Ekim ve kasım aylarında yaşanan depremler halk arasında derin endişelere neden oldu. Özellikle Balıkesir ve civarında meydana gelen depremler sonrası vatandaşlar, 'En riski iller hangisi?' sorusuna yanıt aramaya başladı.

Uzmanların yorumlarına göre, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelen son hareketlilik bazı şehirlerimiz için tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.

BALIKESİR GÜNDEMDE

Son aylarda Balıkesir ve civarında yaşanan depremler hemen herkesin dikkatlini bu bölgeye çekti. Sındırgı ilçesinde bazı günlerde yaşanan art arda depremler çevre illerde de paniğe neden oldu. 

AK Parti Erdemli’de Sahada: Narenciye Bölgesinde Üye Atılımı
AK Parti Erdemli’de Sahada: Narenciye Bölgesinde Üye Atılımı
İçeriği Görüntüle

DÜZCE'DE ÇALIŞTAY YAPILDI

Düzce Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nce yapılan çalıştay sonrası vatandaşlara kritik uyarılar geldi. Sındırgı ilçesinde yaşanan depremlerin ardından Kuzey Anadolu Fay hattı üzerinde yer alan tüm bölgeler için değerlendirme yapıldı.

1999 yılının 12 Kasım tarihinde meydana gelen Düzce Depremi'nin yıl dönümünde yapılan çalıştayda günümüze kadar yaşanan yıkıcı depremler ve alınabilecek önlemler masaya yatırıldı. 

Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Merkez Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Arslan, Düzce'nin konumuna dikkat çekerek, şehrin Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun en hareketli segmentlerinden biri üzerinde konumlandığını belirtti.

'DEPREM BİR SINAV'

Depremin sadece bir afet olmadığını belirten  Prof. Dr. Mehmet Emin Arslan,  tüm toplu ve sosyal kurumlar adeta bir sınav sayılabileceğini vurguladı.

DEPREME KARŞI BUNLAR ŞART

Programın teknik bölümünde, İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Batuhan Aykanat 'Depreme Dayanıklı Taşıyıcı Sistem Tasarımının Temel İlkeleri' başlıklı sunumuyla sahne aldı. Aykanat, deprem güvenliğini belirleyen üç ana unsurun; yeterli dayanım, uygun rijitlik ve gerekli süneklik olduğunu belirtti. Bu ilkelerin birlikte sağlanmaması durumunda, yapıların deprem sırasında beklenmedik şekilde hasar alabileceğini ifade etti.

Yanlış taşıyıcı sistem tercihlerinin, zayıf kolon uygulamalarının ve yumuşak kat problemlerinin geçmiş depremlerde büyük yıkımlara neden olduğunu aktaran Aykanat, 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'nde gözlemlenen yapısal kusurlardan örnekler paylaştı.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖNEMLİ

Çalıştayın ikinci konuşmacısı Doç. Dr. Emrah Yılmaz ise deprem sonrası yeniden inşa süreçlerinde sürdürülebilirliğin zorunlu hale geldiğini ifade etti. İnşaat sektörünün küresel kaynak tüketimindeki payına dikkat çeken Yılmaz, geçici barınmadan kalıcı konutlara kadar tüm aşamalarda çevresel etkilerin hesaplanması gerektiğini belirtti. Yenilenebilir enerji kullanımı, yerel malzemeler, yeşil bina ilkeleri, modüler tasarım ve sismik izolasyon teknolojilerinin, gelecekteki şehir planlamalarının temelini oluşturacağını aktardı. Çalıştay, soru-cevap bölümü ve belge takdimiyle sona erdi.

Kaynak: TE_AJANS