Mersin Kadın Platformu üyeleri Pozcu Koton önünde toplandı. Basın açıklaması öncesi polis ve üyeler arasında zaman zaman arbedelerin yaşandığı gözlemlenirken açıklama nihayetinde gerçekleşti.
“11. Yargı Paketi’ne Hayır Demek İçin Bugün Sokaklardayız”
Açıklamada Mersin Kadın Platformu üyeleri, “Bugüne kadar haklarımıza saldırılara, kadın cinayetlerine, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılmasına, erkek yargıya karşı mücadele ederken; hayatı durdurduk, yolları kapadık, yaşamlarımıza sahip çıktık. Şimdi ise bu tasarıyla TCK’nın 223. maddesine “ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi” suçu eklenerek, her birimizin anayasal hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı hedef alınıyor. Bu yasa değişikliğiyle sokaktaki mücadele biçimleri suç haline getirilmeye çalışılıyor” dedi. Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan 11. Yargı Paketi, İktidar, yeni yargı paketiyle kadınların ve LGBTİ+’ların her gün daralan yaşamını daha da zorlaştırmak istiyor. 11. Yargı Paketi’ne hayır demek için bugün sokaklardayız” ifadelerini kullandı.
“Transların Hakları Gasp Ediyor”
Üyeler 11. Yargı Paketiyle beraber “Taslaktan sadece kadınlar ve LGBTİ+’lar değil, çocuklar da nasibini almış” diyerek şu cümleleri kullandı:
“Cinsiyet değiştirme yaşını 18’den 25’e çıkarmayı hedefliyorlar. Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce iptal edilmiş olan “üreme yeteneğinden sürekli olarak yoksun bulunma” şartı yeniden yasalaştırılmaya çalışılıyor. Başvuranların yalnızca Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen hastanelerde ruhsal ve tıbbi destek alabileceği yargı paketinin taslağında öneriliyor. Transların zaten zor ulaştıkları tıbbi bakımı alma hakkı tamamen gasp edilmek isteniyor. Kaldı ki iktidarın nefret politikaları düşünüldüğünde, transların bu hastanelerde nasıl baskı ve şiddete uğrayacaklarını tahmin etmek zor değil. 25 yaşından önce cinsiyet uyum sürecini başlatanlara ceza öngörülürken, bu süreçte görev alan sağlık çalışanlarına da 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Muğlak, iktidar politikalarıyla değişebilen, keyfi, hâkimlerin takdirine bırakılmış bu maddelerle; LGBTİ+ varoluşlarımıza, eşit, özgür ve insan onuruna yaraşır yaşam mücadelemize saldırılıyor. Nefretin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz”




