Mersin’in Erdemli ilçesinde denizin ortasında yer alan ve Korykos Antik Kenti’nin bir parçası olan Kızkalesi, hem mimarisi hem de efsaneleriyle bölgenin simgelerinden biri. Roma döneminden kalma bu yapı, kıyıya yaklaşık 600 metre mesafede bulunuyor. Turistler, yaz aylarında hem tekneyle kaleyi gezebiliyor hem de çevresinde denize girme fırsatı buluyor.
Mezitli ilçesinde bulunan Soloi Pompeiopolis Antik Kenti, MÖ 700’lü yıllara kadar uzanan tarihiyle Mersin’in en eski yerleşim alanlarından biri. Henüz tamamı gün yüzüne çıkarılamamış olsa da sütunlu caddesi ve liman kalıntılarıyla antik çağların izlerini taşıyor. Arkeologlar, kazı çalışmalarının ilerleyen yıllarda daha fazla yapıyı ortaya çıkaracağını belirtiyor.
Anamur ilçesindeki Mamure Kalesi, Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı dönemlerine ait izler taşıyor. 23 kuleye ve surlarla çevrili geniş bir alana sahip olan kale, Orta Çağ savunma mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Restore edilen yapılar sayesinde kale, tarih ve doğayı bir arada yaşamak isteyen ziyaretçiler için cazibe merkezi haline geldi.
Doğa ile Tarihin Buluşması
Mut ilçesinde bulunan Yerköprü Şelalesi, hem doğaseverlerin hem de tarih meraklılarının uğrak noktası. Yakınında yer alan Olba Antik Kenti ise Helenistik ve Roma dönemlerine ait tapınak kalıntıları, su kemerleri ve tiyatrosuyla dikkat çekiyor.
Mersin, hem yaz tatili hem de kültür turizmi açısından sunduğu imkanlarla Akdeniz’in parlayan yıldızı olmaya devam ediyor. Tarihle iç içe, keşfedilmeyi bekleyen bu eşsiz şehir, dört mevsim ziyaretçilerini bekliyor.