Anamur Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, Türkiye’deki üreticilerin en büyük sıkıntısının serbest piyasa ekonomisi olduğunun altını çizerek, “Kontrolsüz bir piyasa var, kimin ne yaptığı belli değil. Bir üretici ürettiği malı istediği fiyata, yani fahiş fiyata da satabilir, zararına da satabilir. Bunun denetimi yok" dedi.
Anamur Tarım ve Tropikal Ürünler Fuarı kapsamında; Muzda Pazarlama Uygulamaları ve Fiyat Oluşumu konu başlıkla panel düzenlendi.
Panelin konuşmacılarından olan Anamur Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, Türkiye’nin muz üretim merkezi olan Anamur ve Bozyazı’da üretimin düştüğüne dikkat çekerek, “2021 yılında Anamur 265 bin ton, Bozyazı 85 bin ton, toplam 350 bin ton muz üretti. Ülkemizde üretilen muz ise toplam 883 bin ton. 2022 yılında Anamur 348 bin ton, Bozyazı 85 bin ton, toplam 433 bin ton muz üretti. Ülke geneli üretim ise 997 bin ton. 2023 yılında ise Anamur 248 bin ton, Bozyazı 74 bin ton muz üretti. Toplam 322 bin ton. Ülke geneli üretim ise 930 bin ton. 2024 yılı sonunda ise bu rakam daha da düşecek. Eğer biz modernizasyon kredisini tekrar hayata geçiremezsek daha hızlı bir düşüş olacak. Yani, önümüzdeki günlerde tekrar ithalata mahkum olabiliriz” şeklinde konuştu.
Serbest piyasa ekonomi modelinin üreticiyi bitirme noktasına getirdiğine vurgu yapan Gümüş, “Muz, 30 yıl önce adeta bitme noktasına gelmişti. Ancak ithal muza uygulanan yüzde 145,8’lik vergiyle üreticimizin yüzü yavaş yavaş gülmeye başladı. Bu süreçte destek veren Eski Tarım Bakanımız Hüsnü Yusuf Gökalp ve Mustafa Sever’e teşekkür ederiz. 30-40 bin tondan bugün 1 milyon tona ulaştık. Bu sadece desteklemeyle olmadı, üreticilerimizin de gayretiyle oldu. Ülkemizde halen uygulanan dört dörtlük bir tarım politikası yok. Kimin ne ektiği ne zaman ne ekeceğiyle ilgili programlı bir üretim yok. Bunun için siyasilerle görüşmelerimizde mutlaka tarımı da konuşmalıyız. Planlı programlı üretime geçmek zorundayız. Bunu yapmadığımız takdirde sıkıntı çekmeye mecburuz. Kontrolsüz bir piyasa var, kimin ne yaptığı belli değil. Bir üretici ürettiği malı istediği fiyata, yani fahiş fiyata da satabilir, zararına da satabilir. Bunun denetimi yok. Eskiden hallerde piyasa kurulurdu. Ancak gelişen bu serbest piyasa ekonomisinde şu anda biz bu piyasayı kuramıyoruz. Hallerde piyasa oluşturulması kanunen yasak. Sebebi, serbest piyasa ekonomisi. Peki, piyasa nasıl oluşuyor? Kendi haline bırakılmış, kendiliğinden oluşuyor. Bu serbest piyasa ekonomisi tarım ürünlerini tüketicilerle buluşturan tablacıları bitirdi. Pazarları da serbest piyasa ekonomisi bitirdi. Şu anda haller bitme noktasına gidiyor, onun da sebebi serbest piyasa ekonomisi. Tarım ürünlerinin yüzde 75’i zincir marketlerde satılıyor. Üreticinin alın terinin karşılığı olan ürün fiyatını da zincir marketler tespit ediyor. Tüketiciye satılacak fiyatı da onlar tespit ediyor. Bizler, üreticiler ve tüketiciler olarak adeta celladımıza aşığız. Kampanyaları, promosyonları takip edip oralardan alışveriş yapıyoruz. Promosyon ürünlerinin yanı sıra tarım ürünlerini de alıyoruz. Biz Ziraat Odası olarak zincir marketlerin tarım ürünlerinde promosyon yapmalarını istemiyoruz. Buna hepimiz tepki göstermeliyiz. Nasıl tepki göstermemiz gerektiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Celladımızı bilmemiz gerekir. Üreticinin celladı da satıcının celladı da tüketicinin celladı da serbest piyasa ekonomisinin rantiye sahipleridir. Bununla ilgili mücadele vermemiz gerekir” ifadelerine yer verdi.