Atatürk Anıtı'na baltayla saldıran dayı ile yeğene 4'er yıl 4'er ay hapsin gerekçesi açıklandı

Atatürk Anıtı'na baltayla saldıran dayı ile yeğene 4'er yıl 4'er ay hapsin gerekçesi açıklandı cukurovagazetesi.com
DHA

Kayseri’de, Atatürk Anıtı’na baltayla zarar veren Yaşar Kılıçkaya (59) ile yeğeni Zeynep Abdullah’ın (31) tutuklu yargılandığı davada, tahliye edilen dayı ile yeğenine, 2 farklı suçtan toplam 4’er yıl 4’er ay hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı.


Olay, Kurban Bayramı'nın ilk günü olan 16 Haziran'da, saat 11.30 sıralarında, Kocasinan ilçesi Cumhuriyet Meydanı'nda meydana geldi. Yaşar Kılıçkaya ile Zeynep Abdullah, baltayla Atatürk Anıtı'na vurdu. Meydanda görevli polis ekipleri, 2 şüpheliye müdahale etti. Dayı ve yeğen oldukları belirlenen 2 şüpheli gözaltına alınırken, anıtta 13 balta darbesi tespit edildi. Yaşar Kılıçkaya ile Zeynep Abdullah, işlemleri sonrası tutuklandı.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanıp, 2 şüpheli hakkında 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

'HAKARET ETMEDİK'

Kayseri 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 10 Eylül'de görülen davada tutuklu sanıklardan Zeynep Abdullah, "Ağzımızdan hakaret çıkmadı. Yaptığımız eylem de göz önündeydi. Bunun da açıklamasını yaptık. İnançlarım doğrultusunda bazı eylemlerde bulundum" derken, tutuklu sanık Yaşar Kılıçkaya ise "Yaptık bir şey. O anki duygularla ve inandığım şeyler için bir şeyler yaptık ama hakaret etmedik" dedi.

Mahkeme hakimi, sanıklar Yaşar Kılıçkaya ve yeğeni Zeynep Abdullah'ı, 'Atatürk'ün büstünü tahrip etme ve zarar verme' suçundan 2'şer yıl 6'şar ay, 'Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret' suçundan da 1'er yıl 10'ar ay olmak üzere toplam 4'er yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırıp, tahliyelerine karar verdi. Hakim, her 2 sanığın da pişmanlık göstermemeleri nedeniyle cezalarında indirim uygulamadı.

'SANIKLAR FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİ İÇİNDE'

Mahkeme, sanık dayı-yeğen hakkında verilen kararın gerekçesini açıkladı. Mahkeme, sanıkların savunmalarında suçlamaları kabul etmediklerini ancak ellerinde bulunan kesici aletlerle Atatürk'ün heykeline vurmak suretiyle zarar verdiklerine vurgu yaparak, şu değerlendirmede bulundu:

"Görüntü çözüm tutanağından da sanıkların eylemlerinin sabit olduğu, ayrıca olay tutanağı içeriğinden sanıkların Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret sayılacak şekilde 'Putlarınızı yıkacağız, bu demirden adama neden iman ediyorsunuz? Hepsini yıkacağız, Allah'tan başka iman edecek kimse yok, bugün putları yıkma bayramı' gibi sözler söyledikleri, her ne kadar sanıklar duruşmada Atatürk'ün hatırasına hakaret etmediklerini savunmuşlarsa da kolluk görevlilerinin hazırladığı resmi tutanakta suça konu sözlerin tespit edildiği, aksinin ispatlanmadığı, ayrıca sanıkların soruşturmadaki ve mahkemedeki beyanlarında da 'put' şeklindeki ifadeleri çok kez kullandıkları, bu hali ile beyanlarının ikrarları ile de sabit olduğu anlaşılmakla kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik savunmalarına itibar edilmemiş, bu hali ile sanıkların fikir ve eylem birliği içinde iştirak halinde Atatürk heykeline kesici delici alet ile zarar verdikleri kanaatine varılmıştır."