Sürekli yorgunluk, halsizlik ve geçmeyen sırt-bel ağrılarının kalp ve böbrekleri etkileyen sinsi bir hastalığın işareti olabileceğini vurgulayan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri’nden Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Paratiroid adenomu, yıllarca fark edilmeyebilen, ancak basit bir kan testiyle bile teşhis edilebilen sinsi bir hastalıktır. Ne yazık ki, teşhis geciktiğinde kalıcı sağlık sorunlarıyla da karşı karşıya kalabiliyoruz” dedi.
Prof. Ayşan, özellikle nedeni bulunamayan halsizlik, yorgunluk ve yaygın vücut ağrısı olanlarda kalsiyum düzeyine mutlaka bakılması gerektiğini hatırlattı.
Kanser Değil Ama Sinsi İlerliyor
Paratiroid adenomunun, paratiroid bezinden kaynaklanan iyi huylu bir tümör olduğunu açıklayan Prof. Ayşan, “Biz ‘tümör’ dediğimizde hastalarımız hemen kanseri düşünüyor. Oysa bu bir kanser değildir ancak sinsi ilerleyen ve bu nedenle vücuttaki birçok organda kalıcı hasarlar bırakabilen bir hastalıktır” dedi.
Hastalığın kanda kalsiyum yüksekliğine yol açtığını belirten Ayşan, yüksek kalsiyumun kalp-damar sistemi başta olmak üzere pek çok organa ciddi zarar verdiğinin altını çizdi.
Belirtiler Neden Gizli Kalıyor?
Paratiroid bezlerinin çok küçük olması, hastalığın yavaş seyretmesi ve ameliyatta bu bezlerin kolay bulunamaması nedeniyle tanının çoğu zaman geciktiğini belirten Ayşan, “Paratiroid adenomu bu yüzden ‘gizli hastalık’ olarak da bilinir” dedi.
Tedavi İçin Ameliyat Şart
Prof. Ayşan, hastalığın kansere yol açmadığını ama tedavide ameliyatın zorunlu olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Çünkü kandaki kalsiyum yüksekliği çok önemli bir sorun. Dünya Sağlık Örgütü son yıllarda kalsiyumun kandaki üst sınırını 10,5’dan 10’a indirdi. Bu bile hastalığın önemini gösteriyor.”
Kalp, Beyin ve Böbreklere Zarar Veriyor
Kandaki yüksek kalsiyumun en büyük hasarı kalp ve damar sisteminde oluşturduğunu kaydeden Prof. Ayşan, bunun kalp krizi, inme ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sonuçlar doğurabileceğini aktardı. “Paratiroid adenomu halsizlik, yorgunluk, sırt ve bel ağrısı gibi çok genel şikayetlere neden olduğu için çoğu zaman farklı hastalıklarla karıştırılabiliyor” dedi.
Ameliyat Sonrası Hızlı İyileşme
Ameliyatın tek tedavi seçeneği olduğunu belirten Ayşan, operasyon sonrası iyileşmenin hızlı gerçekleştiğini söyledi. “Yüksek kalsiyum kandan hemen çekildiği için hastalar ameliyattan sonra yataktan ilk kalkışlarında bile kendilerini daha iyi hissediyor” diye ekledi.
“Kalsiyum Testi Hayat Kurtarır”
Hastalık nedeniyle kalıcı organ hasarı gelişmeden teşhisin önemine değinen Prof. Ayşan, şu uyarıda bulundu:
“Halsizlik, yorgunluk ve yaygın vücut ağrıları olup bir türlü teşhis konulamayan kişilerin sabah aç karna kalsiyum testi yaptırması çok önemli. Aile Sağlığı Merkezilerinde bile yapılabilen bu basit test, hayat kurtarıcı olabilir. Kalsiyum değeri 10’un üzerindeyse mutlaka bir endokrin uzmanına başvurulmalıdır.”