Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısında gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP ve DEM Parti meclis üyeleri ile AK Parti meclis üyesi arasında ‘kayyum’ tartışması yaşandı. CHP ve DEM Parti meclis üyeleri, yapılan operasyonların ve atanan kayyumların hukuksuz olduğunu savunurken, AK Parti meclis üyesi de hukuğa aykırı hiçbir işlemin olmadığını söyledi.
Mersin Büyükşehir Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı 1. Birleşimi Başkan Vahap Seçer, başkanlığında gerçekleştirildi.
"HALK İRADESİ VE HUKUK DÜZENİ ÇİĞENİNİYOR"
Gündem dışı konuşmalarda söz alan Gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP Meclis Üyesi Gülşah Yıldırım Genç, "Geçtiğimiz günlerde Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in hukuksuz bir şekilde tutuklanması ve belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili kamuoyuna bir bildiri sunacağım. Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in hukuki hiçbir gerekçesi olmayan uyduruk gerekçelerle tutuklanması ve yerine seçmenden hiçbir yetki almamış hukuksuz bir kayyumun atanması sonrasında Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı, Batman ve Halfeti belediye başkanlarının yerine kayyum atanması, devletimiz ve milletimiz adına utanç verici bir seçmen iradesi gaspıdır. İktidarın bu tutumunu demokrasinin halk iradesinin hukuk düzenin çiğnenmesinden başka bir şey değildir. Devletin verdiği temiz kağıdıyla aday gösterilen, adli sicil arşiv kaydı bile olmayan Esenyurtluların helal oylarıyla seçilen belediye başkanlarımıza reva görülen ve halkın iradesini yok sayan bu kararı yok sayıyoruz. Siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak, kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz. Ahlaksız, hukuksuz ve gayri meşru baskılara asla boyun eğmeyeceğiz. CHP Türkiye’nin birinci partisidir" dedi.
"KAYYUM DARBELERİ HALK TARAFINDAN REDDEDİLMİŞ"
Kayyumun bir darbe olduğunu ve bunun siyasi tükenmişliğin bir göstergesi olduğunu öne süren Dem Parti Meclis Üyesi Özgür Çağlar ise, "AKP-MHP iktidarı Hakkari ve Esenyurt’tan sonra 4 Kasım 2024 tarihinde sabah saatlerinde Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Urfa Halfeti Belediyesi’ni gasp etti. Bu darbenin 4 Kasım 2016’da Kürt Halkının iradesine yönelik, gerçekleştirilen meclis darbesinin yıl dönümüne gerçekleşmiş olması manidardır. Kürt halkının demokratik siyasette tasfiye etme saldırılarının 1994’ten itibaren iflas etmiş 30 yıllık tekrarıdır. Bir kez daha ifade edelim ki bu saldırı halk iradesine yönelik gerçekleştirilmiş açık bir darbedir. Daha önce gerçekleştirilmiş, kayyum darbeleri halk tarafından reddedilmiş, kayyum pratiği seçimlerde yenilgiye uğramıştır” ifadelerini kullandı.
"HUKUKSUZ HİÇ BİR UYGULAMA YOK"
Yargı tarafından yürütülen bir takım soruşturmaların ve yapılan yargılamalar neticesinde alınan kararların hukukun uyguladığı bir tedbir olduğuna dikkat çekenAK Parti Meclis Üyesi Muhammet Emin Tuncaz da, “Anayasamızın 124. Maddesi ve belediye kanunumuzun 45 ve 46. Maddeleri açık. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti. Belediye başkanlarının hakkında yargılamalar yapılan belediye başkanları için alınan bu tedbirler hukuk dışı tedbirler değildir. Dolayısıyla bu hukuki tedbirleri, hukuku, hukuku uygulayan hukukçularımızı yıpratmak, onun üzerinden hükümetimizi yıpratmak için bir fırsat olarak değerlendirmelerini doğru bulmuyoruz. Biz bu arkadaşların, aynı hassasiyeti TUSAŞ’a yönelik yapılan terör saldırısında da beklerdik. O saldırıya sessiz kalmaları dikkatimizi çekmekte” diye konuştu.