Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Aynur Özge, doğru miktarlarda tüketildiğinde, beyin için birçok fayda sunabilen kahvenin aşırı tüketimde, uykusuzluk, anksiyete ve bağımlılık gibi olumsuz etkilere yol açabildiğine dikkat çekerek, kahve tüketiminde dengeyi bulmayı tavsiye etti.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Aynur Özge, dünyada popüler bir içecek olan kahvenin beyin üzerindeki etkilerini anlattı.
Kahvenin beyin üzerindeki en belirgin etkisinin, kafein içeriği sayesinde enerji seviyelerini artırması olduğuna işaret eden Prof. Dr. Özge, “Ancak kafeinin yanı sıra, kahvede bulunan antioksidanlar da beyin sağlığını olumlu etkileyebilir” dedi.
UYKU HİSSİNİ AZALTIR
Kafeinin, merkezi sinir sistemi üzerinde uyarıcı bir etkiye sahip olduğuna işaret eden Prof. Dr. Özge, şu bilgileri verdi: “Adenozin adı verilen bir nörotransmitterin etkilerini bloke ederek, uyku hissini azaltır ve kişinin daha uyanık ve enerjik hissetmesini sağlar. Bu da kısa süreli dikkat ve odaklanma becerilerini artırabilir.
KORUYUCU ETKİLER GÖSTEREBİLİR
Araştırmalar, kafeinin kısa süreli hafıza üzerinde olumlu etkiler yarattığını göstermiştir. Kahve tüketimi, özellikle yeni bilgileri öğrenme ve bu bilgileri hatırlama yeteneğini geliştirebilir. Bunun yanı sıra, kafein, Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etkiler gösterebilir. Kahve, antioksidanlar açısından zengin bir içecektir. Bu antioksidanlar, serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresi azaltarak beyin hücrelerini korur. Oksidatif stres, beyin hücrelerinin hasar görmesine ve yaşlanmasına katkıda bulunabilir, bu nedenle kahvedeki antioksidanlar beyin sağlığını destekleyebilir.”
KAHVENİN OLASI ZARARLARI
Her şeyde olduğu gibi, kahvenin de aşırı tüketiminin olumsuz etkilere yol açabileceği konusunda uyaran Prof. Dr. Özge, şöyle devam etti: “Kahvenin fazla tüketimi, özellikle uykudan önce içildiğinde, uyku düzenini bozabilir. Uykusuzluk ve huzursuzluk, kahvedeki kafeinin yan etkilerinden biri olabilir. Ayrıca, yüksek miktarda kafein, bazı bireylerde anksiyete seviyelerini artırabilir.
BAĞIMLILIK VE YOKSUNLUK SEMPTOMLARI
Kahveye uzun süre maruz kalmak, kafein bağımlılığına yol açabilir. Bağımlılık geliştiren bireyler, kafein tüketmeyi bıraktıklarında baş ağrısı, yorgunluk ve konsantrasyon zorlukları gibi yoksunluk semptomları yaşayabilirler. Günlük yüksek dozda kafein tüketimi, kalp atış hızını artırabilir ve bazı bireylerde çarpıntıya neden olabilir. Ayrıca, mide problemleri ve yüksek tansiyon gibi yan etkiler de aşırı kahve tüketimi ile ilişkilendirilebilir.
KAHVENİN İDEAL TÜKETİMİ
Kahve tüketiminde denge sağlamak, beyin sağlığı için önemlidir. Genel olarak, günde 1-3 fincan kahve tüketmek, çoğu insan için faydalıdır ve zararlı etkilerden kaçınmak için güvenli kabul edilir. Bu miktar, uyanıklığı artırır, bilişsel işlevleri destekler ve antioksidanların yararlarından faydalanmanızı sağlar. Ancak uyku düzenini bozmamak için akşam saatlerinde kafein alımını sınırlamak iyi bir stratejidir.
Kahve, doğru miktarlarda tüketildiğinde, beyin için birçok fayda sunabilir. Uyanıklığı artırır, hafızayı destekler ve antioksidanlar sayesinde beyin hücrelerini korur. Ancak aşırı tüketim, uykusuzluk, anksiyete ve bağımlılık gibi olumsuz etkilere yol açabilir. Bu nedenle, kahve tüketiminde dengeyi bulmak, beyin sağlığını desteklemek için en iyi yoldur. Kahve, keyifle içildiğinde hem lezzet hem de bilişsel faydalar sağlayabilir. Ne de olsa bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olur!”