Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından Mersin Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve 14 büyükşehir belediyesinden temsilcinin katıldığı ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Sosyal Politikalar Çalıştayı’ gerçekleştirildi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi önemli bir çalıştaya ev sahipliği yaptı. Bir otelde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Sosyal Politikalar Çalıştayı’nda önemli kararlar alındı.
14 büyükşehir belediyesinden temsilcinin katıldığı çalıştayın açılışında konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, her coğrafyanın kendine göre sorunları olduğunu söyledi. 2019 yılından beri CHP’li belediyelerin boş kalan alanları doldurduğunu vurgulayan Seçer, “Belediye kamu kurumları içerisinde halka en yakın organize, manevra kabiliyeti yüksek, halka çok çabuk ulaşabilen, efektif işler yapabilen kurumlardır. Asıl iktidar yerel iktidardır. Zaten yerel iktidar olamıyorsanız genel iktidar olamazsınız. Aynı şeyleri söylemek ve yapmakla da hiçbir yere varamazsınız. Eğer partimizi iktidar yapmak istiyorsak kendi ideolojik çerçevemiz içinde Türkiye’nin toplumsal gerçeklerine uyum sağlayacak politikalar gerçekleştirmemiz lazım. Hani biz halktan kopuktuk. Hani biz iktidara gelirsek yardımları kesecektik. Hani biz halka tepeden bakıyorduk. Hani biz din düşmanıydık. 2019 yılından bu yana bu algılar tuzla, buz oldu. Çünkü CHP’li belediyeler doğru politikalar uyguladı” diye konuştu.
“LİYAKATLI KADROLAR ÇOK BAŞARILI BELEDİYE BAŞKANLARI YARATIR”
Sosyal politikalar yapıyorum diyerek olmadığına dikkat çeken Seçer, “Belediyeler evlere girmeli. Gerçekçi politikalar 31 Mart 2024 seçimlerinde kendini ortaya çıkardı. Biz tüccar, iş insanı değiliz. Biz kamu yöneticisiyiz. Biz kar amacıyla hizmet yapmayız. Elbette ki belediyelerimizi yönetirken zaman zaman piyasacı anlayışla düşünebiliriz. Ancak mesele halka hizmet, sosyal politika olduğu zaman bizim yönümüz bellidir. Bizim uygulamalarımız halkçı uygulamalardır. Bundan taviz vermeyiz. Biz eşimize, dostumuza rant alanları yaratmak için göreve gelmedik. Biz halkın malı olan sahilleri halka açmak için geldik. Halkın parasını halka harcamak için geldik. Belediyeler mali disiplinini sağlamak zorundadır ve personeli rejimini iyi yönetmek zorundadır. Liyakatlı kadrolar çok başarılı belediye başkanları yaratır. Bir başına belediye başkanının başarı sağlaması beklenemez, düşünülemez. Belediye başkanı beraber çalışma arkadaşlarıyla yürümek zorundadır. Elbette bizler sosyal, demokrat siyasi görüşe sahibiz. Bizim yolumuz belli. Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bu demek değildir ki liyakatlı kadroları elimizin tersiyle itelim, hep bizim dünya görüşümüzden insanlarla belediyemizi donatalım. Buna bir belediye başkanı olarak karşı çıktığım gibi, gerçekten çağdaş bir yönetici anlayışına da aykırı bir tutum olarak görüyorum. Bizim emeğiyle çalışan hiçbir çalışanımızla problemimiz olamaz” şeklinde konuştu.
Göreve gelir gelmez öncelikli olarak sosyal politika çalışmalarına yöneldiklerinin altını çizen Seçer, “Kadın ve Aile Hizmetlerini göreve gelir gelmez kurduk. Bunun dışında belediyemizde 5 daire başkanlığı direk vatandaşlara hizmet veriyor. Bu daireler toplamda 158 proje hayata geçirdi. Kadın personel yüzdemizi yüzde 18’lerden 25’e çıkardık. Kadın daire başkanlarının oranı yüzde 22,4 oldu. Şube müdürleri içerisinde yüzde 35. Gönül istiyor çok daha fazlasını yapalım. Kadın her yerde olsun. Kadınların bereket olduğunu biliyoruz. Kadınlara saygımız sonsuz. O yüzden belediyeler olarak kadınlara dokunmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEDE HER 2 KADINDAN BİRİ ‘BEN KENDİMİ GÜVENDE HİSSETMİYORUM’ DİYOR”
CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya ise demokrasinin yerelden başladığını ifade etti. Laik ve demokratik bir ülke olarak her zaman kadın haklarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Kaya, “Cumhuriyetimizin kurulmasından bu yana yüzünü evrensel değerlere dönmüş bir ülkenin kadınları olarak hukuk, sosyo ekonomik alanda pek çok kazanımlar elde ettik. Oysa ki Cumhuriyetin 2’inci yüzyılına geldiğimizde ne acıdır ki kadınlar, bir önceki yüzyılda kazandıkları hakları tek tek kaybetmektedir. Kız çocukları için adaletsizliğin, eşitsizliğin, ayrımcılığın ve her türlü güvensizliğin yaşandığı bir ülke haline geldik. Her 2 kadından biri ben kendimi güvende hissetmiyorum diyor. 2024 yılının başından bugüne kadar, maalesef 296 kadın cinayeti işlendi, 184 kadın ise şüpheli olarak hayatını kaybetti. 2023 yılında 16-17 yaş arasında 10 bin 471 kız çocuğu çocuk yaşta evlendirildi. 2023 yılı itibariyle ilk 4 yıllık eğitimden sonra 720 bin kız çocuğu eğitim hayatından ayrıldı. Acı şu ki devlette bu çocukların peşine düşmedi. Son 6 yılda çocuk evliliklerin sayısı 230 bini aştı. Böylesi bir kara tabloda biz kadınlar eşitlik mücadelesi veriyoruz. 22 yıllık iktidarın ortaya çıkardığı bu karanlık düzende maalesef her gün en az 1, kimi zaman 4-5 kadının katledildiğini duyuyoruz” dedi.
Kadınlar ne kadar özgür ve eşit olursa o ülkenin çok hızlı kalkındığını belirten Kaya, “Bizde tam bu nedenle bizde aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesini amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini, 6284 sayılı uygulayıcı yasanın eksizsiz, harfiyen tam uygulanması için daha çok ses çıkartıyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz. Bizim partimizin belediyelerine düşen eşitlik mücadelemizi kararlı bir şekilde yükseltmek, kadına, çocuğa, tüm kırılgan gruplara karşı her türlü ayrımcılığı, şiddeti önlemek için çalışmalar yapmasıdır. Bu mücadelenin başladığı yerler kentlerin sokakları, kırsalları, mahaller, köyledir. Evlerinden çıkmasın diye çaba sarf edilen kadınların, kentleri en etkin ve verimli şekilde kullanmaları sağlanmalıdır. Bunun için de belediyelerimiz yerel eşitli eylem planlarını hayata geçirmeliler ve bugün bunu tüm ülkeye yaymak için bir araya geldik. Bu planı toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi ve hassasiyetiyle hazırlayan belediyelerimizden biri de Mersin Büyükşehir Belediyesidir. Bu yüzden kadınlar adına çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“BİZ YAPTIKLARIMIZI VATANDAŞLARIMIZA ANLATMAMIZ GEREKİYOR”
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da Türkiye’de yoksulluğun her geçen gün artığına vurgu yaparak, “Biz CHP’li belediyeler şunu iyi bilmeliyiz. Olağanüstü yoksulluk, kadın cinayeti var, adalet, hukuk yok. Ancak bunlara direnen bir toplumda yok. Dünyanın nereye evrildiğini, Türkiye’ye bunun nasıl yansıdığını en çok bizim bilmemiz gerekiyor. Türkiye’de her şey önemsizleştirildi ve algıyla yönetilmeye başlanıldı. Ne mutlu ki bunun farkında olan, direnen bir CHP var. Bütün CHP’lilerin bunu bilmesi gerekiyor ve böyle hareket etmesi gerekiyor. Bu toplantılar çok önemli ve kıymetlidir. Biz kadına sahip çıktığımızı söylemekle değil pratikle anlattık, anlatıyoruz. Biz yaptıklarımızı vatandaşlarımıza anlatmamız gerekiyor. Son dönemde bunu yaptığımız için de seçimlere bu rakamlar yansıdı. Çünkü belediye başkanları olarak neler çektiğimizi, ne sıkıntılar çektiğimiz herkes biliyor. Her şeye rağmen çok güzel işler yaptık. Bunu çok güzel bir şekilde anlattık. Bunu da halk CHP’li belediye başkanları ile diğer partilerin belediye başkanlarının arasındaki farkı iyi anlasın diye yaptık. Bir CHP iktidarında neler yapabileceğimizi ben düşünemiyorum” şeklinde konuştu.
“TOPLUM ARTIK BELEDİYELERİN NELER YAPABİLECEĞİNE ODAKLANMIŞ DURUMDA”
CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ise Mersin’in sosyal politikalar çalışmalarında farkındalık yaratan şehirlerden biri olduğunu ifade etti. Bundan dolayı bu çalıştayı burada yaptıklarını dile getiren Zeybek, “Buradaki başarılı çalışmaların diğer belediyelere aktarılması gerekiyordu. Ülkemiz öyle bir süreçten geçiyor ki biz sosyal politikaları gündeme getirdiğimizde bir anda kadın cinayetleri, çocuklara tacizleri artıyor. Bu yüzden bu konuların da çalıştayda görüşülmesine karar verdik. Bu çalıştaylar bitecek mi, hayır. Bundan sonra kültür ve sanat politikalarıyla ilgili önümüzdeki günlerde bir araya geleceğiz. 2025 bütçesi Meclise geldi. 2025 bütçesinden belediyelere ayrılan pay yüzde 7. Faize ayrılan para ise yüzde 12. Toplum artık belediyelerin neler yapabileceğine odaklanmış durumda. Bugün bir büyükşehir dışında, nüfusu 100 binin üzerinde olan hiçbir yerleşim yerinde biz seçim kaybetmedik. Ortak söylem ve eylem birliğine geçmemiz gerekiyor. Belediye başkanlarımız açısından tarihi bir sorumluluk var. Biz iktidara giden bir siyasi partiyiz. 47 yıl sonra Türkiye’de yüzde 38 oyla 413 tane belediyeyi, ülke nüfusunun yüzde 65’ini, ülkemizin ekonomisinin yüzde 80’ini CHP’li belediye başkanlarımız yönetiyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki ekonomik krizin en çok kadınları etkilediğinin altını çizen Zeybek, “Pandemiyle birlikte, 6 Şubat depremleri çok ciddi şekilde ülke ekonomisinde derin sarsıntılar yarattı. Türkiye’de yüzde 100, yüzde 120 enflasyon rakamlarının altında kamu bankaları eliyle yüzde 8, 9, 10 faizlerle uzun vadeli yandaşlara aktarılan milyonlarca liralık kaynağın yarattığı ağır yükü bugün çekiyoruz. Enflasyon en acımazı ve en adaletsiz vergidir. Hele ki TUİK rakamlarıyla enflasyon rakamları arasında gerçekte bir uyuşmazlık olduğunda ilk kaybeden maaşla çalışanlardır, sabit ücrete mahkum edilen emeklilerdir, küçük işletmecilerdir, çiftçilerdir. Bu ekonomik göstergeler döner ilk önce evde kadına, sonra çocuğa vurur. O nedenle CHP’li belediyelerin üzerindeki tarihi sorumluluktur. Önümüzdeki dönemde de CHP’li belediyeler neye ve kime hizmet ettiğini, hangi politikalar ışığında harcamalar yapacağına karar vermek zorundayız. Biz sosyal, demokrat bir partiyiz, halkçıyız. Bugün 8 olan belediye başkan sayımız, 31’e yükselmiştir. 600 olan belediye meclis üyesi sayımız, bugün 2 bin 800’e çıkmıştır. Önümüzdeki dönemde kadın milletvekili sayımız son derece artacaktır. O nedenle yaşamın her alanında var olan ve bugün bizleri buluşturan kadın yöneticilerimizin varlığından büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Açılış konuşmaların ardından vatandaşlara doğrudan dokunan Mersin Büyükşehir Belediyesi’ndeki daire başkanları yapılan çalışmaları anlattı. Çalıştayın 2 bölümü ise basına kapalı gerçekleştirildi.