Konferans öncesinde Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem ve beraberindeki heyet, Üniversitenin Çiftlikköy Kampüsü içerisinde yer alan Prof. Dr. Erdal Baykan Camii’ni ziyaret etti. Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, cami ve külliye içerisindeki birimler hakkında Ekrem Erdem’e bilgi verdi. Ziyaretin ardından konferans programına geçildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan konferansa; Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, Mezitli Kaymakamı Turgay Gülenç, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, POMEM Müdürü Mustafa Erdal Cılasın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çağrı Çetin, Adalet ve Kalkınma Partisi Mersin İl Başkanı Adem Aldemir, Sosyal Hizmetler İl Müdürü Naci Yılmaz, Memur-Sen İl Başkanı Ertuğrul Yıldız, Eğitim-Bir-Sen Mersin 2 No’lu Şube Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Özbilen, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Başkanı Muharrem Köse, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Erim, il müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Rektör Danışmanları, dekanlar, müdürler, daire başkanları, akademik ve idari personel ile öğrenciler katılım sağladı.
“Millî ve Manevî Değerlere İlişkin Tüm Etkinliklere Üniversite Olarak Kapımız Sonuna Kadar Açık”
Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, Üniversite olarak millî ve manevi değerlere ilişkin konferansları her zaman desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini vurguladığı konuşmasında; Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi’nin değerlere sahip çıkma ve dilimizi koruma konularında önemli çalışmalar yürüttüğünü belirterek gerçekleştirilen konferans için Üniversitenin adına teşekkürlerini sundu.
“Dil, Düşünenin, Bilenin ve Söyleyenin Kalemidir”
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Erim, selamlama konuşmasına derneğin amacının toplumda dil bilincinin yerleşmesi ve dilin doğru kullanılması, edebiyatımızın gelişmesi ve zenginleşmesini sağlayacak çalışmaları yaygınlaştırmak olduğunu ifade ederek başladı. Dr. Erim konuşmasında; dilimize karşı kayıtsızlığın ve özenti eğilimlerinin tehlikeli boyutlara ulaştığını, üretilen mal ve ürün isimlerinde, ticari unvanlarda ve işletme adlarında yabancılaşmanın arttığını belirtti. Cadde ve meydanlarda mağaza ve işletme isimlerinde görülen dil kirliliğine dikkat çeken Erim, “Tarihi adım adım geriye doğru takip ettiğimizde ‘kadim medeniyet’ kavramının hakkını veren bu coğrafya ve bu coğrafyadan yayılan ışığın tesirine kanat çırpan binlerce mütefekkir, ilim-irfan sahibi, şair ve yazar; asırlardır yürüdüğümüz yolların sonsuz aydınlatıcıları olmuştur. Düşünen bilir, bilen söyler, söyleyen yazar. Dil; düşünenin, bilenin ve söyleyenin kalemidir.” ifadelerini kullandı. Dr. Erim, konferansın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.
“Gençlerimizin Çalışmalarını Gördükçe ‘Geleceğimizin Güvencesi Gençliğimiz Budur’ Diyoruz”
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Başkanı Muharrem Köse ise açış konuşmasına; başta Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar olmak üzere konferansın düzenlenmesine katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür ederek başladı. Dernek çalışmalarından ve Üniversite de yeni kurulan Medeniyet Okumaları Öğrenci Topluluğundan bahseden Köse, “Henüz yeni kurulan Medeniyet Okumaları Öğrenci Topluluğumuzun, toplumda her geçen gün yaygınlaşan uydurma kelimeler ve İngilizce özentisi plaza diline karşı, köklü medeniyetimizden akıp gelen kelimelerimize sahip çıkmalarını görmekten bahtiyarız. Gençlerimizin salon girişinde gördüğünüz, dilimize ve kültürümüze sahip çıkan ‘Dilimiz Kimliğimizdir’ konulu sergilerini ve benzeri çalışmaları gördükçe, işte geleceğimizin güvencesi gençlik budur diyebiliyoruz. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi olarak 2011 yılından bugüne yaptığımız çalışmalarla şehrimizin kültür, sanat ve sosyal hayatına değer katmaya çalışıyoruz. Mersin Üniversitesi ile ortaklaşa sürdürdüğümüz geleneksel yarışmalarımızda bu dönem, yani 2025-2026 Eğitim-Öğretim Döneminde, ‘Ümidin Varsa Engelin Yoktur. Yeter ki Gönüller Engelli Olmasın’ konulu Deneme Yarışması’na öğrencilerimizin eserlerini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türkçemizin Kıymetini Bilmek, Dilimizi Korumak Bu Milletin Ferdi Olarak Başlıca Görevimiz”
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, konuşmasına Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Başkanı ve ekibine, ayrıca Üniversiteye ev sahipliği için teşekkür ederek başladı. Mersin Şubesinin, derneğin 26 şubesi arasında yapılan değerlendirmede ilk üçe girerek Başarı Ödülü almaya hak kazandığını belirten Erdem; bu başarıya emek veren şube yöneticilerini, Dr. Mustafa Erim’i ve Mersin Şube Başkanı Muharrem Köse’yi tebrik etti.
Türkiye’de tabelalar ve yön levhalarına standart kazandırılması ile bilişim ve internet dilinin Türkçeleştirilmesine yönelik yürüttükleri çalışmalara değinen Ekrem Erdem, internetle birlikte yabancı kelime kullanımının arttığını ifade ederek, “Yaklaşık 16 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada, yaklaşık 250 milyon konuşuruyla dünyanın en büyük dilleri arasında yer alan Türkçe; bugün bilim ve teknolojideki hızlı gelişme, basın ve yayın kuruluşlarının kullandığı özensiz dil, ticari hayatın getirdiği yabancı kelime kullanım alışkanlığı, yabancı dilde eğitim hayranlığı gibi nedenlerle dilimiz için büyük bir tehdit altındadır. Anlamsız kısaltmalar, cümle aralarına serpiştirilen yabancı kelimeler, kuş dilini andıran sosyal medya dili; gençlerimizin iletişim dili olarak her geçen gün kullanım alanını genişletmektedir.” dedi.
“Kendi Dilini Kaybeden Milletler Tarih Sahnesinden Silinip Gitmişlerdir”
Dilimizin karşı karşıya kaldığı sorunların yalnızca bir dil sorunu olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Genel Başkan Ekrem Erdem, “Burada asıl kaybolmakla karşı karşıya olan, dilimizle birlikte millî kimliğimizdir. Kendi dilini ve kültürünü kaybederek başka bir milletin kültür dairesi içine giren milletler, tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir. Toplumlar millet olmayı ortak bir dile sahip olmakla elde eder; millî varlıklarını da kendi dilleriyle koruyabilirler. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi; vatanı önce dil, sonra ordu bekler. Dil savunması, vatan savunmasıdır. Dünyada söz sahibi bir ülke olmak istiyorsak dilimize sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Güçlü medeniyetler güçlü dillerle inşa edilebilir. Bunun için, Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkçenin yabancı dillerin baskısından kurtarılarak bağımsız ve güçlü bir dil olarak varlığını sürdürebilmesi adına hayatımızın her alanını kuşatan ‘Millî Bir Kültür ve Dil Politikası’na ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.
“Kurallara Uyarsak Dilimizde Ortaya Çıkan Karmaşa Son Bulur”
Dildeki yabancılaşma ve yozlaşmanın en yoğun yaşandığı alanların başında tabela kirliliğinin geldiğini belirten Genel Başkan Ekrem Erdem, “Bugün cadde ve sokaklarımız yabancı kelimelerin işgali altında; şehirlerimizin cadde ve sokaklarında neredeyse Türkçe tabela kalmadı. Derneğimizin kuruluş sebeplerinden biri de tabela kirliliğidir ve bu konu her zaman öncelikli gündemimiz olmuştur. Kararlı takibimizle 19 Mart 2018’de ‘Yön Levhaları’ ile ‘Kurum ve Kuruluşlarda Kullanılan Tabelalar için Kurallar’ standardı Türkiye Standartları Enstitüsü (TSE) Teknik Kurulu’nda kabul edildi. Bu standartla gelişigüzel ve düzensiz yön levhaları ile kurum ve kuruluşların tabelalarına kurallar getirilmekte; binaların dış yüzeylerine, iş yeri önlerine, cadde ve sokaklara asılmasından kaynaklanan görüntü kirliliğinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Düzenlemeyle yön levhalarının Türkçe olması, İngilizce ifadenin ise Türkçe ifadenin yüzde 25’i büyüklüğünde kullanılması kuralı getirilmiştir. Bu standartla yön levhalarında yaşanan karmaşanın son bulacağına inanıyorum. Bunun için belediyelerin iş yeri ruhsatlarında TSE standartlarına uygunluk şartı aramaları yeterli olacaktır. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.” dedi.
Konferans sonunda Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Erim ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Başkanı Muharrem Köse, Ekrem Erdem’e günün anısına hediye takdim etti. Program, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
