“Kadın dayanışmasının gücü ile Gülistan’ı bulacağız”

“Kadın dayanışmasının gücü ile Gülistan’ı bulacağız” cukurovagazetesi.com

Mersin Kadın Platformu,kayboluşunun birinci yılında Gülistan Doku’nun hala bulunamadığına tepki çekmek için Barış Meydanı’nda basın açıklamadı düzenledi. Kadın Platformu adına konuşan Elmas Kara, “Gülistan bulunana kadar,sokaklardan hesap sormaya devam edeceğiz. Kadın dayanışmasının gücü ile Gülistan’ı bulacağız” dedi.


Haber – Barış Köksal

Geçtiğimiz yıl 5 Ocak tarihinde Tunceli’de kaybolduktan sonra bir daha haber alınamayan Gülistan Doku için Mersin dahil birçok yerde basın açıklaması yapıldı. Mersin Kadın Platformu üyesi Elmas Kara, “Eğer İstanbul sözleşmesi etkin uygulansaydı, Gülistan Doku’nun nerede olduğunu öğrenmiş olurduk. Sözleşme etkin uygulansaydı, belki de Gülistan bugün aramızda olurdu” şeklinde konuştu.

“GÜLİSTAN DOKU İÇİN İNTİHAR ALGISI YARATILDI”

Bir yıldır kayıp olan Gülistan Doku soruşturmasının çelişkili ifadelerle yürütüldüğünü iddia eden Kara, “Dersimde üniversite öğrencisi olan Gülistan Doku, tam bir yıl önce bugün kaybedildi. Tam 365 gündür Gülistan kayıp. Ülkenin dört bir yanında, tüm sokaklardan soruyoruz ‘Gülistan’a ne oldu? Gülistan nerede?’Gülistan’ın kaybolmasının üzerindengeçen bir yılda,etkin soruşturma uygulanmadı. Gülistan’ın en son birlikte görüldüğü ve Gülistan’ı bir gün önce zorla arabaya bindirmeye çalıştığı tespit edilen,üvey babası polis olan ZaynalAbarakov tek şüpheliolmasına rağmen,hiç gözaltına alınmadı. Telefonuna ve teknik cihazlarına arama, el koyma, inceleme işlemleri yapılmadı. Gülistan’ın eski erkek arkadaşı ZaynalAbakarov’un, üvey babası, annesi ve kız kardeşinin geçtiğimiz sene 4 Ocak’ta Gülistan’ın evlerinde bulunduğu zamana ilişkin vermiş olduğu ifadelerdeki çelişkili beyanların üzerinde durulmadı, çelişkiler giderilmedi. Zaynal’ın evde olduğu söylenen saatlerde, evde olmadığı anlaşıldı. Soruşturma işlemleri, Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro tarafından yürütüldü. Görev yeri değişene kadar, Zaynal’ın polis olan üvey babası, bu büroda görev yapmaktaydı.Delillerin gizlenmesi,yok edilmesi ihtimaline rağmen soruşturma biriminin değiştirilmesi talebi savcılıkça değerlendirilmedi. Kamera kayıtları yeterli incelenmedi. Daha birçok delil göz önüne alınmadı ya da araştırılmadı. Gülistan’ın intihar ettiği algısı yaratılmaya çalışıldı” ifadelerini kullandı.

“GÜLİSTAN’I ARAYANLARA BASKI İLE KARŞILAŞTI”

Gülistan Doku ailesinin söz konusu davadan uzak kalmasına dönük baskıya maruz bırakıldıklarını iddia eden Kara, “Bir yıldır Gülistan için hukuk mücadelesi veren ailesi gözaltına alındı.Dersimde Gülistan’ın akıbetini soran sınıf arkadaşlarının, kadın örgütlerinin eylemleri yasaklandı. Gülistan’ın kız kardeşi Aygül Doku’ya,basından uzak durması konusunda baskı yapıldı. Acı içerisinde Gülistan’ı arayan yakınları, ailesi, arkadaşları, kadın örgütleri baskı ve şiddet ile susturulmaya çalışıldı. Ancak tüm bu baskılar kadınları susturamadı, susturamayacak.Soruşturmanın bağımsız bir birim tarafından yürütülmemesi, şüpheliler hakkında gerekli işlemlerin yapılmaması, tümdelillerin toplanmaması, soruşturmanın ‘intihar’ eksenli yürütülmesi, aramanın sadece suda devam ettirilmesi, Gülistan’ın bulunması için hukuki ve idari işlemlerin etkin yapılmadığını ortaya koymaktadır. Soruyoruz, failleri kim neden koruyor?” diye konuştu.

“KATİLLER VE TECAVÜZCÜLER ARAMIZDA DOLAŞIYOR”

İstanbul sözleşmesinin etkin uygulanmasıyla Gülistan Doku’nun nerede olduğunu öğrenebileceklerini savunan Kara, “Zaynal ve ailesinin,birbiriyle çelişen ifadeleri olduğu halde, bugün ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşıyorlar. Yaşadığımız kentlerin sokaklarında, katiller, tecavüzcüler, istismarcılar, tacizciler, şiddet failleri ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam ediyor. Haklarımız ve yaşamlarımızı korumakla yükümlü olan devlet, İstanbul sözleşmesini ve 6284 no’luyasayı uygulamıyor, iktidar ve yandaşları İstanbul Sözleşmesi’ne saldırdıkça erkek şiddeti tırmanıyor. Eğer İstanbul sözleşmesi etkin uygulansaydı, Gülistan Doku’nun nerede olduğunu öğrenmiş olurduk. Sözleşme etkin uygulansaydı, belki de Gülistan bugün aramızda olurdu” ifadelerini kullandı.

“KADIN DAYANIŞMASI İLE GÜLİSTAN DOKU’YU BULACAĞIZ”

Kadınların saldırıya ve cinayete uğrama tehlikesinin devam ettiğini, Gülistan Doku bulunana kadar da hesap sormaya devam edeceklerini savunan Kara, “Bugün polis, asker, devlet memuru ya da iktidarla ilişkili pek çok fail, erkek iktidarın cezasızlık politikaları ile sırtı sıvazlanarakhayatlarına devam ediyor.Nadira’nınölümünün şüphelisi AKP’li Şirin Ünal’ın, İpek Er’in ölümüne sebep olan Uzman Çavuş Musa Orhan’ın, Aleyna Çakır cinayetinin tek şüphelisi Ümit Can Uygun’un, Feray Şahin’in katili polis Burak Aykul‘un nasıl korunduğunu biliyoruz. Biz kadınlar, yaşadığımız evlerde, çalıştığımız iş yerlerinde, geçtiğimiz sokaklarda her an saldırıya ve cinayete uğrama tehlikesi ile karşı karşıya kalıyoruz.Tüm bu suç ittifakı karşısında,birbirimizin çaresiyiz, biliyoruz. Birbirimizden vazgeçmiyoruz. Gülistan bulunana kadar ‘Gülistan’a ne oldu’ demeye devam ediyoruz. Bugün aynı anda, pek çok şehirden kadınlar aynı soruyu soruyor, aynı öfke ve dayanışmayla bir araya geliyoruz. Gülistan bulunana kadar,sokaklardan hesap sormaya devam edeceğiz. Kadın dayanışmasının gücü ile Gülistan’ı bulacağız. Tüm kadınları, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Gülistan için adalet tüm kadınlar için adalet” diye konuşarak sözlerini sonlandırdı.