Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Mersin Şube Başkanı Mehmet Sait Kayan, yapmış olduğu yazılı açıklamada İsrail- İran gerginliği sonrası Orta Doğu’da tırmanan gerilimi değerlendirdi. Başkan Kayan, "İsrail’in hukuksuz ve saldırgan politikaları, bir kez daha bölge barışını tehdit eder hale geldi. Biz, her türlü zulme karşıyız ve insanlık adına barışın tesisini öncelik olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail-İran arasında yaşanan gerginliğin sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik sonuçlarda doğuracağını söyleyen Kayan, Türkiye'nin bu süreçten doğrudan etkileneceğini belirtti. Doğu Akdeniz’in en stratejik dış ticaret kapısı olan Mersin Limanı’nın bu gelişmelerle birlikte küresel lojistikte daha kritik bir konuma gelebileceğini vurguladı.

Hürmüz Boğazı Tehlike Altında

Başkan Kayan, Hürmüz Boğazı’nın dünya petrolünün yaklaşık %20’sini ve küresel LNG arzının üçte birini taşıyan bir güzergah olduğunu hatırlatarak, “İsrail-İran gerilimi nedeniyle bu bölge artık yüksek risk altında. Elektronik harp, sinyal kesintileri ve uydu sistemlerine yönelik saldırılar, gemi trafiğini doğrudan tehdit ediyor. Bu durum navlun fiyatlarını artırabilir ve global tedarik zincirlerinde ciddi aksamalara yol açabilir” uyarısında bulundu.

Mersin Limanı Güvenli Liman Olabilir

Dünyanın en yoğun nakliye yollarından biri olan Hürmüz Boğazı’ndaki risk artışı, firmaları alternatif rotalara yöneltiyor. Kayan, bu noktada Mersin’in stratejik öneminin ön plana çıktığını belirtti. “Süveyş Kanalı sonrası güvenli ve erişilebilir ilk büyük liman olması nedeniyle, yük trafiğinin Türkiye’ye, özellikle Mersin’e kayması muhtemel. Bu fırsatı değerlendirmek için bölgesel lojistik altyapıyı acilen güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.

Mersin-Adana-Gaziantep demiryolu hattının kapasitesinin artırılması, D400 Karayolu’nun iyileştirilmesi ve liman hizmetlerinde şeffaflık ilkesiyle yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiğini söyleyen Kayan, bölgenin uluslararası taşımacılıkta merkez olabileceğini vurguladı.

Yeni Altyapı Sistemi Gerekebilir

Kayan, oluşabilecek küresel yük trafiği artışına mevcut altyapının yeterli yanıt veremeyebileceğini de sözlerine ekledi. “Limanın yük işleme kapasitesi artırılmalı, demiryolu bağlantıları güçlendirilmeli ve yeni lojistik depolama alanları planlanmalıdır. Ayrıca karayolları altyapısı da hızla modernize edilmelidir” dedi.

Hızlı Tren Projesiyle Lojistik Güçlenecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temelini attığı Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun hızlı tren hattının, lojistik entegrasyon açısından kritik olduğunu belirten Başkan Kayan, “Bu hat, Samsun Limanı ile Mersin Limanı’nı birbirine bağlayacak ve Türkiye’nin kuzey-güney lojistik hattını güçlendirecektir. Hürmüz’deki kriz nedeniyle oluşacak yeni taşımacılık ihtiyaçları için bu proje büyük avantaj sağlayacaktır” diye konuştu.

Mersin Ekonomisi İçin Güçlü Adımlar: Seçer, MESİAD Buluşmasında Konuştu
Mersin Ekonomisi İçin Güçlü Adımlar: Seçer, MESİAD Buluşmasında Konuştu
İçeriği Görüntüle

Lojistikte Yeni Güzergah Mersin ve Ceyhan

Kayan ayrıca enerji taşımacılığına da dikkat çekerek, “Hürmüz Boğazı’ndaki tehdit, petrol ve doğalgaz sevkiyatlarını alternatif güzergahlara yönlendirebilir. Bu kapsamda Suudi Arabistan’ın East-West hattı ve Irak’tan gelen Kerkük-Ceyhan petrol boru hattı öne çıkacaktır. Ceyhan ve Mersin terminalleri enerji lojistiği açısından stratejik önem kazanacaktır” açıklamasında bulundu.

Bölgesel Entegrasyon Güçlendirilmeli

Son olarak Hürmüz Boğazı’ndaki krizin sadece bir geçiş krizi değil, uzun vadede ekonomik dengeleri değiştirecek bir süreci beraberinde getireceğini kaydeden Kayan, “Türkiye olarak bu değişime hazır olmalı, bölgesel entegrasyonu artırarak ekonomik ve lojistik altyapımızı hızla güçlendirmeliyiz” çağrısında bulundu.

Whatsapp Image 2025 06 17 At 3.03.48 Pm

Kaynak: Haber Merkezi