türkiye, uzun yıllar boyunca emek vererek oluşturduğu pazar payını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Limon ihracatının durdurulmasının iç piyasada fiyatları düşürmesi beklenebilir, ancak bu durum kısa vadeli bir çözümden öteye gitmez. Üretici, sürdürülebilir bir piyasa ve gelir modeli olmadan, üretimden uzaklaşmak zorunda kalabilir. Bunun yerine, ihracat dengesi korunarak, üreticinin mağdur edilmediği çözümler geliştirilmelidir.
Türkiye’nin tarım politikalarında daha uzun vadeli ve istikrarlı adımlar atması gerekiyor. Aksi halde, üreticinin her kriz döneminde en büyük darbeyi alan taraf olması kaçınılmaz olacaktır.