Mersin’de ağızlıksız gezdirildiği belirtilen Rottweiler cinsi köpeğin bir kadına saldırması ve sonrasında motokuryeye yönelmesi üzerine çevredeki vatandaşlar müdahale etti. Olay yerinden geçen ve köpeği sakinleştirmeye çalışan tanıklardan Ahmet Kurtcebe, saldırının ve sonrası gelişmelerin medyada aktarıldığı biçimiyle tam olarak örtüşmediğini anlattı.

Tanık Kurtcebe yaşananları aktardı

Kurtcebe, olay anında gördüklerini ve köpeğin önce kadına ardından kuryeye yöneldiğini belirterek,
“Tabi ki köpeklerin veya herhangi bir hayvan cinsinin insanlara zarar vermesini istemeyiz hiçbir zaman ama ben olaya dair, baştan tüm gördüklerimi anlatıyorum. O hanımefendiyi ısırdığı doğrudur, ama hanımefendinin yanında çocuklar vardı. Köpek dururken çocukların çıkardıkları bazı seslerden dolayı panikledi. Bu köpek eğitimli ve komutla çalışan bir köpek. Tabi ki hiç kimseye zarar vermesin, özellikle de çocuklara hiçbir zaman zarar vermesin. Ağızlığının ve tasmasının çıkmış olması zaten çok yanlış bir şey, onu hiçbir zaman savunmuyorum. Buradan da geçmiş de olsun diyorum kendilerine” dedi.

Serkan Selay kimdir, nereli? Eylülzede şarkı sözleri kime ait?
Serkan Selay kimdir, nereli? Eylülzede şarkı sözleri kime ait?
İçeriği Görüntüle

976847

“Kurye ve kalabalığın müdahalesi olayı büyüttü”

Kurtcebe, kuryenin ve kalabalığın tutumunun gerginliği artırdığını vurgulayarak olayı şöyle özetledi:
“Ama olayın bu kadar abartılacak derecede olması, kurye olayına gelecek kadarki konuyu anlamıyorum. Kurye arkadaş benim yanımdaydı. İlk hanımefendinin ısırılma olayından sonra köpek tutuldu zaten, tuttuk köpeği. Köpek saldırmasın diye tutan arkadaş ise ben gelip köpeği tuttuktan sonra sopayla köpeğin üstüne gelmeye başladı. Arkadan 6-7 kişi de sopayla köpeğin üstüne gelmeye başladı. Kimileri oradan, vurun kafasına öldürün, sıkın kafasına gitsin, öldürün’ demeye başladı. Oradaki kurye arkadaş da ne hikmetse, ne geziyorsa orada, işini gücünü bırakıp olayın içinde sanki haber muhabiriymiş gibi, halbuki asıl basın mensubu olan benim, ben böyle şey yapmadım. Geldi köpeğin yanında durdu, tam da köpeğin yanında. O sırada da oradaki vatandaşlardan 3-5 kişi sopalarla köpeğe doğru gelirken, köpek de can havliyle sağına soluna baktı ve saldırmak zorunda kaldı ama şu noktaya değineyim; köpek kurye arkadaşa saldırdığı andan itibaren, biz köpeği tuttuk ve kafasını ters çevirdik köpeğin, yani ona herhangi bir zarar vermemesi için. Zaten oradaki görüntüler tamamen yayınlanmamış ve her yerde çıkıyor, dikkat ederlerse ‘çık altından, çık altından’ diye sesleniyoruz. Bu ne demek? Demek ki, adamın ayağı köpeğin ağzında değil ki biz rahatlıkla çık diyoruz. Ha ama köpeğin tırnakları, patileri çizmiştir ayağını, delmiştir, doğrudur ama herhangi bir ısırma, tutma gibi bir durum yok. Bunun imkanı yok, yani bunu hastane raporlarında bile çıkartsınlar, köpeğin diş izini bulamazlar. Diyelim ki o köpek ısırdı, yani bugün insanlar açıp Google’dan da mı bakmıyor, hiçbir şey araştırmıyor mu? Rottweiler cinsi bir köpek, tuttuğu zaman zaten o arkadaşın ayağını kurtarmamız gibi bir şansımız yok, mümkün değil. Yani hayvan sıralamasında dünyada çenesi ağır basanlar arasında 4.cü 5.ci sırada. Yani bunu öyle bir durumda tutmanın imkanı yok. Seyrediyorsunuz zaten, arkadaşın bağırması köpekten daha fazla. Yani arkadaşın bağırmasından değil köpek, kedi bile olsa tırmalayacak. Hani sanki çok büyük bir şey olmuş gibi, bir de bir şey olmadığını ben bizzat gördüğüm için söylüyorum. İnsanlar ‘ya görmüyor musun görüntü var’ diyebilirler. Tamam görüntü var da bir de hayvanın kafasını tutup çeviren benim. Benim yanımda da bir arkadaş var, o terlikli dedikleri arkadaş vardı.”

Whatsapp Image 2025 10 24 At 16.43.42

Sahip ve işyeri sorumluluğuna dikkat çekti

Kurtcebe, köpeğin sahibinin ve işyerinin ihmali olduğuna işaret ederek, personelin hayvanı bırakmasını eleştirerek, “Ha şuna da çok kızıyorum, köpeğin sahibinin, sahibi olduğu şirketteki çalışan insanlara. Biz köpeği aldık, sakinleştik ve o tarafa doğru götürüyoruz. Sahibini arıyoruz köpeğin, o sırada iş yerinden bize doğru gelen insanlara diyoruz ki ‘bu köpek sizin mi’ bizim şirketimizin diyorlar. Ya tamam sizin şirketinizin sahip çıkın hayvana diyoruz, yok biz bir şey yapamayız deyip köpeği orada zaten sahipsiz bıraktılar. Yani bu insan bir köpek besliyorsa, ben hayvan sever bir insanım, benim gibi milyonlarca insan vardır. Bu insan bir köpek besliyorsa, hele de böyle cins bir köpek besliyorsa nasıl sahip çıkılması gerektiğini personellere de söylemesi gerekiyor. Ben olsam böyle personellerle de çalışmam. Köpekten korkarlar bu ayrı bir şey, korkabilirsin bu normal. Ama demek ki köpeği sahibi olarak sen iş yerinde yokken, senin köpeğinden korkan personellerin varken, onlar zaten kendilerine bir şey olmasın diye tasmasız bir şekilde sokağa salarlar. E bu hayvan sonuçta, bu insan değil ki ‘bugün dışarı çıkmayayım, insanlar evine geçsin de ondan sonra rahat rahat dışarı çıkayım’ desin. Böyle bir kanun yok yani. Ama tabi burada adamın da günahını alamıyorum, belki bu köpek kafesteydi, belki bir yerde bağlıydı, belki de elemanları çıkardı bunu veya ihmalkarlık yaptılar. Ha burada tekrar geçmiş olsun diyorum, ben hanımefendinin başına gelene bir şey demiyorum. Hiç kimseye zarar vermesin, bırakın ısırmasını, çizmeyi, en ufak bir şey bile olmasın” ifadelerini kullandı.

Sosyal medya ve kuryeye yönelik iddialar

Kurtcebe, olayın sosyal medyada yayıldığı biçimi eleştirerek kuryenin davranışları hakkında şunları söyledi:
“Kurye olayı tamamen abartı. Ha şöyle bir şey söyleyeyim, ben bugün kuryenin sosyal medyada videosunu gördüm. Ama ne hikmetse bugüne kadar kurye arkadaşın TikTok hesabı yokmuş, bu olaydan sonra TikTok hesabı açılmış. Yani niye bugün açılmış, TikTok dün mü kuruldu? Yani kardeş çok abartmış. Bence işine gücüne baksın. Ben de bu sektörün içerisindeyim, orada herkes şey yazmış, ‘2 kuruş paraya çalışıyorlar, başlarına bu mu geliyor’. Şimdi birincisi, tekrar söylüyorum kimsenin başına bu gelmesin, ikincisi bu arkadaşlar 2 kuruş paraya da çalışmıyor. Üçüncüsü de çalışıyor dahi olsa işini yapsın sadece. Sana ne oradaki kalabalıktan. Seni ilgilendirmeyen bir olayın içinde ne işin var? Ben bir yerde duracağım, önce motordaki düğmeye basıp baş kamerasına geçeceğim, kamerayla çekip yapmak aklıma gelecek. Yani bu çok saçma bir şey. Yani buna belki Mersin’de buralarla ilgili sosyal medya sayfaları, haber siteleri vs oluyor. Bunlar belki derler ki gelin kardeşim ver görüntüleri sana bin lira falan verelim, o çocuk da ekstra gelir kazanıyordur oradan. Ama tamamen yalan haber ve ben ayrıyeten hem o siteleri de hem İletişim Bakanlığı’na hem de Basın Kurulu’na şikayet edeceğim.”

Saldırı-3

Muhabir: Evrim Mutlu