MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Mehmet Sait Kayan, Mersin'in yalnızca Akdeniz'in değil, Türkiye'nin de parlayan yıldızı olduğunu vurgulayarak, sanayi ve ticaretin artık aynı çatı altında yürütülemeyeceğini söyledi. Başkan Kayan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu sadece bizim ya da şahısların, bireylerin bir talebi veya tercihi değil. Burada amacımız birilerine alan açmak veya birilerine konfor alanı dağıtmak asla değil. Bu bir artık ihtiyaca dönüştü. Yani burada merkezi hükümetin ve yerelde yapılan hizmetlerin karşılığında şehrin sanayi alanındaki potansiyelinin farkındayız aslında. Sadece bunu artık aksiyona dönüştürmek istiyoruz. Yani orta ve uzun vadede karşılaşacağımız şeyin farkındayız. O gerçekliğin farkındayız. Şimdi büyüyen bir sanayi alanı var. Mersin'de çok ciddi büyüyen bir sanayi alanı var. Hatta eğer planlanan sanayi alanlarının gerçekleşmesi durumunda Türkiye'de belki sanayi alanları arasında en büyük 3. veya 4. il olma potansiyelimiz var. Yani böyle bir potansiyelden bahsediyoruz. Dolayısıyla ve büyüyen bir sanayici sayımız var. Gelişen bir sanayici sayımız var. Ve buna rağmen önceki dönemlerde gayri safi milli hasılada ortalamanın altında bir şehir görünüyordu. Bunu da fark etmişsinizdir. Bu da biraz o şehrin sanayi endeksi ile alakalı, üretim endeksi ile alakalı bu durum. Dolayısıyla bizim buradaki hem sanayi alanlarının yani şehirde sanayi kimliğinin kazanmış olmasını ve bunun için de Türkiye'de birçok ilden daha rekabetçi olduğunu, daha konforlu bir şehir olduğunu, daha operasyonel bir şehir olduğunu anlatmaya çalışıyoruz ki bunun farkında olan insanlar uzun zamandır Mersin'de yer almaya çalışıyorlar.”

“Sanayici Güçlü Bir Lobiye İhtiyaç Duyuyor”

Sanayicilerin hem yerelde hem küreselde yaşanan bir çok kriz ve sorunlarla rekabet etmek zorunda kaldığının altını çizen Başkan Kayan, “Hem yerelde hem ulusalda hem de uluslararası boyutta rekabet edilebilir bir alan sağlamak için de şehirlerde bu sanayici lobisinin ve onların ihtiyaçlarının giderilmesi için de biraz birlikte olmak ve birlikte güç haline gelmek gerektiğine inanıyoruz. Bugün Türkiye'de Sanayi Odası'nın ve Ticaret Odası'nın ayrı bir organizasyon olarak çalıştığı illerden bahsedecek olursam aklınıza ilk şehrin kimliği noktasında sanayi gelecektir. Eminim bundan. Ve bu işte orada oluşan sanayi odalarıyla ticaret odalarının ayrı çalışması, ayrı organizasyon olarak çalışması şehre muhakkak ki o sanayi endeksini geliştiren, oradaki iktisadi kalkınmayı önemli parçalardan biri haline getiren o sanayici yapısının daha da büyüdüğünü görebiliyoruz.” diye konuştu.

Misyonunu Başarıyla Tamamlayan MTSO’ya Teşekkür

Ayrışma gibi bir durumun söz konusu olmadığının altını vurgulayarak çizen Başkan Kayan, “Burada amacımız zaten şu değil. Yani bizim bir ayrışma gibi bir şey söz konusu değil. Sadece 35.000 üyesi olan bir kurumdan bahsediyoruz. Bugüne kadar Ticaret ve Sanayi Odası başkanlarımız elinden gelenini yaptılar bu şehir için. Ticaret ve Sanayi Odası'nı çok iyi bir şekilde temsil ettiler, yönettiler ve bugünlere getirdiler. Bugün Mersin ticaret şehri diyebiliyoruz. Sanayide bir sürü alan üretti kendine diyebiliyoruz. Ama artık sanki misyonunu bir noktada tamamladı, çok kıymetli çalışmalar yaptı. Misyonunu bir noktaya kadar getirdi ve artık şehrin faydasına dönüşecek ayrı bir organizasyon ele alınması gerekiyor. Yöneticilerimiz, başkanlarımız sağ olsunlar. Hakikaten çok dertli ve çok çalışıyorlar. Bunu görebiliyorum, inkar edemeyiz. Ama günün sonunda eğer uzun vadeli bir fayda istiyorsak, ulusalda ve uluslararası rekabet istiyorsak ilaçlarımızı geliştirmemiz gerektiğini, bir yandan da ticaret erbaplarını da geliştirmemiz gerektiğini göz ardı edemeyiz.” İfadelerini kullandı.

“Sanayici ve Tüccar Ayrı Masalarda Olmalı”

Başkan Kayan şunları kaydetti: “Biz diyoruz ki siz bugüne kadar çok kıymetli çalışmalar yaptınız ama artık bu organizasyonu ayırıp bir taraftan şehrin sanayisini geliştiren, büyüten bir organizasyon yürütelim hep beraber. Bir taraftan da şehrimizin ticaretini geliştirmek için bir organizasyon yürütelim. Ve bunu da konusunda ehil, bu alanda çalışma yapan yani aynı masaların etrafındaki o denkliği oluşturalım ve o masalar daha faydalı çalışsınlar. Bir taraftan şehrin sanayisi büyüsün. Sanayisi büyüdükçe ticaret hacmi de gelişecektir, büyüyecektir. Bugün sanayi konuşuyoruz ama bu şehrin turizminin de gelişmesi gerekiyor. Lojistik sektörünün de gelişmesi gerekiyor. Dış ticaret hacmimizin artması gerekiyor. Sanayide de üretim, Ar-Ge, rekabetçi güç, maliyetler, maliyet endeksi, üretim endeksi bunları da geliştirmemiz gerekiyor. Hakikaten çok yaşanılabilir bir şehirdeyiz. İnanılmaz konforlu bir şehirde yaşıyoruz. Ve bunu faydaya dönüştürmek istiyoruz.

Ve bu da sadece bizim fikrimiz gibi algılanmasın. MÜSİAD olarak biz uzun zamandır aslında bunu savunuyoruz. Birçok şehirde faaliyet gösterdiğimiz için oradaki gelişmeleri çok yakından takip edebiliyoruz. Yani şehrin dışına çıktığınızda bazı şeyleri fark edebiliyorsunuz. Bugün işte sanayisi gelişmiş çok büyük ve inanılmaz bir güce sahip olan Gaziantep, Kayseri, Konya gibi illerimize bakıyorsunuz. Bir araya geldiklerinde neleri başarabildiklerini, nasıl bir kalkınma ve Türkiye’ye güç kazandırdıklarını görebiliyoruz. Bugün şehirde veya ülkede konuşulan isimlere ve sanayisi gelişmiş şehirlerde büyüyen sanayicilere baktığımızda hep aynı noktalardan çıktığını görebiliyorsunuz. Bizim şehrimiz gerçekten bunu hak ediyor.”

“MÜSİAD Üyeleri Sanayi Odası Fikrine Destek Veriyor”

Kayan, üyelerle yapılan istişarelerde büyük bir çoğunluğun bağımsız Sanayi Odası fikrine destek verdiğini belirterek şöyle konuştu:
“Üyelerimizle bir araya geldik. Önce üyelerimize sorduk. Sizce Sanayi Odası ayrı bir organizasyon olarak çalışmalı mı? Sadece bir üyemiz dışında tamamına yakını ‘olmalı’ dedi. Endişeleri olan üyelerimizin kaygılarını da anlıyoruz ama bunların korkulacak şeyler değil, aksine faydaya dönüşecek bir süreç olduğunu düşünüyoruz. Yönetim kurulumuzla da konuştuk ve herkes olması gerektiğini söyledi. Zaten Mahmut Bey de yola çıkmıştı ve böyle bir çalışmayı yapmak istiyordu. Bizim de öncelikli hedeflerimiz vardı. Bunlar gerçekleştiği için artık daha yüksek sesle dillendirmeye başladık.”

“Bu Mersin’in Meselesi”

Sanayi Odası kurulmasının kişisel bir mesele olmadığını, Mersin’in ortak meselesi olduğunu ifade eden Başkan Kayan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi. “Amacımız birilerine alan açmak değil. Bu kişisel bir mesele değil. Bu Mersin’in meselesi. Biz de bu şehirde yaşayan iş insanları olarak, bu şehrin gelişimine katkı sağlayacağını düşündüğümüz için Sanayi Odası kurma fikrini destekliyoruz. Ayrılma derken görev paylaşımını kastediyoruz. Bazen çok farklı yaklaşılıyor. Sanki bireyselleştirilmiş gibi algı oluşuyor. Daha önce ticaret ve sanayi odasında görev almış insanların kendi alanlarını açmak istediği gibi bir algı hazırlanıyor. Aksine böyle bir niyet yok. Bizim kimseyi başkan yapmak gibi bir derdimiz yok. Sanayi odası kurulsun istiyoruz. Süreç başladığında komiteler oluşacak, meclis üyeleri seçilecek, onlar da yönetimi ve başkanı belirleyecek. Bizim sen, ben deme şansımız yok. Odayı kuracak olan sanayiciler kendi yönetimlerini kendileri seçecekler.”

“10 Yıl Sonra Daha Fazla Patent, Daha Fazla İhracat”

Aslında şöyle bakmak lazım. Şu ana kadar Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde sanayi ve ticaret birlikteydi. Ne kaybettik? Sanayi odası olsaydı son 10 yılda ne kazanırdık? Bundan sonra ne kazanacağız? 10 sene sonra oturup baktığımızda daha fazla Ar-Ge yaptık, daha fazla yeni ürün ürettik, daha fazla patent aldık, daha fazla ihracat yaptık diyorsak bu oluşum fayda sağlamış demektir. Bizim hedefimiz de tam olarak bu.

Limon ve elma ihracatına yeni düzenleme: Kayda bağlandı
Limon ve elma ihracatına yeni düzenleme: Kayda bağlandı
İçeriği Görüntüle

Güçlü Sanayicilerden Gelen Destek
Hele ki Mersin’de çok güçlü sanayicilerimiz var. İlk 1000’de 30’a yakın firmamız var. Bu sanayicilerimiz ihracatçı birliklerinde, organize sanayi bölgelerinde, sanayi odalarında aktifler ve bağıra bağıra ‘Mersin’de Sanayi Odası kurulmalı’ diyorlar. Böyle bir kamuoyu oluşmuşsa, sanayiciler bunu açıkça dile getiriyorsa hem yerel hem merkezi yönetimin buna kayıtsız kalmaması gerektiğini düşünüyorum.”

“Bu Bir Kavga, Ayrışma, Yarış Değil; Biz Birlikte Yarışan Bir Şehir Olmak İstiyoruz”

Bağımsız bir sanayi odası kurulması girişimlerinin bir kavga, bir ayrışma ya da bir yarış olmadığını birlikte yarışan bir şehir olma arzusuyla bu süreci yönettiklerini dile getiren Başkan Kayan,
“Bu bir kavga değil. Bu bir ayrışma değil. Bu bir yarış değil. Biz birlikte yarışan bir şehir olmak istiyoruz. Bazen gündemde duyuyorum, şahsileştiriliyor. Sanki bir kişinin ya da birkaç kişinin meselesiymiş gibi anlatılıyor. Ben bunu doğru bulmuyorum. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hakan Sefa Çakır ile iletişimimiz çok kuvvetli. Meclis Başkanı Hamit İzol da inanılmaz bir figür, şehri bir araya getiren çok değerli bir insan. Bizim bu isimlerle hiçbir sorunumuz yok. Hatta şunu söyledim; isterlerse sanayici olan Hakan Sefa Çakır Sanayi Odası başkanı olsun, iyi bir ticaret erbabı olan Hamit İzol Ticaret Odası başkanı olsun, biz seve seve beraber çalışırız. Ticaret ve Sanayi Odası bugüne kadar çok kıymetli işler yaptı. Misyonunu tamamladı. Bundan sonra verimlilik, kümelenme ve ihtisaslaşma için bu yapının ayrılması gerekiyor. Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda hepsi sanayiyle gelişmiş. Sanayi odası kurulursa ve bu yarar sağlanırsa neden olmasın? İki kardeş kurum olarak çalışılabilir. Deniz Ticaret Odası ayrı bir organizasyon değil mi? Çalışıyor ve fayda üretiyor. Öyleyse Sanayi Odası da kurulmalı.” diye konuştu.

Muhabir: Güray Gürdal