Müzik ve enstrümanların doğru icra edilmesi konusunda süregelen bir tartışma hep var olmuştur.Müziğin eskisi gibi kaliteli olmadığını savunan kesimin sayısı da az değil. Ahmet Tez bu düşüncelere sahip bir sokak müzisyeni. Müzisyen Tez, “Türkiye’de büyük bir müzik kültürü hakimdi. Ancak şimdi eski sahnelerimiz ve sahipleri yok. Buralarda müziğini icraa eden herkes müziği bırakmak zorunda kaldı” dedi.
Haber – Vecdi Yenigül
‘Müzik ruhun gıdasıdır’sözü asırlar önce söylenmiş ve halen günümüzde kullanılan bir cümle olmuştur.Bir gitarın yaylarından çıkan sesin ritmi ile bir piyano tuşlarının ahengi farklı bir duygu ve haz yaratma özelliğine sahiptir.Bir restorant, köşe başında bir kafe, sahil veya kalabalık bir sokağın içinde müzisyenleri hep görürüz. Sanatlarını hayatın her alanında göstermeye çalışan sokak müzisyenleri çaldıkları müzik aletleriyle sadece bizlerin ruhuna dokunmaz kendi bam tellerine de dokunurlar. Bambaşka hikayelere sahip olan sokak müzisyenleri geçimlerini de bu aletlerle sağlamaya çalışır. Mersin’de yaşayan Hasan Tez 68 yaşında bir akordiyon sanatçısı. Uzun yıllar Kıbrıs Girne’de yaşadıktan sonra oğlunun talihsiz ölümü üzerine Mersin’e gelmiş. Türkiye’de bir zamanlar ünlü sanatçıların keşfedildiği, sahne alarak büyük sanatçılara döndüğü birçok gazinolarda müzisyenlik yapmış. Hasan Tez için müzik kendi tabiri ile artık bitmişdurumda. Tez yeni çıkan enstrüman ve yeni piyanistlerin de müziği olumsuz etkilemede en büyük aktör olduğunun altını çizerek, “Bundan elli yıl önce var olan bir piyano ve org ile şuan ortaya çıkanlar arasında çok ciddi bir fark var. Günümüzde enstrüman olarak yeni orglar,piyanolar ortaya çıktı. Enstrümanlar sıradanlaştı, eski özelliklerini kaybetti” dedi.Sokak müzisyenliğine bir yıldır başladığını ifade eden Tez müzik geçmişi anlatarak, “Mersin’liyim, son iki yıldır Mersin’e Kıbrıs Girne’den geldim. Sokak müzisyenliğine bu yıl başladım.Yalnız yaşıyorum ve geçim kaynağım bu akordiyon. Repertuarım oldukça geniş yüzlerce eser çalıyorum. Mersin’de Forum civarında, sahilde ve Büyük Camii kuyumcular sokağında akordiyon çalarak hem sevdiğim sanatımı yapıyor hem de geçimimi bununla sağlıyorum. İlk olarak enstrümanlar arasında daha çocuk yaşlarda org çalmaya başladım. Org dışında piyano ve akordiyon çalıyorum. Küçüklüğümden beri hep enstrümanlara ilgi duydum ama ilk olarak başladığım org en sevdiğim alet oldu. Mersin’de doğdum büyüdüm ve burada müzisyenliğe başladım. Şuan pek bulunmaz ama büyük sanatçıların ve müzisyenlerin yetiştiği gazinolarda sahne aldım ve sanatımı yaptım” diye konuştu.
“MÜZİK HAYATIMIN HER ANINA ŞAHİTLİK ETTİ”
Geçmişi büyük bir müzisyenliğe dayanan Tez, müzisyenlikte kazandığı tüm mal varlığını talihsiz bir şekilde kaybettiği oğlunun iyileşmesi için feda ettiğini belirterek, “Oğlumun yaşadığı böbrek yetmezliği tedavisi nedeniyle hep şehir değiştirmek zorunda kaldım. Oğlum böbrek yetmezliği nedeniyle43 yaşında hayatını kaybetti. Tüm mal varlığımı oğlumun tedavisi için harcadım. Altı yıl boyunca oğlumun tedavisi için Ankara’da kaldım. Dört yıl boyunca Antalya’da kaldım. Herşeyimi hayatını kaybeden oğlum için feda ettim. Oğlumu kaybettikten sonra müzisyenliğe uzun bir süre ara verdim. Tek kalınca da artık yapacak birşeyim yoktu ben de iki yıldır Mersin’de yalnız yaşıyorum ancak daha önce Kıbrıs Girne’de yaşıyordum. Girne’de de sokak müzisyenliği yapıyordum orada da gazinolarda sahne alıyordum. Müzik hayatımın hep içinde oldu. Şuan elimdeki akordiyon ile Mersin’de insanların kulaklarına hitap etmeye çalışıyorum. Hayatımda zor zamanlar yaşadım, oğlumun acısını hep yüreğimde hissetim zira beni hayata bağlayan da mesleğim olan Müzisyenlik oldu” ifadelerini kullandı.
“MÜZİK BİTTİ, HERKES İŞİNDEN OLDU”
Müzisyenlik geçmişinin gazino kültüründen geldiğini ve yeni müzik anlayışının sanatlarına darbe vurduğu dile getiren Tez, “Şuan sokaklarda müzisyenlik yapmamın farklı sebepleri var, en önemlisi de müziğin bitmesi oldu. Yıllar önce büyük sanatçılar sahne alırdı ben arkalarında enstrüman çalardım, ekmeğimi bu şekilde kazanırdım. Türkiye’de bilinen büyük gazino sahipleri vardı onlarca kişiye iş kapısı olurlardı. Büyük bir müzik kültürü hakimdi ve en bilindik sanatçılarla dostluklarımız vardı. Ancak şimdi hem o gazinolar ve sahipleri yok hem de buralarda müziğini icraa eden herkes müziği bırakmak zorunda kaldı.Böyle olunca da bizler içerisinde yıllarca emek verdiğimiz bu yerlerden uzak kaldık iş yapamadık. Bunun yanında kendi hayatlarımızda yaşadığımız birtakım olaylar da üstüste gelince artık sanatımızı içerde değil sokaklarda yaşamaya ve yaşatmaya başladık. Müziğin bitmesi demek bir kültürün de yok olması demektir” diye konuştu.
“ENSTRÜMAN DA SANATÇI DA BİTTİ”
Müzik aletlerinin yıllar içinde kalitesiz bir şekilde üretilerek sıradan bir hal aldığına dikkat çeken Tez, “Bundan elli yıl önce var olan bir piyano ve org ile şuan ortaya çıkanlar arasında çok ciddi bir fark var. Günümüzde enstrümanolarak yeni orglar,piyanolar ortaya çıktı. Enstrümanlar sıradanlaştı, eski özelliklerini kaybetti. Herkesin eline aldığı ve köşe başlarında çaldığı basit bir mekaniğe dönüştü. Bununla beraber yenipiyanistler bu enstümanlarla sahne almaya başladı. Hem enstrümanlar hem de müzisyenler tamamen değişti. Böyle olunca sanat da sanatçı da bitti. Sanatçı bitince de müzik de eskisi gibi olmamaya başladı. Yani kısacası müzik her yönüyle doğasını kaybetti. Bizleri bitiren sanatımızı eskisi gibi yapmama nedenimiz yeni ortaya çıkan bu müzik aletleri oldu” şeklinde konuştu.
“HAYATIMIN SON ANINA KADAR MÜZİK YAPACAĞIM”
Mersin’de vatandaşın sokak müzisyenlerine ilgi gösterdiğini ve sokak kültürünün önemini dile getiren Tez, “Vatandaş biz sokak müzisyenlerine ilgi gösteriyor, seviyorlar bizleri. Gittiğim her yerde istek parça isterler, sohbet etmeye çalışırlar. Hatta elimdeki akordiyonun ne olduğunu bilmeyenlerin ilk sorusu bu oluyor. Sokaklarda fazla akordiyon çalan olmayınca benim enstrümanım ilgi çekiyor. Mersin’de sokak müzisyenlerinin sayısı fazla en işlek caddelerde gitar, bağlama, keman, yan flüt çalan birçok meslektaşım var. Bu yolla evlerine ekmek götürüyorlar. Bu benim mesleğim ve hayatımın son anına kadar bunu yapmaya devam edeceğim” ifadelerini kullanarak sözlerini sonlandırdı.